English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Stand

Stand translate Russian

639 parallel translation
"Ve Ben ona dayanamiyom"
"And I can't stand him" ( "И я не могу терпеть его!" )
Festivaldeki standımızı canlandırmak için düşündük de...
Мы подумали, что может быть вы могли бы исполнить номер...
Tüm sistemler stand-by'a alınmak zorundadır.
Все системы в полной боеготовности.
Erkeğini destekle
Stand by your man
Destekle
Stand by
- Stand-up filozof.
Философ-Ведущий. Кто?
- Ne? Stand-up filozof.
Философ-Ведущий.
- Roma'daki en iyi gösteri. Sokrates dahil bütün stand-up filozofların uğruna ölecekleri bir yer.
Лучшее мероприятие в Риме халтура, за которую любой Философ-Ведущий, включая самого Сократа умрет без колебаний.
Komikus, stand-up filozof.
- Комикус, Философ-Ведущий. Ну а ты?
Komikus, Vesuvius'dan yeni bir stand-up filozof.
Комикус, новый Философ-Ведущий с Везувия. Отлично!
# Will you stand above me #
# Will you stand above me #
Çoğu arabalı sinemada olmuş, polis burada teslim standını kimin yok ettiğini bulmaya çalışıyor.
Особенно на кинопарковке, там полиция пытается расследовать разгром буфета.
Costanza demek yerine "Can't stand you ( sana dayanamıyorum ). Can't stand you." derdi.
Вместо Костанза говорил "Канстанджа, Канстанджа". ( букв : не выношу тебя )
- Can't stand you ( sana dayanamıyorum )!
– Канстанджа!
" Can't stand you ( sana dayanamıyorum )!
" Канстанджа.
Can't stand you. "
Канстанджа. "
Can't stand you ( sana dayanamıyorum ).
Канстанджа.
Can't stand you.
Канстанджа.
Kapıdan uzak durun.
Stand clear of the doors.
Stand-up komedyeni olmak ne kadar zor, bilemezsin.
Это очень сложно - быть стенд-ап комиком.
Bir kaç yıldır L.A.'de stand-up yapıyor.
Он выступал в камеди клаб в ЭЛ.ЭЙ пару лет.
Çünkü hareketsizlik o erirken onu taşıyan güç olmuştur hep.
can stand being there only because immobility carries him
Oh, merhaba, Amerikalı Joe, sosisli sandviç standı nerede?
O, привет, американец Джо, где продаются гамбургеры и хот-доги?
O standın malzemeleriyle kim ilgileniyorsa bana bir ilişkiye maloldu.
Кто бы ни был ответственным за снабжение этого буфета он разрушил наши отношения.
Size bu stand-up adamlarının rol yapamadığını söylemiştim.
Я говорила вам, что эти стэнд-ап комики не умеют играть.
Burası benim standım.
Вот мой бокс.
Troy bu gazete standında şu soruyu sorma cüretini gösterdi.
А это киоск, где Трой отважился спросить :
İşte domates standı. Duralım.
Знаешь, что сейчас происходит?
Kusura bakmayın. Bu katta PortakalSuyu standı var mı?
[Skipped item nr. 211]
Gazete standının önünde buluşuruz.
Встретимся у газетного киоска.
Eğer komik şeyler anlatmayı ve insanları güldürmeyi seviyorsanız stand-up belki de sizin için kariyer olabilir.
Так что, если вы любите шутки, любите смешить людей карьера комика - это для вас.
Hey, şu geride bir turta standı yok muydu?
Эй, мы случайно не проехали прилавок с пирогами?
- Turta standı mı? - Oh, evet.
- Прилавок с пирогами?
Komik olmadığını söylemek istemiyorum, ama... Stand-up komedisi. Bu...
Я не хотела дать понять, что ты незабавная, но стендап-камеди это...
... hamburger standı.
... ларёк с гамбургерами.
"Erkeğinle birlikte kal"
"Stand By Your Man".
Stand-up yapsaydın esprilerini severdi.
Будь ты стэнд-ап комиком, её бы привлекли твои шутки.
"R" standındaydınız da.
Это я к тому, что вы были у стойки "R"
Hiç stand up izlemedin mi Lois?
Ты что, Лоис, выступлений юмористов не видела?
Bu arada Roz bu standın bizi bir araya getirecek olması muhteşem.
Будет так приятно находиться в будке вместе с тобой, Роз.
Hadi bu sosis standınından çıkalım artık.
ѕошли, ударим по хот-догам.
Bu stand-up komedyen olmadan önce mi, sonra mı oldu?
Ты до или после стала комедийной актрисой?
And your pastry chef can stand to be taken down a peg.
И может с твоей помощницы и правда стоило сбить спесь.
Telefon standına gidip çekmem gerekiyor.
Мне надо срочно посетить телефонную кабину - сдрочнуть.
Burası temiz!
Stand clear!
Bir sosisli standında çalışıyordu.
Он работал в ларьке, продавцом сосисок.
Farkettim ki stand-up'çılar arasında sahneye çıkıp gösterilerini yapmaları için müthiş bir zorlama var.
Я заметил, что есть какое-то принуждение для стенд-ап комиков выходить на сцену и выступать.
Stand-up'ın güzelliği de burada.
В этом вся прелесть стенд-апа.
" Genç Stand-up'çı Orny Adams ortalığı yıktı geçirdi.'
"Молодой стендап комик Орни Адамс жжёт."
Malzemelere baksana, projektör, stand, film...
Какая она хорошенькая!
- Stand-up filozofum.
O, а я - Мириам.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]