English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ W ] / Working

Working translate Russian

95 parallel translation
# There is power, power, wonder-working power in the blood of the lamb... #
* Есть сила, сила, дивная сила * В крoви Агнца oна
# Think of the tender things that we were working on #
# Think of the tenderthings # # That we were working on #
# Think of the tender things that we were working on #
# Think of the tender things # # That we were working on #
... İsa'yla, Gelişi bizim bedenimizi değiştirerek onun harika bedeni gibi olalım,
Читает заупокойную молитву : Through our Lord Jesus Christ who, at his coming, shall change our vile body that it may be like his glorious body according to the mighty working whereby he is able to submit all things to himself.
Shake your ass Show me what you're working with
Ближним жопу подставлять не надо.
Shake your ass Show me what you're working with Shake your ass
Ближним жопу подставлять не надо.
19... Bacağını düzleştirmeye çalışıyor.
- HE'S WORKING TO STRAIGHTEN THAT LEG.
Gördünüz mü, gerçekten çalıştı.
SEE, THAT BOY IS WORKING.
İşte bu zorlanan 16... bir kızın yüz ifadesi.
- WHO'S WORKING HARD. 17-
Sıkı çalışıyorlar! Biliyorum ki siz de öyle!
THEY'RE WORKING HARD, I KNOW YOU ARE!
Haydi! 15... Zorlanıyorlar.
15- - WORKING HARD.
# Thinkin'of you's working up my appetite #
§ Думаешь ли ты удовлетворить мой аппетит §
Birisi Dinah ile birlikte mutfakta
* Кто-то на кухне с Дайной... * ( амер. нар. песня I've Been Working on the Railroad )
Birisi mutfakta, biliyorum-um-um-um
* Кто-то на кухне, кого я знаю-аю-аю.. * ( амер. нар. песня I've Been Working on the Railroad )
Susan'ın çatısında çalışıyormuş, kalp krizi geçirmiş ve ölmüş.
He was working on Susan's roof and dropped dead of a heart attack.
ln the book are the annual salary, the... working conditions and working conditions.
- В буклете нужно указать годовой доход, условия труда и социальные льготы.
Evet, Tess Watchtower'da bunu araştırıyor.
Yeah, Tess is working on that back at Watchtower, which...
Hep çalışıyoruz.
We're always working.
Hipnozun işe yaradığını söylemiştin.
You said the hypnosis was working.
, Iş kadar Drumming müşteri ile çalışmak...
Drumming up business, working with clientele...
Ancak müşterilerimizin yapın Kendinizi çalışma görüyor musun?
But which of our clients do you see yourself working with?
# Herkes hafta sonu için çalışıyor #
54 ) } Everybody's working for the weekend
Sanırım işe yaramadığını söyleyebiliriz.
I think we can say this isn't working.
Çok tuhaf. House'un ekibiyle çalışmaya başlayana kadar onun ekibinde çalışmak istiyordum.
It's funny, I wanted to work on House's team, until I started working with his team.
Yürümüyordu. Ben de evden ayrıldım.
It wasn't working, so I moved out.
- Bir sahne çalışıyorduk sadece.
We were just working out a scene.
Ama Beckett alışveriş merkezinin güvenliğinde çalışmaya başlayınca peşinde dolanmak bu kadar çekici gelmeyecektir.
But when Beckett is working mall security, I guess following her around isn't gonna have quite the same allure.
Ganz ve Ford, mıntıkamızda bir işler çeviriyorlarsa bunu öğrenmeliyim.
If Ganz and Ford are working our backyard, Я хочу знать об этом.
Bizim için çalışıyor.
Well, he's working with us.
Çalışan bir prototip elimde olsaydı eğer...
I should have a working prototype...
Kalanlar üzerinde çalışıyoruz.
We're working on the rest.
Bailey. I'll be working with dr. Webber today.
Я доктор Бэйли, и сегодня я буду работать с доктором Веббером.
Ten rengi yüzünden kulüpten çıkmasının riskinin, bizimle çalışmasından daha yüksek olduğunu gösterir.
Proves the risk of getting outed for color is greater than the risk of working with us.
Eşcinsel evliliklerin serbest bırakılması için çalışıyorum.
I'm working for marriage equality.
Bir kongre adayı için mi çalışıyorsun?
You're working for a congressional candidate?
Sıcak.
It's hot in here. Phew! So, if you're working for Marissa, does that mean you and I can't be friends, either?
Üzerinde çalışıyorum.
I'm working on it.
Bu işe yaramıyor.
This is not working.
Yani Crystal çok uzun süredir burada çalışıyor.
I mean, Crystal's been working here since before carrots were a juice.
Working'in korosunda yer alamazdım. - Broadway'de miydin?
Ты выступал на Бродвее?
Diğerlerine çalışmaya devam edin ve ben de ikiye ilk aramı vereyim.
Let's keep working the others and I'll make my first cut to the two.
Evet, ya da Working Girl'den Let the River Run gibi iyi bir şarkı. Ya da Beaches'dan Wind Beneath My Wings.
Да, или классная песня как "Дай дождю идти" из "Деловой девушки".
- Teçhizatımdaki havalandırma çalışmıyor.
- and the A.C. in my rig wasn't working.
Bulmaya çalıştığınızı.
That you're working on it.
İşte olabilirim.
Uh, working?
Yani, hiç bir şey işe yaramadı.
I mean, nothing was working.
Hiç bir şey işe yaramıyordu.
Nothing was working out.
İdamda çalışmak gösteriye çıkmak gibidir.
Working an execution's like being called up to the show.
Olmaz, ahbap.
Desmond and hurley are kind of working in tandem
" CSI 10x03 :
Эпизод № 03. "Working Stiffs".
* Pazarları cakayla dolaşarak * * Tembel Pazarlar * * İş günü Pazartesi için gerek yok endişe etmeye *
* Aaron Neville - "Struttin'on a Sunday" * * strutting on Sunday * * lazy Sunday * * ain't no need to worry * * about working day Monday * * or that 9-to-5 grind *

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]