Turns translate Russian
21 parallel translation
As the World Turns'de neler olduğuna inanamayacaksın.
Ты не поверишь, что произошло в сериале "Пока вращается Земля"
Bay Hansen, Bay Crane ne düşünür bilmem ama metinleri okudum, söylemeliyim ki As the World Turns gerçekten izlenesi bir program.
Мистер Хансен, я не знаю как об этом думает Мистер Крейн, но я читала сценарии, и должна вам сказать, что сериал "Пока крутится Земля" почти стал таким, что его невозможно пропустить.
♫ Siyah ve beyaz griye döndüğünde?
МЕЖДУ ЛЮБОВЬЮ И ПРОЩАНИЕМ When black and white turns into gray
? Siyah ve beyaz griye dönüştüğünde?
When black and white turns into grey
Tanrı'nın armağanı gibi olmalı.
Turns out to be a Godsend.
O ayakkabı da çocuğun odasından çıkıyor.
And that sneaker turns up in the kid's room.
Kötülük girip hanene girince bu durumda dükkânına girince ağzına sıçıp bırakıyor. Peki temizlemek senin görevin mi?
And when the bad comes and gets into your house, your bike shop, and turns wonderful wonderful into shit shit, is it your responsibility to clean it up?
Erkeklerin çok para harcaması beni hep tahrik etmiştir.
Men wasting large sums of money definitely turns me all the way on.
Klein buradakilerin yarısıyla iş yapmış zaten.
Turns out Klein already pulled half the people here into the fund.
Öyle, ah... turns out İki dalgıcın cesetinin bir kaç hafta önce suda bulunması ile ilgili duyumlar aldık.
В общем, пару недель назад мы слышали о двух водолазах, найденных в водах залива.
First, she turns up out of nowhere and turns out to be the woman who was sleeping with Barbie, who's now sort of my boyfriend.
Сначала она появляется из ниоткуда и оказывается женщиной, с которой спал Барби, сейчас являющийся вроде как моим парнем.
Peki, ölen kız meğer Vertigo'yu bir iş arkadaşından almış.
So, um, the girl who died, it turns out that she got her Vertigo from a co-worker.
Araba lazım mı? Görünüşe göre CEO olarak yapacak gerçek işlerim varmış.
It turns that being CEO, I actually have some work to do.
Suzy James Cosmetics'in ürettiği bir nemlendiriciye özgüymüş.
Turns out that it's unique to a moisturizer made by a Suzy James Cosmetics.
aslına bakarsan, bir sürü ortak yanımız var.
Turns out, we have a lot in common.
- Sorun etmiyormuş.
Turns out he's fine with it.
Görünüşe göre Zane bir suit oda kiralamış Black Door Hotel'de sahte bir isimle.
It turns out that Zane was renting a suite at the Black Door Hotel under a fake name.
Olanlardan sonra bize döndü. Turns our he is that man after all.
Он и правда оказался таким человеком.
Kaderle yüzleşmek istemiyorum çünkü değil mi?
Because it all what it turns out be
Gidelim.
[Seat belt clicks, engine turns over]
# The thought of you turns my whole world #
Переводчики : tory _ bouvier