Talking translate Russian
113 parallel translation
? Who needs all that talking?
Зачем болтать напрасно?
Bir de ikimiz her gece buluşup, yalnız başına konuşurken görülmememiz gerekir, bu çok dikkat çeker.
- Это вы узнаете. - Теперь, двоих из нас не должны видеть every night, alone, talking togetherкаждую ночь за разговором.
Songs in the Key of Life, Talking Book, Innervisions şarkılarını yazdı adam.
Мужик написал песни к Key of Life, Talking Book, Innervisions.
- No talking!
- Не болтать!
Kimle konuştuğuna bir baksana, ben gerçeği çarpıtma ustasıyımdır.
Look who you're talking to, the master truth-bender.
We're talking fast.
Мы быстро говорим.
# Bana gelip de o feminizm zırvalıklarını anlatma
Don't be comin'in my face Talking'bout feminism
Bunlar, ne tür ikramiyeler acaba?
What kind of perks are we talking about here?
Civardakiler bunu konuşuyordu.
Uh, people in the neighborhood were talking.
* Ateşe vereceğim bayrağını * * Şimdi hey, şimdi hey * * iko I unday * * jockomo feeno ah na nay * * jockomo feena nay *
* I'm gonna set your flag on fire * * talking'bout hey now, hey now * * iko iko I unday * * jockomo feeno ah na nay * * jockomo feena nay * * huh... *
* Jockomo feena nay * * Şimdi hey, şimdi hey *
- * talking'bout hey now * - * Hey now *
This is exactly what I'm talking about, Rick.
Это именно то, о чем я говорю, Рик.
Ben senden bahsediyordum Clark.
I was talking about you, Clark.
İstediğim bu işte.
Now we're talking.
Şu anda konuşmak istemiyorum.
Don't feel much like talking right now.
Ama daha önemlisi, bütün onların içinde Devo ve Talking Heads nerede?
И что более важно, где здесь "Devo" и "the Talking Heads"?
Hayır anne, o şiirli ekmek işiydi ve sözünü ettiğim iş o değil.
No, mom, that's lyric bread. And that's not what I'm talking about.
Bana kelime bulutlarından mı...
You're talking to me about...
Konuşmayla konuşuyorum
I'm talking the talk
Yanlışın var, Yerim Burası Olmalı, Talking Heads'e ait.
Глупoсти, "This Must Bе Thе PIасе" пели TаIking Hеаds.
Yerim Burası Olmalı, Talking Heads'e ait, Arcade Fire sadece yeniden seslendirdi.
"This Must Bе Thе PIасе" пели TаIking Hеаds, Arсаdе Firе пpoстo сделали ее кавеp.
Neden bahsediyorsun sen?
What are you talking about?
Martha Rodgers'dan bahsediyoruz burada.
This is Martha Rodgers we are talking about.
Olaylarla ilişkin varsa da eminim polislere konuştuğunun bilinmesini istemezsin.
And if you're mixed up with this, I'm sure you wouldn't want to be seen talking to the cops.
What are you talking about?
О чем ты вообще?
Aşından mı bahsediyorsun?
Is that what you're talking about... Your vaccine?
İş mi konuşuyordunuz?
You boys talking shop?
Neden bahsediyorsun?
What are you talking about?
Kimle konuşuyorsun?
Who are you talking to?
El ve benden bahsetmiyoruz
We're not talking about El and me.
Koyacağız çocuğu!
I'm talking six fingers!
Ne demek istiyorsun?
What are you talking about?
30 tane olması gerekiyor burada. 29 tane var.
I'm talking about there should be 30 keys here.
Sen ne diyorsun?
What are you talking about?
Benimle konuşuyorsun.
This is me that you're talking to.
Well the preacher was still talking
/ И проповедник говорил, /
Kimden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun.
You know who I'm talking about.
Neden bahsediyorsunuz?
What are you talking about?
Rüzgârın permalarım arasından efil efil estiğini ve bir Hall Oates şarkısı patlatıp belki Bay Mikrofon'la biraz maskaralık ettiğimi hayal ederdim.
Я представлял, как ветер пронизывает мою химзавивку, дребезжит какой-нибудь Modern Talking, и я громко подпеваю своей стерео системе...
Mumford Sons, Pink Arcade Fire, Talking Heads Reunion?
Мамфорд и сыновья, Пинк, Аркад Файр, Тэлкин Хэдс Реунион?
- Sen neden bahsettiğini bilmiyorsun, Ruby Jeffries.
You don't know what you're talking about, Ruby Jeffries.
- Neden söz ediyordu O?
What was she talking about?
- Konuşan içtiği haplar.
It's the pills talking.
İşte ben bundan bahs- -
This is what I was talking- -
Tartışıyor olmamız gereken insan hayatının değeri.
What we should be talking about costs in terms of human lives.
- Benimle mi konuşuyorsun?
- Are you talking to me?
- Ben de bundan bahsediyorum.
That's what I'm talking about.
Yeni patronumla konuşuyordum ve ben..
I was talking to my new boss, and I...
* Talking about, blue eyes, blue eyes * Bu çok iyi.
Это просто прекрасно.
İşte sana fırsat.
What are you talking about?
Neden bahsediyorsunuz siz?
What the hell are you talking about?