Went translate Russian
138 parallel translation
Trombonu Küçük Joe üflüyordu lllinois'li davulcu çocuk güm, bam, bum diyordu
Little Joe was blowin'on the slide trombone The drummer boy from Illinois went crash, boom, bang
Buraya gelirken, "The Night, The Lights Went Out In Georgia came on" u dinledim.
Когда я был здесь, я слышал песню под названием, "Ночью в Джорджии погасили свет"
Ama lastikleri kabaktı ve patladılar.
"But his tires were bald... "... and they went flat
Adamın bu gece derine daldı, T.K. O duvarı nasıl geçti bilmiyorum.
Your man went deep tonight, T. K. Не знаешь как он вскарабкался на ту стену.
- I have to find out how it went.
- Я хочу знать, как все прошло.
If you went through what I've been through... this place would give you the willies too.
Если бы ты прошёл через то, что я... ты бы нервничал так же как и я.
Everybody went nuts.
Все с ума посходили.
Hatta şöyle devam etti :
О-о, и он продолжил : - Yes... Oh, and he went on to say :
Ana dillerini öğrenirlerdi.
They went to their ethnic schools. They learned their native language.
Ama paramız yetmiyordu, ülkemde kalıp Berkeley'ye gittim.
Но я не мог позволить себе этого, поэтому я жил дома и пошёл в Бэркли. But I couldn't afford it, so I lived at home and I went to Berkeley.
İşi aldığına öyle memnundu ki.
... the third went to work for $ 65 a month и был чертовски счастлив что имеет работу.
Kaliforniya Üniversitesi'nden mezun olunca iki yıl Harvard Ticaret Okulu'nda mastır yapıp San Francisco'ya geri döndüm.
После получения диплома Калифорнийского Университета... After graduating University of California Я пошел в Аспирантуру Гарвардской Школы Бизнеса где учился в течение двух лет... ... I went to Harvard Graduate School of Business for two years и затем я вернулся назад в Сан Франциско.
Teyzesi ve annesiyle ülkenin öteki ucuna bir seyahate çıktı.
Она поехала со своей тетей и своей матерью в поездку по всей стране. She went with her aunt and her mother on a trip across the country.
Üstelik Tokyo'dan sonra diğer şehirleri de yaktı.
... if LeMay was burning up Japan? И он продолжал после Токио сбрасывать зажигательные бомбы на другие города. And he went on from Tokyo to firebomb other cities.
CIA'e : "Güney Vietnam'da bugünkü durum nedir?" diye sorarsanız bence daha kötü diyecektir.
- Если-бы вы пошли в ЦРУ и спросили-бы... McNamara : - If you went to the CIA and said "Как сегодня ситуация в Южном Вьетнаме?"... "How is the situation today in South Vietnam?"
( of what went wrong yesterday )
Transcript : Raceman Synchro : ikpko Перевод от Z.
The stars went bright Onun nesi var?
О, что это с ним?
... spider went up the water spout Down came the rain And washed the spider out
... паук поднялся на водяной струе закапал дождь и смыл паучка нафиг...
He wasn't answering the phone so his sister went over.
Он не отвечал на звонки, его cестра обнаружила.
Pepper'ın bayram yemeğine de Kâşif Dora olarak gitmişti.
She went to Pepper's seder as "Dora the explorer".
♫ Hala bilmem neden çekip gittin?
МЕЖДУ ЛЮБОВЬЮ И ПРОЩАНИЕМ Still don't know why you went away
? Hala bilmem neden gittin?
Still don't know why you went away
Tuvalete boş yere ışık sistemi kurmuş oldun, çünkü.. oradan akıp gitti.
So you wasted your time installing that light in the closet, because... he went flying out of there.
* Ve nerede yanlış yaptığını merak edersin *
* And wonder what went wrong *
* Neresi yanlış, kahverengi gözler. *
* What went wrong, brown eyes. *
Çok iyi gitti!
That went really well!
Sanırım bu gece Clark olmadan seni evine gitmek daha iyi bir fikir.
I thought it would be a good idea if we all went to your place tonight, without Clark.
Yeniden arkamızdan iş çevirdiğin için mutlu değilim.
I'm not happy that you went behind our backs... Again.
Biliyorum, çünkü ben de az kalsın o yola gidecektim.
I know, because I almost went there.
Young geldi, emirler vermeye başladı ve gemi hareket etti.
Young showed up, started giving orders, and the ship just went.
Geçen ay Jeff Dunham'ı izlemek için gittim.
I went last month to see Jeff Dunham.
Afili müşterileriyle namı yürürdü Eğer ruhları kurtulamamışsa Yaratıcılarına kusursuzca Tıraş edilmiş olarak giderler
of fancy clients and good renown what if none of their souls were saved they went to their maker impeccably shaved by sweeney
Burada işimiz biter bitmez oraya gittim.
Я был в отеле. I went there immediately after we wrapped here.
Yani karınız, öldürüldüğü gece metresinize bir mail attı ve siz de bunun söylemeye değer olmadığını mı düşündünüz?
And she went running off. So the night that your wife was killed, She e-mailed your mistress,
Onları ezberlemek için evine gitti.
So she went home to memorize them.
Gidip onunla yüzleştiniz.
You went to go and confront her.
Kabul, o kaltağı görmeye gittim.
I admit, I went to see the bitch.
Stüdyodan çıkıp direk adamın dairesine gittim.
I went to his apartment straight from the studio
İfadesini aldığımızda saat 6'da direk eve gittiğini söylemişti.
The night of the murder. Yeah, when we interviewed him, he said he went straight home at 6 : 00 P.M.
Cinayet gecesinde stüdyoya geri döndüğünüzü biliyoruz.
We know that you went back to the studio. The night of the murder.
Bu, hâlâ o gece neden stüdyoya gittiğinizi açıklamıyor.
But that still doesn't explain why you went back to the studio that night.
Sarah'ya yüz yüzeyken teşekkür etmek istedim. Çünkü menajerim o gece, diziden çıkmama izin verdiğini söylemek için aramıştı.
I went to thank Sarah in person, because my agent had called me that evening to tell her that she had agreed to let me out.
Bu yüzden teşekkür etmek için geri döndünüz. Hepsi bu mu?
So you went back to thank her, and that's it?
Ninem randevusunda nasıl Jason Bourne'luk yaptığını anlattı.
Hey, dad. Gram told me how you went all Jason Bourne on her date.
Bu sabah kahve dükkanına gittim.
Three. I went to the coffee shop this morning,
İçeriden birinin yardımı olmadan gizlice oradan geçmeleri imkansız.
I remember seeing that when we went in.
Kabul etmemin tek sebebi, hayır deme gibi bir şansımın pek mümkün olmayışıydı.
The only reason I went along is because saying no didn't really seem like an option.
I may have made a few changes to your paper after you went to sleep.
Возможно, я немного подправил твою работу, когда ты ушла спать.
Sorunu kendim çözebilir miyim diye görmek için dağa gittim.
I went into the mountains to see if I could solve the problem on my own.
Ben Jacques değilim. Ben Great Went'im.
- Великий Уэнт.
En sonunda gittim.
He said, "Bob, come on up." So I finally went up.