English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Söz konusu bile değil

Söz konusu bile değil translate Russian

67 parallel translation
- Söz konusu bile değil.
Это я убила Бриньона.
Söz konusu bile değil.
Исключено, Жорж.
Bu söz konusu bile değil. Yukarıdaki para ne olacak?
А как насчет денег в сумке?
- Bu söz konusu bile değil, unut gitsin!
Это не вариант.
Bu söz konusu bile değil.
Это вообще не вариант!
Dosyalarda herhangi bir hata olması söz konusu bile değil.
Понимаете, ошибка не могла закрасться в государственные бумаги.
Hayır, Jerry, söz konusu bile değil.
Нет, Джерри, совершенно исключено.
Söz konusu bile değil.
Это совершенно исключено.
- Söz konusu bile değil.
- И я тоже.
Söz konusu bile değil, öyle mi?
Значит, это не так.
Söz konusu bile değil.
Это не вопрос.
Unutun bunu, söz konusu bile değil.
Забудьте, черта с два!
Bu söz konusu bile değil.
Это не обсуждается.
Evet. Ona aşık olman söz konusu bile değil.
И ты её вовсе не любишь?
Bu söz konusu bile değil?
Купить? Ещё чего!
Senin çağırdığın hizmetkarın olarak benim ise, en iyi olmamam gibi bir durum söz konusu bile değil.
нельзя не быть лучшим.
Bu söz konusu bile değil, bu noktada, bunca süper şey olurken...
Не время спорить, -... когда вокруг творится такой класс.
Söz konusu bile değil.
Это не обсуждается.
Phoenix söz konusu bile değil, tüm Arizona'yı alacağım, anladın mı?
Феникс - точно, Вся Аризона уже моя, ясно?
Sanırım restorandan yemek söylemek söz konusu bile değil.
Я полагаю, что здесь проблему еды решают готовые блюда.
Buradan çıkabilmeniz söz konusu bile değil.
Вам всё равно отсюда не выбраться.
Hayır, bu söz konusu bile değil.
Нет. Ничего такого.
Söz konusu bile değil.
Нет, это даже не обсуждается.
- Söz konusu bile değil.
- Не обсуждается.
Senden nefret ediyormuşum gibi davrandığımı biliyorum ama gerçekten nefret etmiyorum. Söz konusu bile değil.
Я знаю, что веду себя так, будто ненавижу тебя, но на самом деле это не так, совсем не так.
Elbette Sam söz konusu bile değil.
Сэм, конечно, тоже не подойдет.
Söz konusu bile değil.
Совсем нет.
Söz konusu bile değil!
Ни в коем случае!
Geri geldiğindeyse tek istediği benimle evlenmek olacak ki böyle bir durum benim için söz konusu bile değil!
А максимум, что он сможет, если вернется, это жениться на мне! А ничего подобного мне не нужно!
Kırmızı etiketi okudum, çok sağ ol ama yalnızca karaciğer ve böbrek hastalığı çeken bireylere zararlı ki Oratni söz konusu bile değil ve hamile kadın.
Спасибо, конечно, но я прочитал этикетку, и он вреден только для тех, кто страдает болезнями печени и почек, что полностью исключает господина Оратного, и для беременных женщин. О, Боже.
Kırmızı etiketi okudum, çok sağ ol ama yalnızca karaciğer ve böbrek hastalığı çeken bireylere zararlı ki Oratni söz konusu bile değil ve hamile kadın.
Я прочитал этикетку, он опасен только для тех, кто страдает острой почечной недостаточностью, что снимает Оратни с повестки дня, и для беременных.
- Her zaman söylediğim gibi işin güvende. Söz konusu bile değil.
Это даже не обсуждается.
- Söz konusu bile değil.
Исключено.
- Söz konusu bile değil!
И это даже не обсуждается.
Hayır, Sana söylemiştim artık bu söz konusu bile değil.
Нет, я говорил тебе.. это даже не обсуждается.
- Söz konusu bile değil.
И не начинай.
Başarısızlık söz konusu bile değil.
У нас нет права на провал.
Keşke ben de inandırıcı görünmeme lüksüne sahip olsaydım. Ama işsiz bir oyuncu için bu söz konusu bile değil, değil mi?
Мне, как безработному актёру, выглядеть неправдоподобно — непозволительная роскошь.
Verimli çalışmamak gibi bir durum söz konusu bile değil.
Нет в ней никакой скрытой корысти.
Jody'i aldatmam söz konusu bile değil ama ikimizin biraz oyuncaklı vakit geçirmesi için izin istemeye hazırım.
И я бы никогда не изменила Джоди, но я готова спросить его, что если ты и я будем немного играть на стороне.
- Söz konusu bile değil.
Это не при чем.
- Para söz konusu bile değil.
Пари? - Пакт!
Hatta bu olay için sizi, söz konusu hayvan acaba şeytanın bir sureti mi değil mi öğrenmesi için Papa'nın gönderdiği bir casusa bile benzettiler.
Чтобы выяснить, является Зверь проявлением Бога или Дьявола!
Bence kimse benim ödediğim kadar... fazla para ödememiştir... çok pasif olduğumu düşünmesini değiştirebilecek... miktar söz konuşu bile değil... ve bu... bence... bu konuda benim hakkımdaki düşüncesi... film satılmadan önce oluştu.
Карл Брайт. 42 года. Журналист, сценарист. Боится, что жена считает его нудным Приглашён Гасом через помощника.
Sistem jeneratörle çalışıyor, güç kesintisi söz konusu değil, yani bütün şehirde elektrik kesintisi olsa bile, sistem güvenli.
Всю систему питает генератор, полностью предотвращающий возможность потери питания, и система продолжит работать, даже если весь город погрузится во тьму.
Kendi ailen söz konusu olduğunda bile bunu yapamıyorsun değil mi? Ben bunun Katie'ye ne yaptığını görüyorum.
Я же вижу, что просиходит с Кэти.
Buradan cikabilmeniz soz konusu bile degil.
Вы даже понятия не имеете как выбраться отсюда.
Hayır, hayır, söz konusu bile değil.
О, нет, нет, совсем нет.
Demin burada her ne olduysa bunu kaçırmam söz konusu bile değil.
Я бы ни за что не пропустил это событие.
Yerden çok yüksekte durmasına rağmen bile gerçekten kasa savrulması söz konusu değil.
Действительно, нет речи о крене, даже с такой высокой посадкой.
- Hector'un sana vurması bile söz konusu değil.
Не говоря уже о твоих синяках от Гектора.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]