English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ U ] / Uğursuz

Uğursuz translate Russian

334 parallel translation
Cadının uğursuz bedenine işkence yapmaya başla. "
Пускай наконец нечистая ведьмина плоть затрепещет в муках! "
Diğer taraftan da çıkılabilir ama ben uğursuz olan sol tarafı tercih ederim.
Каждый пойдет по лестнице. Левая - несчастливая, так что я выберу ее.
Uğursuz görüntü, göze var ele yok musun sen?
Иль осязанью недоступен ты, Как зрению?
Sadece o uğursuz gün yaptıkları gibi.
Так же, как они текли в тот памятный день.
O büyük, güzel gökyüzü duruyor. O uğursuz gün olduğu gibi.
Небо над ней такое же огромное, как в тот памятный день.
Bunlar iç karartıcı ve uğursuz türlerdi.
Повсюду так тихо...
Bıktım artık, hep kavga dövüş dolu uğursuz günler görmekten.
Проклятые дни смут, междоусобий, уж сколько вас глаза мои видали!
Bilmiyor musunuz, annesi onu doğurup uğursuz ismini verdikten sonra öldüğünü...
Мать родила его, дала ему проклятое имя и умерла.
Sen, İskoç bereli olan. Kıpırdasana uğursuz şey.
И ты, в берете.
Uğursuz bir yolculuk, bana inanın.
Это будет роковое плавание.
Yanıcı eşyaları atacağız, beyaz balinanın etinden uğursuz bir yağ yapmak için.
С помощью этого огня... мы растопим плоть белого кита.
Sudan çık, uğursuz balina!
Где ты, белый кит?
Uğursuz.
Дьявол.
Sana göstereceğim uğursuz balina!
Чертов кит, будь ты проклят.
Son nefesimi üzerine tükürüyorum, uğursuz balina.
До последнего вздоха я тебя не оставлю, проклятый кит.
Zamanın başlangıcından beri yazılıydı bu antik taşların üzerinde bile karanlık bir dünyada uğursuz, doğaüstü yaratıkların var olduğu yazılıydı.
С незапамятных времён ещё на этих древних камнях было начертано, что злые, сверхъестественные создания обитают в мире тьмы.
Uğursuz, kesik ve küçük bir el, bir adamın ruhsal çöküntüsüne ışık tutuyor.
Зловещий, ужасный мелкий почерк. раскрывающий умственное расстройство человека.
Uğursuz bir iş bu.
Этот контракт - проклят.
- Uğursuz?
- Проклят?
Eğer bu işi tamamlamazsan uğursuz olan sen olacaksın.
Если ты не выполнишь эту работу, считай прокляли тебя.
Bu uğursuz işi yapmam için zorlayamazsın.
Ты не можешь заставить меня работать против сглаза.
Böyle uğursuz bir işi yapmam. Hepsi bu kadar.
Слушай, я не буду работать против сглаза, и это все.
İşte sen bu sun.Bir uğursuz!
Вот ты кто!
Şimdi de bizi uğursuz varlıklarından kurtarmak istiyorlarsa... tanrılar adına, bırakın gitsinler!
Если они хотят избавить нас от их непрошенного присутствия... во имя всех богов, пусть убираются!
Bu uğursuz daha ne kadar bekletecek!
Долго мне ждать этого идиота?
Harika, uğursuz... olağanüstügüzelfevkalademsi iki peni.
Чудесные, честные, супер-кали-фрэджил-истик - экспи-али-дошесные два пенса.
- Uğursuz gün.
Вы сказали, Карлинг-стрит?
Hangi uğursuz saat bu acının yüklenmiş suçunu!
Где ключ к загадке этой?
Oh, uğursuz kadın.
Вот поганая баба!
Bu doğaüstü kehanetler uğurlu da olabilir uğursuz da.
Те сверхъестественные поощренья не могут быть ни к худу, ни к добру
Çık, uğursuz leke.
Прочь, проклятое пятно!
Oh, herneyse, burada mahsur kaldığımız sürece birlikteyiz... bu uğursuz ve ıssız kervansarayda- - Size burasının özellikle kışın ve kimse yokken ne kadar sıkıcı olduğunu anlatamam. ben sadece biraz kaçıyo- -
Как бы то ни было, пока мы здесь вместе, в этом пустынном караван-сарае, не могу не сказать как ненавижу такие места зимой, когда нет ни одного человека.
Kafasında bazı şeyler kurgulamış. Çocuğunuzun bir yaratık ya da uğursuz olduğunu düşünüyor.
В ее фантазиях ваш ребенок кажется ей чужим, для нее он воплощение зла.
Uğursuz olduğunu mu düşünüyor?
Она считает, что ребенок - воплощение зла?
Ne bakımdan... uğursuz?
В чем заключается его зло?
Uğursuz kuş bu kez savaşın yakın olduğunu haber veriyor.
эта птица зло сулит, предчувствует, война будет, предчувствует, война будет...
Bu uğursuz Hamstead'ın orta yerinde Moskova Kuralları'nı kim duysun?
Да неужели в этом занюханном Хэмпстеде, кто-то слышал о правилах?
- Uğursuz Hampstead, doğru.
- И правда, занюханном Хэмпстеде.
Uğursuz herifin tekiymişim gibi hissediyorum.
Чуствую себя полным лузером.
Ne uğursuz bir ses bu!
Какой ужасный шум!
Nereye gidersem gideyim tek gördüğüm açlık, savaş ve uğursuz gölgeler.
И всё равно, куда ни пойди, голод и междоусобицы. Почему все не могут жить как вы?
Yolculuk ederken uğursuz bir söylenti duydum.
В пути я слышал недобрые слухи.
1980'de hava daima kötüydü ve Bordo için uğursuz bir seneydi.
В 1980 была плохая погода. Неудачный год для Бордо.
Tanrım, ne uğursuz bir resim!
Боже, какая зловещая!
Bana kalırsa uğursuz büyü.
Очень, я думаю.
Uğursuz yalancı!
Отъявленный лжец!
'Ters yörünge'olayı, zodyaktaki hareketin olağan yönüne zıt veya bu yönle uyumsuzdur, ve bu nedenden ötürü uğursuz kabul edilir.
Я больше не могу. Слушайте. Состояние ретроградации является
13. raunt La Motta'ya uğursuz geldi.
Смотри.
Bayan, sen uğursuz birisin.
ДЖЕК :
Bayan, sen uğursuz birisin!
Дамочка, вы колдунья!
Böyle uğursuz işaretlere kimse inanmaz.
Никто не верит в эту чушь про чёрных кошек и разбитые зеркала, это байки для детей!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]