English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ T ] / Tına

Tına translate Russian

4,765 parallel translation
Beraber çalışırken dişimizle tırnağımızla çabalayıp insanların hayatına biraz olsun güzellik kattık.
Когда мы работали вместе, мы дрались, царапались, и цеплялись, чтобы сделать жизни людей хоть немного, но лучше.
Elbette, savcının verdiğin sözü yerine getireceğinin bir garantisi yok bu yüzden müvekkilinizin söylediği her şeyi kayıt altına almalısınız.
Конечно, нет гарантий, что прокурор будет придерживаться условий сделки, вот поэтому вы записываете всё, что говорит ваш клиент на допросах.
Tıpkı hayatına giren herkese yaptığın gibi.
Как и всех остальных в своей жизни.
Kayıt altına almamız için adını söyleyebilir misin?
Можешь назвать своё имя для протокола?
Duyusal aktarım için donatılmış 3 boyutlu bir dokunmalı konuşma aygıtına ne dersin?
Ой, а как насчёт тактильного 3D-коммуникатора с возможностью преобразования для разных органов чувств?
Birazı kayıt altına alınmaz.
Кое-какие улики не доходят до суда.
- Daha fazla ne kanıtına ihtiyacın var?
Чего тебе еще нужно?
Ondan ne zaman ayrılmalıyım? Bir de, t-shirtlerimden birini versem mi yanına? Veya kokum olan bir giysiyi falan?
Когда мне придётся передать его в другие руки, думаете, мне следует оставить ему какую-нибудь футболку или другую одежду с моим запахом?
Aslına bakarsan kalorifer kazanının havalandırma deliklerini tıkadım. Bu yüzden de bodrum tehlikeli gazlarla dolup sıçanları buradan uzak tutuyor.
Я закрыл вентиляцию котлом отопления, и подвал наполнился опасным газом.
Bu tırın burada durmasına izin veremem!
Нельзя, чтобы у входа стоял грузовик. - Привет.
Sadece birkaçına mikrop bulaştıracağız sonra tavukları tıra yükleyeceğiz.
Не выноси все. Мы изгадим парочку...
T, hepimiz senin denerim demenin gelmeyeceğin manasına geldiğini biliyoruz.
Ти, мы все знаем, что эти твои "я постараюсь" означают "я не приеду".
Bu da genelde anakaradaki adlî tıp laboratuvarına gönderdiğimiz bir şey.
Обычно именно их мы отправляем в судебную лабораторию на материк.
Burada yazdığına göre sana haftada topu topu 100 kağıt çıkıyorlarmış.
Стой, тут сказано, что они тебе платят всего 100 баксов в неделю.
Kamuoyu bizden yana. Gryzzl'ın kişiler verileri topladığına dair kanıtımız var.
На нашей стороне общественное мнение и у нас есть доказательства, что Gryzzl занимались сбором данных.
Eğer aptal sarışının teki olsaydın üstüne bayraklı bir rozet iliştirir, ağzından içeri avuç dolusu sakinleştirici tıkar ve ve sahnenin en arkalarına atardım.
Если бы ты была тупицей, я бы просто нацепила на тебя значок с флагом. Залила бы тебе в глотку валиум и просто выпихнула бы тебя вперёд на сцену.
Milletin tırsmasına senin gibi kafası basanlar neden oluyor.
А вот всезнайки людей пугают.
Rosa Parks şu kapıdan geçip gelirdi ama tahtakurusu var kıçı tıpkı seninki gibi otobüsün en arkasına gidecek.
Роза Паркс могла бы пройти сквозь эту дверь, но у нее клопы... сучка, ее задница находится в задней части автобуса так же, как и ты.
George, sana söylemesi zor bazı haberlerim var ve senden bana derin bir nefes alacağına dair söz vermeni ve doğru düzgün bir karşılık vermeye çabalamanı istiyorum. Tıpkı daha önce pratiğini yaptığımız gibi.
Джордж, у меня есть для тебя кое-какие плохие новости, и мне нужно, чтобы ты пообещал мне, что сделаешь глубокий вдох и попытаешься отреагировать адекватно, так, как мы всегда делали на занятиях.
Her ikisi de cadılık faaliyetleriyle kilise mahkemesinin karşısında durmakta olan Geillis Duncan ve Claire Fraser kutsallıktan uzak hünerleriyle acı çektirip ıstırap verdikleri ve Cranesmuir vatandaşlarına ölüm getirdikleri için kanıt belirtilerek suçlanmaktadırlar.
Свидетельствуем, что подсудимые Гейлис Дункан и Клэр Фрэйзер, стоящие перед лицом церковного суда, обвиняются в колдовстве... причинении боли и страданий, а также умертвлении граждан Крэйнсмуира своей бесовской силой.
Sonra da koca kulaklı Mickey babamın beni saç tıraşına götürdüğünü duymuş.
А потом Майки-Ухо узнаёт, что батя ведет меня на стрижку.
Polis, yakılma yerinin tespit edilmesinin yalnızca kanıt toplamaya değil ayrıca profesörün katilinin tespit edilmesine ve yakalanmasına da yardım edeceğini düşünüyor.
Полиция считает, что найденное место поможет не только собрать улики... Но также найти и арестовать убийцу профессора.
Gotik deyince siz çocukların aklına... şu hani... boyalı tırnaklar ve solgun bir ten geliyor...
