English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ T ] / Talihsizlik

Talihsizlik translate Russian

359 parallel translation
Eğer burada Lee Jae Ha'nın başına bir talihsizlik gelirse Kuzey-Güney arasındaki gerginliğin iyice alevleneceğini bilmiyor musunuz?
что малейший выпад против Короля и эта земля погрузится в огонь?
Artık konuşamayacak olman talihsizlik.
К несчастью, вы уже не способны говорить.
Tüm bunları yaşıyor olmanız büyük talihsizlik.
... что вам приходится так страдать.
Talihsizlik hakkında bir film çekmek istiyorsun.
- Ты хочешь разворошить 10,000 футов горя.
Normaldir, Siletsky'nin başına gelenler büyük talihsizlik.
- Естественно. Даже меня потрясла смерть Силецкого.
- Evet, talihsizlik olmuş.
- Да, не повезло.
Benim de başımdan geçti ama talihsizlik insanları inatçı yapıyor.
Я тоже многое пережил и знаю, несчастье делает людей жёстче.
Dostumuz için bir kaç tane kağıttan zincir ve ökseotumuz olmaması büyük talihsizlik.
Жаль, у нас нет для старика гирлянд и пучка омелы.
Büyük talihsizlik.
Это просто досадное недоразумение.
Çok büyük talihsizlik.
- Очень досадное...
Ne büyük talihsizlik.
Как жаль.
Bu çok büyük bir talihsizlik, ama kimsenin bir suçu yok.
Это большое несчастье, но винить некого.
- Büyük talihsizlik ama zararı tazmin edildi.
Очень прискорбно, но его восстановили в правах.
Büyük bir talihsizlik oldu.
Случилась большая беда.
Hastalığın arka planında her zaman büyük bir talihsizlik yatar.
За каждой болезнью – своё великое несчастье.
Örneğin, onun sükunetinin arkasında büyük bir talihsizlik hissetti.
Он ведь угадал по молчанию Рокусукэ, что у того было какое-то горе.
Ne talihsizlik çünkü bunu yapmayacağım.
Выкусите, ничего я трогать не стану.
Sizi bulamamam çok büyük talihsizlik.
Не повезло, я вас не нашел.
Kötürüm olmak ne büyük talihsizlik.
Какое несчастье быть парализованной.
Özür dilerim, Bayan Talihsizlik.
Мне очень жаль, мисс, за произошедшее недоразумение
Yaşananlar büyük talihsizlik papaz bey.
Как жаль, преподобный.
Büyük talihsizlik.
Как жаль.
Bir talihsizlik!
Случилась беда!
Victor Hugo'nun kitaplarından birine sahip... ve büyüdüğümde, sefalet ve talihsizlik zerinde bir kitap yazacağım.
У него есть одна из книг Виктора Гюго, и когда я вырасту, я тоже напишу об отверженных
- Ne talihsizlik ki...
У вас был равный шанс -
Böyle bir günde gelmesi ne talihsizlik.
Жаль, что оно пришло именно сегодня, в этот несчастливый день.
Ne talihsizlik!
Какое несчастье!
Anne babadan birini kaybetmek talihsizlik sayılabilir. İkisini birden kaybetmek dikkatsizliğe benziyor.
"Потерю одного родителя можно рассматривать как несчастье... но потерять обоих похоже на небрежность".
Ne talihsizlik evlat.
Не повезло тебе, парень.
Çünkü başıma gelen en ufak talihsizlik... yetkilileri... başka bir şehirdeki bankada bulunan belirli bir kasaya götürecektir, ki içerisindeki deliller ömür boyu kodesi boylamana yeter de artar.
Потому что если со мной случиться что-нибудь нехорошее, то оно приведёт компетентые органы к одной депозитной ячейке в банке другого города, внутри которой найдётся достаточно доказательств, чтобы засадить тебя на три пожизненных срока.
Benim zamanım olan 22. yüzyıla geri gelmeye karar vermişti, ve benimle karşılaşarak talihsizlik yaşadı.
Видите ли, он решил посетить 22-е столетие... Это мое время.. и имел несчастье встретиться со мной.
Talihsizlik yakasını bırakmamış derken...
Преследующие роковые случайности?
Her dileğin arkasından bir talihsizlik olur.
За каждым желанием стоит несчастье.
Ne talihsizlik.
Какая жалость.
Büyük talihsizlik. Hiç saygı kalmadı.
В людях не осталось почтения!
Göz ve dokunma zevklerinin nadiren aynı olması büyük talihsizlik.
К сожалению, редко что нравится глазу, и рукам совпадает.
Bu bir talihsizlik ama zamanla öğreneceğin gibi gerekliydi.
Не повезло, но так было необходимо, и ты поймешь это со временем.
Birlikteliğiniz talihsizlik olur!
Ваш брак будет бесчестьем!
Bu gerçekten büyük talihsizlik olur.
Это большое несчастье.
Büyük talihsizlik olurdu, Kardasyalılar için.
Это будет досадно... для кардассианцев.
Tüm bu olaylar bir talihsizlik.
Вообще неприятная ситуация.
- Talihsizlik, Poirot.
Да. Не повезло, Пуаро.
Drazi hükümetinin bu konuları özel olarak konuşmamakta diretmesi büyük talihsizlik.
Однако весьма прискорбно, что правительство Дрази не желает вести разговор частным образом.
Diğeri ise talihsizlik sonucu olmuş.
Смерть другого - - несчастный случай.
Bana sadece talihsizlik ve utanç getiriyorsun.
Ты приносишь мне несчастья и унижения.
Anladığım kadarıyla bir talihsizlik olmuş.
Как я понимаю с вами случился небольшой несчастный случай.
Gerçekten büyük talihsizlik.
Такое несчастье.
Bir talihsizlik oldu, ne yapabilirdim?
- Я не мог поступить иначе.
Onun için bir talihsizlik oldu. Herkesin başına gelebilir.
С ним произошло несчастье.
Talihsizlik.
К несчастью.
Oh, bu çok büyük bir talihsizlik.
Какое несчастье.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]