Yapabileceğim başka bir şey yok translate Russian
60 parallel translation
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Ничего не остается.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Неужели вы не понимаете, что значит оказаться в беде?
Ama yapabileceğim başka bir şey yok.
Но с меня больше нечего взять.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
- И я не хочу, но должна. Больше мне ничего не остается.
- Yapabileceğim başka bir şey yok.
- Что делать?
Yapabileceğim başka bir şey yok. "
Больше я ничего не могу сделать. "
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Наверняка, он вырастет великим поэтом. Я ничем не могу помочь, шеф.
Evet, başvurunu hatırlıyorum, onu göndermiştim. Şu an yapabileceğim başka bir şey yok.
Да, я помню вашу заявку, я отослал её, большего я сделать не могу.
Burada yapabileceğim başka bir şey yok.
Думаю, ничем не могу помочь, находясь здесь.
Gerçekten, yapabileceğim başka bir şey yok.
На самом деле, у меня нет выбора.
- Yapabileceğim başka bir şey yok mu yani?
- Значит другого пути нет?
Eric, yapabileceğim başka bir şey yok.
Они лгут всё время! - Ну, Эрик, я ничего больше не могу поделать с этим.
Biliyorum. Bunu istemezdim ama yapabileceğim başka bir şey yok.
Понимаю, но я бы не стал просить, будь у меня другой выход.
Benim yapabileceğim başka bir şey yok.
Я не могу ничего сделать.
Onun için yapabileceğim başka bir şey yok.
Я больше ничего не могу для него сделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Сам я вам помочь не могу.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Я больше ничего не могу сделать.
Senin için yapabileceğim başka bir şey yok, Isabel.
Я ничего больше не могу сделать, Изобэл..
İyi davranmalıyım, yapabileceğim başka bir şey yok.
Придётся постараться, другого выхода нет.
Kızgın olmanızı anlıyorum, ama yapabileceğim başka bir şey yok.
Я понимаю, почему вы так злитесь, но больше я себе позволить не могу.
Yapabileceğim başka bir şey yok!
Больше нет ничего, что я могу сделать!
E-mail yolladım, telefon ettim. Yapabileceğim başka bir şey yok.
Я писала и звонила ей, и больше нет ничего, что я еще могла бы сделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok mu?
А по-другому нельзя?
Benim yapabileceğim başka bir şey yok.
Я больше ничего не могу сделать.
O zaman senin için yapabileceğim başka bir şey yok.
Значит, ты мне больше не нужен.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Больше ничего не сделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Я ничего не могу сделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok mu?
А что-то другое я могу сделать?
Mahkemeye itaatsizlikten celp çıkarmanın ötesinde, yapabileceğim başka bir şey yok.
Я не могу ничего сделать, кроме как привлечь к ответственности за неуважение к суду.
Avansı iade etmek için 7 günün var, yapabileceğim başka bir şey yok.
У тебя семь дней на то, чтобы вернуть аванс и я ничего с этим не могу поделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Что ж, большего я сделать не могу.
Ve güvenmezseniz, üzgün olduğumu söylemekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Простите. Увы.
Bundan başka yapabileceğim bir şey yok.
Больше ничем помочь не могу
Başka yapabileceğim pek bir şey yok.
- Сейчас я мало что могу сделать.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Я знаю.
Bu arada, gitmesine izin vermekten başka yapabileceğim bir şey yok.
А тем временем я ничего не могу сделать, кроме как отпустить ее.
Başka yapabileceğim bir şey yok.
Я больше ничего не могу с этим поделать.
dışarı çıkıp, takımlarımı dondurmaktan başka yapabileceğim daha iyi bir şey yok mu?
Ты думаешь, мне больше делать нечего, кроме как морозить в поле свои орешки?
- Sahiden mi? - Sınavlara girdim, elimden geleni yaptım ve yapabileceğim başka bir şey de yok, bu yüzden hayatıma devam ediyorum.
Понимаешь, я сдала экзамены, я приложила все усилия и больше я всё равно ничего не могу сделать, поэтому я просто двигаюсь дальше.
Not almaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
Я могу только принять для него сообщение.
Yönetmen olacağım. Yönetmenlik tutmazsa yapabileceğim bir şeyler olmasını istemiyorum çünkü yapmak istediğim başka bir şey yok.
Я собираюсь стать режиссером, я не хочу, чтобы у меня было куда от - ступать, потому что нет на свете ничего, что я хотел бы делать помимо этого.
Oğlum gitti, Bayan Sullivan, hatırasına saygı duymak ve.. .. yaşamaya devam etmekten başka yapabileceğim bir şey yok...
Мой сын ушел, мисс Салливан, и я ничего не могу сделать с этим только сохранить его в своей памяти и продолжать свой бизнес.
Yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Что же еще можно сделать?
Bana iyi davrandın evet, ama benim seni uyarmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
Ты и правда обращался со мной неплохо, но сейчас я не могу сделать ничего, кроме как предупредить тебя.
Üzgünüm ama bundan başka yapabileceğim bir şey yok.
Боюсь, что более ничего не могу вам обещать.
Yapabileceğim başka da bir şey yok.
Ну значит мне тебе и предложить нечего.
Sanırım istediği gibi evrakları kasaya yerleştirip olayı kazası belasız atlatmaya çalışmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
Думаю, мне придется вложить эти документы в хранилище, как он и хочет, а затем попытаюсь всё исправить, если выживу.
tamam, Miss Weatherly şeytanın tohumu olabilir 1135 01 : 08 : 55,860 - - 01 : 08 : 57,327 ama kanıtınız olmadıkça sizi kovmaktan başka yapabileceğim bir şey yok resmi olarak daha kötü olamazdı
"то ж, ћисс" этерли может и отродье сатаны, но пока у вас нет доказательств единственное, что € могу - исключить вас. 'ормально не могло быть хуже.
Bu beni öldürür ancak başka yapabileceğim bir şey yok.
Это меня убьет, но... я не вижу, что мог бы предпринять.
Bay Carroll sizin için yapabileceğim bir şey yok. Ne yasal ne başka yönden.
Я ничего не могу сделать для вас, Мистер Кэрол, легально или нет.
Evet başka yapabileceğim bir şey yok.
Ловкость это всё, на что я способен.