Так что когда вы, дети, думаете "готика" это... Крашеные ногти и бледные...
Ağzına sabun tıkacağım senin.
Ты у меня рот с мылом мыть будешь.
Tıp olayına girmeliydim.
Нужно было идти в медицину.
Tıpkı Sara Patrell gibi onun da senin yardımına ihtiyacı var.
Ей нужна твоя помощь, как она была нужна Саре Патрэлл.
Kaçtıklarına dair bir kayıt yok.
Они не отметились нигде на границе.
Gelinliğini çöp torbasına tıkıştırdılar.
Они выбросили её свадебное платье в мешок для мусора.
Everett, tatlım, bu düşündüğün çarpıtılmış birşey herkesi bir yola koyamazsın, etrafına sokul ve onlara başka bir yol al.
Эверетт, дорогой, твой стиль размышлений... ты не можешь направить кого-то по одному пути, тогда ты крутишься вокруг и направлешь по другому.
Beni başka bir kafese tıkmalarına izin vermeyeceğim, Aimee.
Я не позволю им снова засадить меня в клетку, Эми.
Onları hangi kaba koyarsan koy kenarlara tırmanıp kendi başlarına çıkarlar.
В какой бы контейнер, ты его не поместил, он как бы растекается по сторонам и вытекает сам по себе.
Katılmalıyım bir kayıt seansına.
На звукозаписи сеанс попасть я должен.
Aslına bakarsan E.T.'nin dil öğrenme oyuncağı ve şemsiyeyle telefon yapışını izlemiştim.
Справедливости ради, я смотрел, как пришелец собрал телефон из говорящей игрушки и зонтика.
Yaklaşık dokuz ay önce, batı bölgedeki bir silah sesi ihbarına yanıt verdi.
Около девяти месяцев назад он выехал на место вызова по поводу стрельбы в бандитском крысятнике.
Aslına bakarsan sonbaharda kayıt olmayı düşünüyorum.
Я собираюсь на учёбу осенью.
İşe girip giremeyeceğini önceden söylemeleri gerek böylece saçını ve tırnaklarını yaptırmak için o kadar zaman ve enerji harcamazsın ve evde oturup diğer iş olanaklarına bakabilirsin.
Вообще, пусть сразу говорят, получишь ты работу или нет, чтобы не тратить ни время, ни энергию, делая укладку, маникюр и всё такое. Чтобы сразу можно было остаться дома и, например, поискать другую работу.
Sen birisinin sessiz sakin kızı değilsin yalanlar söylenen, görmezden gelinen, odada bir başına ağlayan çünkü bir sorun ortaya çıkarmak istiyorlar tıpkı sen onları minik barbi bebeğiymiş gibicesine.
Ты не чья-то безмолвная дочь, плачущая одна в комнате, когда ей лгут и игнорируют, потому что они хотят видеть тебя всего лишь своей маленькой куколкой Барби.
Matt vuran adamın saldırısına ait kanıt negatif çıktı.
Они не подходят ни к одной улике, так что человек, стрелявший в Мэтта, на нее не нападал.
Babamın eşyalarına dokundun. Kafese tıkılacaksın. Anladın mı?
Если еще тронешь его вещи, посажу тебя в клетку.
Ronald bir daha küçük delikanlına zarar verdiğine dair küçük bir kanıt görürsem Broch Tuarach'ın Efendisi'ne cevap vermek zorunda kalırsın!
"если я еще раз увижу следы побоеев на твоем парне," "тебе придется отвечать перед лэрдом Брох-Туарах".
Adı Ed Clark'tı. Asıl babam sekiz yaşımdayken onun yanına bıraktı.
Мой настоящий отец бросил меня, когда мне было 8.
Cinayete karıştığına dair nasıl bir kanıtınız var?
Что у вас за улики, указывающие на его причастность к убийству?
Size tıp okulunda ne öğrettiler bilmiyorum ama "yardım" kelimesi insanları kelepçelemek ve beyinlerini kesmek anlamına gelmiyor.
Я не знаю, чему вас учили в медшколе, но слово "помощь" не означает приковывать людей и шинковать им мозги.
Kanıt yok ediyorsunuz, delil karartma denir buna ve ağır suç kapsamına girer.
Сокрытием улик! Именно так оно называется. Это уголовное преступление!
Meclis'tekiler ta Lincoln Anıtı'na kadar uzanan kuyruğu görsünler.
Пусть Конгресс увидит, как люди выстроятся в очередь до самого мемориала Линкольна.
Amerika Çalışıyor'u boğazlarına tıkıp boğulmalarını izleyeceğiz.
Мы засунем им "Америка работает" в глотку и посмотрим, как они подавятся.
Oradan ta Lincoln Anıtı'na kadar uzanıyor.
Она тянется оттуда вплоть до Мемориала Линкольна.
Bunun planlanmadığına dair bir kanıt daha.
Это доказывает, что убийство было неумышленным.
Yapmadığın bir şey için parmaklıklar ardına tıkılmanın nasıl bir şey olduğunu unuttun mu yoksa?
Ты забыл, какого это чувствовать себя в клетке, сидя за то, чего ты не делал?
Tapınağınız Floransa kanunlarına zıt işletiliyor. Verilen hizmetler yasadışı.
"Совет Ста" - мои лучшие клиенты.
Fıığın ve göbeğin etrafına oval transvers ensizyon yaptım. Şimdi de fıtığın içine girip derinleştireceğim.
- Я выполнил полуовальный разрез вокруг грыжи и пупка, и теперь углублю его к шейке грыжевого мешка.
tina 386

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]