This translate Russian
1,958 parallel translation
News Night'ı izliyorsunuz.
This is News Night.
Reklamlardan sonra karşınızdayız.
We'll be back right after this.
Ben programımızın web sitesini yönetiyorum ve yapımcımızın ilgisini bu habere çekmeye çalışıyorum.
I run our show's website and I'm trying to get my EP interested in this story.
İlk aktivistliğin mi?
Is this your first experience with activism?
Ben, bunun başarıya ulaşmasını istiyorum.
I want this to succeed.
Er ya da geç bunu isteyeceksiniz.
Sooner or later, you're gonna want this.
Nasıl hissettirdiğine inanamazsın.
You can't believe what this feels like.
# Beth Hart Man - I Gotta Get Out Of This Town #
[играет Beth Hart – L. A. Song]
You can't fix this
You can't fix this
We don't know what's gonna come on top of this
We don't know what's gonna come on top of this
Kampa hiçbir şekilde şansı olmayan çocukları getiriyorlar.
The only kids invited to this camp are the ones that ain't gonna make it.
Bunca güzel şeyi bir araya getirip bir bok yaptırmadıkları hayatın son bir siktiri gibi düşün.
One final "screw you," putting all this cool shit within arm's reach and then not letting us do dick.
Jody, iyileşme sürecinin en önemli parçası kurduğun bu yuva oldu.
Jody, the most important part of your recovery is this little family you've started.
Ne oldu, yoksa bunlar... - Şey değil miydik?
What- - is this- aren't we- -?
Kupon var mı bunlar için?
You got coupons for this?
Şöyle söyleyeyim o zaman % 99.999 ihtimalle bebeğin olamaz ama imkansız diye de bir şey yoktur.
Put is this way, you have a 99.999 chance of not getting pregnant, nothing is impossible.
Birlikte bu yollara girmememiz konusunda beni uyarmıştı ama dinlemedim.
He warned me not to go through this gateway with him, but I wouldn't listen.
Bu öğlen bizimkileri yıkamıştım.
Did ours this afternoon.
Bunun için daha fazla uğraşmak istemiyor gibi davrandığın için seni de sikeyim.
And fuck you for acting like you don't wanna - fight harder for this.
Dur sana tane tane açıklayayım.
Let me spell this out for you.
- Ve bunu buldum.
And I found this.
Demeye çalıştığım şey şu! Bu elimdeki, altındağının görünen kısmı olabilir.
The point being, this is only the tip of the golden iceberg.
Amerika'yı şahane yapan şey işte bu.
This is what made America great.
- Peki ya kuzenin Sharonda?
What about your cousin Sharonda? I called her this morning.
Sabahtan beri bu kadar mı kazabildiniz?
This is as far as you got?
Şimdi işin zor kısmı geliyor.
Oh, this comes the tricky part.
Hadi bakalım.
Let's do this.
Şuna bakın, Chicago Nehri civarındaki en belalı ibne avcısı buradaymış.
Well, if it isn't the toughest badass fag beater this side of the Chicago River.
İçinde hayatı bitirmek kadar hayat vermek de var.
This is every bit as much about giving life as it is taking it.
Bu kuş seninle daha önce de konuşmuştu.
This one's spoken to you before.
Newark'da bir çalışmaya katıldık ve bizi başka yollara sürükledi.
We did this workshop in Newark that totally opened us up to a new way.
Daha bu sabah severek besleyip okşadığımız tavşanı mı yiyoruz şu an?
Is this rabbit the same rabbit that we were feeding and petting in a loving way this morning?
Tyler, bunlar Jessa ve Tyler.
Tyler, this is Hannah and Jessa.
Bu adam Japonya'da ciğerimize, kalbimize, beynimize, kanımıza girsen toksik atıklar üzerine çalışmalar yapıyordu. Biz toksik...
Because this man has been doing these studies in Japan of all the nuclear toxicity that we're all taking on in our livers, in our hearts and brains and blood.
Çıkarken bunu aldım. Çıkmadan bunu aldım.
I grabbed this out- - I grabbed this on the way out.
- Öyle iyisin ki bunu bile yaparsın bence.
- Yeah! I think you're so good that you could do this.
Bu mezara geldiğim zaman kendimi Hocus Pocus'ta zannettim ve Thora Birtch gelecek gibi...
And then we come into this graveyard and I feel like I'm in freakin'"Hocus Pocus" and Thora Birch is gonna wear a little hat- -
- Kötü bir dönemden mi geçiyordun?
So, you were saying you're in this total free fall?
Buraya sikişmek amaçlı gelmediğimiz aklına gelmedi mi?
You really had no idea that this was not supposed to be a sexcapade?
Ben öyle sanmıştım.
I thought that this was fully a sexcapade.
Sana ayak uydurmaya çalışıyordum.
This is- - that was fully just me trying to have continuity with you.
Oturup limonata içiyorum ve sindiriyorum sadece.
This is where I sit and- - and drink lemonade and... digest.
- Adeti bu onun.
- This is what he does.
# Bu gösteri fazla iyi tasarlanmış
♪'Cause this show is too well-designed ♪
- Oldu mu?
( loudly ) Is- - is this better?
Bunları yemem ben Hannah.
I mean, I'm not falling for this crap, Hannah.
Git başkasını kandır!
I'm not falling for this crap!
So : this Count Saint-Germain or Very cool dude, or a crook.
Итак : этот граф Сен-Жермен либо оченЬ крутой чувак, либо мошенник.
Moreover, Boxes considers that this natural selection is vital for the formation of the human gene pool.
Более того, ложа считает, что подобный естественный отбор жизненно необходим для формирования человеческого генофонда.
Bir milyondan az olmaz.
Не что иное, как миллион, and believe me, for this, это..
Bu hafta fazladan yapmamın sebebi sen miydin yani?
Я никогда не делала этого. You're the reason why I had to pick up an extra hummer this week?