English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Verimli

Verimli translate Russian

781 parallel translation
Setin inşası tamamlandığında, dağlarda verimli toprak arayışına koyulurlar.
Когда стена возведена, местные идут искать плодородную почву на склонах гор.
Hurdes arazilerini kaplayan şu ince, verimli topraklara bakın.
Теперь поле покрывает тонкий слой плодородной земли.
İşte geldik. Verimli topraklar.
Ну, вот и она - земля молока и меда!
Son derece, güvenilir, verimli ve becerikli birisidir.
"Он оказался надёжным, трудоспособным и находчивым".
Bay Vadas, Matuschek Mağazası için 2 yıl boyunca çalışmış ve tüm bu zaman boyunca ispiyonculuk, fitnecilik ve döneklik bakımından oldukça verimli olmuştur.
За 2 года работы в магазине мистера Матучека мистер Вадаш проявил себя как провокатор, смутьян и стукач.
Hakim bey, henüz bahsini ettiğim bu rakamlar... verimli çalışan bir organizasyonu işaret ediyor.
Baшa чecть, пpeдcтaвлeнныe мнoю цифpы дoкaзывaют ycпeшнocть yпpaвлeния этoй opгaнизaциeй.
Ama şu anda batık olduğu için, artık verimli değil.
Теперь эти земли затонули, но они все еще плодородны.
Bizim için en verimli şekilde pirinç ile vergi topluyorsunuz.
Вас следует поблагодарить.
Adamlar kendi subayları olmadan verimli çalışamıyorlardır.
Солдаты плохо работают без своих офицеров.
Hayır, ama uyuyamazsam nasıl verimli olabilirim ki?
Конечно, нет. Но какой же из меня работник, если я не высыпаюсь ночью?
Çok verimli bir beyindi.
Очень плодородная тема.
- Olur, toprak verimli.
- Это богатая земля!
Çok verimli, bakımlı ve havadar topraklar. Ve Gibildolce'de 500 hektar bağ ve zeytinlik.
Там прекрасный климат и более двух тысяч акров виноградников и оливковых плантаций в Чиппидодже.
- Verimli de değil.
- И это неэффективно.
- Nasıl, bugün verimli oldu mu?
Вам понравился сегодняшний день?
Önemli olan topluma, verimli ve eksiksiz bir birey kazandırmak.
Важно вылечить. Важно вернуть обществу полноценного человека.
Toprak zengin ve verimli.
Здешняя почва богата и плодородна, капитан.
Ve Klingonlar acımasız ve saldırgan olduklarından, en verimli de onlar.
И, к сожалению, хоть клингоны жестоки и агрессивны, именно они наиболее эффективны.
Bu yüksek verimli bir tahıl çeşidi dörtlü bir buğday ve çavdar melezi.
Квадротритикал - высокоурожайное зерно, четырехлопастный гибрид пшеницы и ржи.
Verimli olmayan bölüme söylenir.
Оно означает нечто абсолютно бесполезное.
Bilgisayarlar insanlardan daha verimli, ama daha iyi değiller.
Я просто считаю, что компьютеры эффективней людей, но не лучше.
Sadece verimli ve gelisen bir ekonomi temellerimizi guçlendirmemize yardimci olacaktir ve bize gerçek bir istikrar kazandiracaktir.
Только процветающая и эффективная экономика позволит нам укрепить основы и даст реальную стабильность.
Genç ve büyüyen özgür ve verimli evet.. bu benim ülkem ve..
ФИЛЬМ ПРОИЗВОДСТВА АВКО-ЭМБАССИ СОЛДАТ В СИНЕМ МУНДИРЕ РЕЖИССЁР РАЛЬФ НЕЛЬСОН
Olgun ve verimli her bitki, her ağaç bir mucizedir şafakta bir tepenin üzerinde durup etrafıma bakarım.
КЭНДИС БЕРГЕН ПИТЕР ШТРАУС ДОНАЛЬД ПЛЕЗЕНС
Onun ihtiyaçlarına saygı gösterin. Ve unutmayın ki uygun koşullarda çalışan bir makina verimli bir makinadır.
Уважайте его потребности и помните, что станок в хорошем состоянии — производительный станок.
Yüksek basınçta polar bujiler daha verimli.
При повышенном давлении горячие свечи работают лучше.
Dışarıdaki çocuklar, ateş tanrısı onları verimli yapar ümidiyle... alevlerin içinden atlıyorlar.
Эти дети, там... они скачут через огонь... в надежде, что бог огня оплодотворит их.
Görünüsteki yasamin uzmanlari olan yildizlar, insanlarin aslinda yasiyor olduklari bölünmüs verimli özellesmeleri telafi etmek için kendilerini özdeslestirebilecegi yüzeysel nesneler olarak görev görür.
