English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ T ] / Tutuyorum

Tutuyorum translate Russian

1,458 parallel translation
Hayır, ciddiyim, süre tutuyorum, yani...
Нет, правда, твое время уже пошло, так...
Hayır, balık tutuyorum.
Нет, рыбу ловлю. А кто это?
fonunu, deney verilerinin çuvallamasından kaynaklanan bir felaketten uzak tutarak hayatta tutuyorum ve onun hayatını kurtardın.
Я ничего не сделал.
Tutuyorum, Sam. Pedal.Sür. ben söyleyene kadar bırakmayacaksın..
Я не звонила, потому что боялась отказа.
Gerçeği öğrenene kadar hepsini bu olaydan sorumlu tutuyorum.
Пока не докопаюсь до сути, буду считать, что они все отвечают за это.
Zaten kaç zamandır tutuyorum.
Уже невмоготу.
Sadece halkı neler olup bittiği konusunda güncel tutuyorum.
Я просто сохраняю свою аудиторию, продвигаюсь вперед с тем, что я делаю.
Hangi takımı mı tutuyorum?
За кого я?
Ve de sonradan plak şirketi kapatılmış olduğundan dolayı Cd kopyası da basılmamış olduğu için şu anda gerçek bir hazine tutuyorum elimde...
А все потому что позже компания звукозаписи закрылась, а пластинка не переиздавалась на CD. ... И сейчас я держу в своих руках настоящее сокровище...
Seni canlı tutuyorum çünkü sen İç İşleri Bakanı gibi bir hiçsin.
Единственная причина, по которой я тебя еще не убил - это то, что ты ничто по сравнению с министром.
Sana bakmamak için kendimi zor tutuyorum, tuhaf değil mi?
Теперь мне трудно на тебя не пялиться. Это странно, пилот?
Bu kötü çocukları, mümkün olabildiğince geride tutuyorum ama iş benimle bitmiyor.
Я их удерживаю как могу, но, знаешь, не все в моих силах.
Ve bundan kendimi sorumlu tutuyorum.
И я чувствую ответственность. Ей нужно помочь.
Ben onları koleksiyon için tutuyorum.
Я просто держу их для коллекции.
Tutuyorum ve hiç bırakmayacağım.
Держу. И ни за что не отпущу.
- Dikkatlice tutuyorum baba.
я осторожен, папа.
Tutuyorum, tamam. Rachel ile biraz daha vakit geçirme istiyorum.
Я хочу побыть с Рэйчел еще немного.
Elini tutuyorum.
Держу тебя за руку.
- Tutuyor musun? - Evet, tutuyorum. - Tamam.
- Отсюда его сам дотащишь?
Düşüp bayılmamak için kendimi zor tutuyorum zaten.
Я на последнем издыхании.
Seçeneklerimi açık tutuyorum.
Рассматриваю все варианты.
Bir saattir tutuyorum zaten.
Я терпел почти сранный час.
- Ludwig özür dilerim ama zaten uzun zamandır dilimi tutuyorum.
я слишком долго молчал.
İyi tutuyorum arkadaşlığımı anne ve buraya gelip nutuk çekmeni paranı saçmanı istemiyorum.
Я проводила время в прекрасно компании, мамуля, и я не хочу, чтобы ты являлась сюда как королева и разбрасывалась своими деньгами. О своей ошибке я все знаю.
Bunu niye tutuyorum bilmiyorum.
Не знаю, зачем мне это нужно.
Başkası için tutuyorum.
Я взял его кое для кого.
Tabii ki açık tutuyorum.
Да, держу.
Üzgünüm, iş hayatımla özel hayatımı ayrı tutuyorum.
Простите, я не кручу романы на работе.
Yas tutuyorum
Ќе могу.
Elimde hayatınızda gördüğünüz en büyük pompalı tüfeği tutuyorum.
Вот наперед выхожу я с самым большим конченым пистолетом в мире.
Arada sırada yapılan oral seksi ayrı tutuyorum tabii.
Ну, может, чтобы иногда его приласкали, как следует, там, где надо.
Tutuyorum seni.
Я тебя подержу.
Kasayı ben tutuyorum.
Я продаю билеты
Tutuyorum.
Я сниму одну
Seni ben tutuyorum!
Ну что ж, тогда я предлагаю вам работу
O zaman seni ben tutuyorum.
Ну что ж, тогда я нанимаю тебя
- Balık tutmak bana daha uygundu - Balık tutuyorum da ne demek?
- Мьlло больше на наживку похоже.
Arabamın bagajında tutuyorum.
Я храню их в багажнике.
... ve kelimeleri yuvarlıyordum, çünkü ağzımdaki dolguyu dilimle tutuyorum!
А язык заплетается, потому что я им пломбу придерживаю... Так-то!
Ve sözümü tutuyorum.
И я сдержу свое обещание.
Acilde nöbet tutuyorum çünkü paraya ihtiyacım var.
Я работаю в Скорой, потому что мне нужны деньги.
Ben bu orospu tutuyorum.
Я держу эту суку.
Ama bu sefer Chloe'yi milyarlarca hayatın üstünde tutuyorum.
Но теперь жизнь Хлои означает смерть миллиардов людей.
Seni temin ederim, elini sadece koreiform hareketini kontrol etmek için tutuyorum.
Уверяю тебя, я держу тебя за руку, чтобы проверить на хореиформные движения.
Her şeyi sanki Çin malıymış gibi el üstünde tutuyorum.
Хожу вокруг всех на цыпочках, словно они из фарфора сделаны.
Esmer ve daha esmeri kontenjan dolsun diye tutuyorum.
А "тёмного и ещё темнее" я держу так, для массовки.
Kafamı biryerlere çarpmaması için tutuyorum, ama biliyormusun, bu durumdanda alacağımız güzel şeyler var.
Я все еще пытаюсь прийти в себя, но, знаешь, может, может быть, мы можем извлечь что-то хорошее из этого.
Ölümünün acısını uzun zamandır içimde tutuyorum.
Я долго носил в себе груз его смерти.
Sıkı tutuyorum zaten.
Твердо и крепко! Но я крепко держу.
O hâlde seni ben tutuyorum!
В таком случае я нанимаю тебя
Ben zaman tutuyorum.
Я время засеку.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]