English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yanıyorsun

Yanıyorsun translate Russian

2,992 parallel translation
Yanıyorsun, seni moron.
Да у тебя жар, идиот.
Sen yanıyorsun.
Ты горишь?
- Frank, yine yanıyorsun.
- Он классный, правда?
Yanıyorsun, Leo.
Лео, ты весь горячий.
Bence sen yanına oturduğun kişilere birazcık yazıyorsun.
Я думаю, вы часто знакомились с вашими соседками.
Yaptığınla burada kalabileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun bil.
Если ты воображаешь, что такая предприимчивость позволит тебе остаться здесь, то ты заблуждаешься.
Yanılıyorsun.
Советую глядеть в оба.
Neden Pisagor'u yanına alıp, neler bulabileceğinize bakmıyorsun?
Почему бы тебе не взять Пифагора, посмотрим, что вы сможете откопать?
Yanılıyorsun, çoktan Kore'ye geldim.
Ты ошибся. Я только что приземлилась.
Yanılıyorsun, John.
Ты был неправ, Джон.
Seni bu yüzden eleştireceğimizi düşünüyorsan yanılıyorsun.
Если вы думаете, что мы осуждаем вас за это, то это не так.
Red, bu sefer gerçekten yanılıyorsun.
Ред, сейчас ты сильно ошибаешься.
Keşke yanılıyorsun diyebilseydim.
Что ж, хотелось бы мне сказать, что вы ошибаетесь.
O konuda yanılıyorsun.
Вот тут ты ошибаешься.
Ne düşünüyorsan, yanılıyorsun.
Что бы ты ни думал, ты ошибаешься!
Korkarım ki yanılıyorsun.
Боюсь, ты ошибаешься.
Öyleyse, yanılıyorsun. Lordum, Sesinizin tonunu sevdiğimi sanmıyorum.
Ты должна поверить мне, если ты выйдешь за меня то как-то ты будешь свободна если так, то вы ошибаетесь.
Burada olma sebebim, Sal'in burayı yaktığını düşünmen. - Ve yanılıyorsun! - Evet, o yaptı!
Это место - пример для всего Бруклина, и я здесь, потому что ты думаешь, что это сделал Сэл, и ты ошибаешься!
Korkarım yanılıyorsun.
Боюсь, ты ошибаешься.
Neden yanımıza gelip bize katılmıyorsun?
Почему бы тебе не присоедениться к нам.
Rachel'ın annesini de çağırmak istiyorum. Ancak böyle durumlarda yanıma gelip annenmişim gibi davranıyorsun.
И её мать тоже... как к матери.
Yanılıyorsun.
Вы ошиблись
Bu noktada yanılıyorsun dostum.
Ну, тут ты ошибаешься, мой друг.
Yanılıyorsun, Max. Bunun için ağlamayacağım çünkü işler oraya gelmedi.
Ну, ты ошибаешься, Макс, я не собираюсь это оплакивать, потому что дело зашло ещё не слишком далеко.
- Yanılıyorsun.
- Ты ошибаешься.
Sen şu an nereye git-ti-ği-ni sanıyorsun diyecektim ki yan kapıma gidiyormuşsunuz.
по-твоему... и... дешь? так ты - сосед.
Beni saf sanıyorsan çok yanılıyorsun!
Если ты думаешь, что надо мной можно издеваться... то ты сильно ошибаешься. Слышишь меня?
Kırıldım sanıyorsan yanılıyorsun.
Ты же знаешь, что не оскорбляешь меня?
Aman ne büyük sıkıntı. Bunun yanında tüm gün kredi kartımı araklamak gibi işlerle de uğraşıyorsun.
И на самом деле делать какую-либо работу, вместо опустошения моей чертвой кредитки целый день, а?
Beni bir dinle. Dinledim, yanılıyorsun.
Просто выслушай меня...
Hayır, yanılıyorsun.
Ошибаешься.
Bence Sırp bağlantısıyla ilgili yanılıyorsun.
Лейтенант... Думаю, вы ошибаетесь насчет связи с сербами.
Yanında mı taşıyorsun?
Ого. Ты носишь его с собой?
Kibar yanın güven vermediği için, sert yanını öne çıkarıyorsun.
Похоже вы не уверены в нежной себе, так что вы подчёркиваете жёсткость в себе.
- Onun yanında çok tuhaf davranıyorsun.
Ну, ты определённо ведёшь себя странно рядом с ней.
Hakkımda yanılıyorsun.
Ты ошибаешься насчёт меня.
- Alınma ama yanılıyorsun.
- Не обижайся, но ты ошибаешься.
Bence yanılıyorsun.
По-моему, ты ошибаешься.
Bence yanılıyorsun ama anlıyorum.
Думаю, ты ошибаешься, но я понимаю.
Savaşın seni değiştirmediğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
Если ты думаешь, что война тебя не изменила, ты ошибаешься.
Son zamanlarda yanından hiç ayrılmıyorsun.
Похоже, нынче ты ходишь за ним, подобно тени.
- Yanılıyorsun bence. - Göstere göstere rozet takmışsın.
По-моему, ты ошибаешься.
Yanılıyorsun.
Вот тут ты неправ.
Bu konuda yanılıyorsun.
Ошибаешься.
Başkanın orada Gibson'un yanında olmasını istediğimi mi sanıyorsun?
Думаете я хочу, чтобы наш босс был там вместе с Гибсоном?
- Yanılıyorsun.
- Убью.
Ona yardım ettiğini sanıyorsun... ama yanılıyorsun.
Ты думаешь, что помогаешь ему, но это не так.
Neden sürekli seni yanında gezdiriyor sanıyorsun?
На хрена он тебя держит, по-твоему?
Evet. Demek yanıma taşınıyorsun.
О, ну да.
Yanılıyorsun.
Вы неправы.
Neden sana yaptıklarını yanına kâr bırakıyorsun?
Почему ты позволяешь ему уйти безнаказанным?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]