Удел звезды - мнимое проживание жизни ; люди ассоциируют себя со звездой, чтобы хоть как-то компенсировать этим убогость окружающего мира, своей жизни, хоть на миг отвлечься от монотонного конвейерного труда.
O... taşlı toprağı... verimli kılmak için... kendi elleriyle... çalışıp durur.
Он работает с твердой почвой, стараясь своими усилиями сделать ее плодородной.
Bizler apaçık daha verimli şekilde öldürüyoruz.
О, мы стали убивать намного эффективнее, И продолжаем убивать.
Farklı bir katmanlı deniz canlısı grubundan evrimleşmişlerdi ama onların da karada verimli bir şekilde çalışan dış iskeletleri vardı.
Они развились от другой группы сегментированных морских существ, но у них тоже был внешний скелет эффективно работавший на земле.
Bir : çok daha verimli fosil yakıt kullanımı.
Первое : использовать ископаемое топливо более рационально.
Var olan nükleer füzyon tesislerinden çok daha güvenli ve verimli bir yapı olması öngörülüyor.
В нем предусмотрено использование реактора ядерного синтеза, намного более безопасного и эффективного, чем нынешние реакторы ядерного распада.
Astronomi ve geometri İyonya'nın verimli ortamında gelişip serpilecekti.
астрономии и геометрии. Наук, которые вырастут и расцветут на плодородной почве Ионии.
Kendi ürettiği büyük teleskoplar için lensler geliştirerek uzun süre verimli kullanmanın yolunu araştırdı.
Он шлифовал и полировал линзы, создавая телескопы всё большего размера, хотя ему потребовалось время, чтобы понять, как правильно использовать эти линзы.
Paul, bu akşam senin için çok verimli bir akşam oldu, değil mi?
Ну, Пол, хочу сказать, для вас это был очень выгодный вечер.
Derler ki Haggard gelene kadar ülkesi verimli ve yeşillikmiş ama o gelip dokunduğu anda toprak sertleşip ve grileşmiş.
Говорят, до Хаггарда эта страна была зелёной и плодородной, но он прикоснулся к ней - и всё стало серым камнем.
"Her şeyi ellili yıllarda sıkı bir ekonomik dönüşüm programı uygulayarak çözebilirdik. " Vojvodina'daki verimli topraklarımızla dünyanın bir numaralı tarım ürünleri ihracatçısı olmamız gerekir. " " Korkarım uzman yokluğundan oldu... "
Погоди, погоди... " Все можно было привести в порядок в конце 50-х годов во время большого поворота в экономике с Воеводиной, Славонией, Мачвой, Шумадией мы могли бы стать главным экспортером продовольствия в Европе мне кажется, у нас просто не было специалистов...
# Verimli ovaların üzerinde...
И великолепными садами
Sonra verimli tahıl üretip bunları tavşan yetiştirmede kullanacağım.
Потом я собираюсь посадить очень ценную культуру, необходимую для массового разведения кроликов.
bu memelilerin ne kadar verimli olduğunu fark etmemişsiniz.
Несмотря на ваш опыт, вы не представляете себе истинные размеры репродуктивности этих особей.
Bedenim daha verimli çalışıyor.
Мое тело стало как продуктивная машина.
Gereksiz bir beyzbol sahasını verimli bir çiftlik arazisinde tutamayız.
Мы не можем оставить бесполезное бейсбольное поле посреди богатого участка.
Yaşlılara, verimli ve dolu bir hayat vermek istiyoruz!
Стать основой заботы о престарелых.
Ama gizlice ona hayran kalır gurur duymam verimli olmazdı.
Но втайне я восхищался им... его гордым непреклонным внутренним стержнем.
Çok verimli bir zekan var çok daha üstün bir fiziğin var, hiçbir duygusal engelin yok senin dizaynına ulaşmak için hayatlarını adayan Vulkanlar var.
У Вас совершенный интеллект, превосходящие физические возможности, нет эмоций. Многие вулканцы проводят жизни в попытках достигнуть того, что было Вам дано изначально.
Bir reaktörü verimli hale getirmenin en iyi yolu nedir? - Bilmiyorum.
Какой самый быстрый путь к эффективной станции?
Verimli ve dakikler, üstüne güçlü bir iş felsefeleri var.
Они эффективны и пунктуальны, у них сильная рабочая этика.
En verimli çağında.
B pacцвeтe.
Ben de bu acı menileri, verimli spermlere dönüştürmeliyim.
Я должна была превратить горькое семя в плодоносную сперму.
Sonrasında onlara çabucak ve verimli bir şekilde ulaşabilirsiniz. Zaten yerlerini kolayca bulabiliyorum, efendim.
Конечно, я могу сделать это, сэр.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]