English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ U ] / Uğradı

Uğradı translate Russian

5,788 parallel translation
- Hayır. Ancak caddeler, sokaklar boyunca onları takip ettim efendim. Adam bir meyhaneye uğradığı zaman bekledim.
Но я пошел за ним по улицам, и по переулкам, сэр, затем подождал, пока он зашел в таверну.
Elektrik santrali saldırıya uğradı.
Станцию захватили.
Diyelim evde birkaç saat birlikte çalıyorsak ve iki kişi eve uğradıysa bunu konser olarak düşünüyorduk. Bir gösteri... Yeterince iyiydi.
Когда мы играли дома пару часов и приходили два человека, мы считали это выступлением.
Nikki'den bir haber alırsanız uğradığımı söyler misiniz?
Ну, если получите весточку от Никки, передадите ей, что я заходила?
Belki önce cesedin atıldığı yere baktı, sabah da adli tabibe uğradı.
Может, сначала он посмотрел место, где обнаружили тело, а утром пошел к медэксперту.
Mitchersonlar'a uğradım bu sabah ve Beth gittiğini söyledi.
Я был у Митчерсонов этим утром, и Бет сказала, что она уехала.
Hayatında o kadar çok haksızlığa uğradı ki.
И он получил нечестная сделка, его жизнь.
Öyle hayal kırıklığına uğradım ki, mosmor oldular.
Они сейчас, как каменные.
Carrie Cooke'un çığlık attığını duydum ve sanığın evine girdim içeri girdiğimde saldırıya uğradım ve bayıltıldım.
Я услышал, как кричит Кэрри Кук, и вошел в дом обвиняемого. Оказавшись внутри, я подвергся нападению и был накачан наркотиками.
Ama hayal kırıklığına uğradım sadece.
Но, уверен, я бы лишь разочаровал Вас.
Belki de Ruslar, Doğu Cephesi'nde sekteye uğradılar.
Надеюсь, русские отступают на Восточном фронте.
İyi geceler demek için uğradım, ihtiyar.
Зашел лишь пожелать Вам спокойной ночи, старина.
Saldırıya uğradığımı gösteren kaset bulundu. Savcılık mahkumiyet kararı verilmeyeceğini düşünmüyor.
Видео подтверждает, что на меня напали, так что обвинители не расчитывают, что смогут засудить меня.
Soyguna uğradım.
Меня ограбили.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Это так неутешительно.
L.A. kızlarımızla benim doğu yakası tarzımı bir araya getirdik mi oradakiler neye uğradığını şaşıracak.
Между нашими девочками из ЛА и моём опыте Восточного побережья, они не будут знать, что их накрыло.
Uğradığın için sağ ol, adamım.
Спасибо, что заскочил.
Uğradığıma sevindim.
Я и сам рад.
Hayal kırıklığına uğradınız mı?
Вы разочарованы?
Bir buçuk saat önce iki ajan geçen yıldan beri 10 cinayetin sorumlusu olan adam tarafından saldırıya uğradı.
Полтора часа назад на двоих наших агентов напал мужчина, который, как мы считаем, совершил 10 убийств в течение года.
Austin'e uğradığın için de teşekkürler.
И спасибо, что оплатил дорогу до Остина.
Belki yürüyüş parkurunda saldırıya uğradı.
Может, на нее напали на пешеходной дорожке?
Merkeze uğradım.
Я заходила в участок.
Sadece... birlikte gidelim mi diye sormadığın için hayal kırıklığına uğradım.
Я... расстроился из-за того, что ты не пригласила меня с собой.
Saldırıya uğradım!
На меня напали!
Papazım saldırıya uğradı!
Мой священнослужитель был атакован!
Bunu söylemekte sakınca görmüyorum, biraz hayal kırıklığına uğradım,... çünkü cevap verme nezaketinde bile bulunmadı.
Я бы сказал, я был несколько разочарован, что ему не хватило любезности на то, чтобы ответить.
- Beni buna zorlama, Jake. İhanete uğradım!
Не вынуждай меня, Джейк.
Evet, Dekan Snyder kampüse uğradığınızdan bahsetmişti.
- Декан Снайдер говорил о вашей встрече.
Tamam, o zaman, uğradığın için sağ ol.
Что ж, спасибо, что зашли.
- Kim uğradı diyeyim?
Могу ли я ей передать, кто её искал?
Birkaç kez uğradım ve evrakları doldurmasına yardım ettim.
Я несколько раз к ней заезжал и помогал ей с бумагами.
Bir böceğin tecavüzüne uğradım.
Меня изнасиловал жук!
Pemberton'ın kız kardeşiydi. Pemberton, Connor'ın tahliye olduğunu duyunca uğradı.
Когда Пембертон узнал, что Коннор вышел по УДО, он пришел сюда.
Bir karışıklık olduğunu düşündüğüm için morga uğradım.
Я думал, это какая-то ошибка, и решил съездить в морг.
Buraya yaramaz çocukların uğradığını duymuştum.
Слышала сюда приходят много плохих парней
İki saat önce Tunus, Sfaks'taki elçillik saldırıya uğradık diye mesaj yolladı.
Два часа назад, консульство в Сфаксе, Тунис, прислало экстренное сообщение, что они были атакованы.
İnsanlar başkalarının yanına uğradıklarında şarap götürürler.
Я решила зайти в гости, а люди, обычно, приносят вино... Когда ходят в гости.
Biyolojiden anlamam ama radyo frekanslarını, ne kadar yükseğe çıkarsan sinyalin o kadar az kesintiye uğradığını falan bilirim.
Я не знаю биологию, но я знаком с радиочастотами, чем выше высота, тем меньше помех у сигнала.
Biliyorsun Charlie, en son uğradığında eski zamanlar hakkında konuşmuştuk.
Знаешь, Чарли, я думаю мы выкопали все скелеты когда ты приходил последний раз.
Saldırıya mı uğradın?
На тебя что, напали?
- Bir şey tarafından fiziksel saldırıya uğradım.
Меня что-то ударило.
Nasıl gidiyor dostum, geçiyordum uğradım.
Я был неподалёку.
Uğradığın için sağol.
Спасибо, что заехал.
Tecavüze uğradım.
Меня изнасиловали.
Orası Emmet'in saldırıya uğradığı terkedilmiş evden fazla uzakta değil.
Это не далеко от заброшенного дома, где напали на Эммета.
Saldırıya uğradık.
На нас напали. ( нем. )
Tekrar ediyorum, saldırıya uğradık.
Повторяю, на нас напали. ( нем. )
Fakat Henrik'in kızı genç Gracie, bana uğradı.
Но дочка, малышка Грейси, заходила ко мне.
Bu şekilde uğradığım için özür dilerim.
Прости, что без звонка.
Işığı gördükleri an neye uğradıklarını şaşırıyorlar.
Я включил свет снаружи... И они растерялись.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]