Yemeyecegim translate Russian
222 parallel translation
Yemek yemeyeceğim.
Я не буду обедать.
Geri götürebilirsin, bir lokma bile yemeyeceğim.
Отнеси всё на кухню. Я есть не буду.
Hayır yemeyeceğim!
Нет, не буду!
Onu yemeyeceğim, merak etme.
Идём!
Yemeyeceğim.
Я не буду его есть.
Söz veriyorum, "F" ile başlayan hiçbir yemeği yemeyeceğim. Örneğin, tavuk.
Я не ем пищу начинающуюся с буквы Ф.
- Ben yemeyeceğim.
- Зато я уж точно не буду.
Ben yemeyeceğim.
Я не буду это есть.
Yemiyorum ve yemeyeceğim.
Ќе ем и есть не буду.
- Şimdi yemeyeceğim. Bekleyeceğim. Çok iyi.
Уберите все следы её присутствия, и принесите мне большой стакан водки.
Bir daha hiçbir şey yemeyeceğim.
Больше никогда есть не буду.
Yemek yemeyeceğim.
Я не буду завтракать.
Yemeyeceğim.
Я не буду есть.
Ben yemeyeceğim.
Я не собираюсь есть его.
Bu ton balığını yemeyeceğim!
Я не буду есть тунца!
Bunu ben yemeyeceğim!
97,51? ! Я не собираюсь это есть!
- Bir daha hiç burada yemeyeceğim.
– В это заведение я больше ни ногой.
O kadar fazla yemeyeceğim.
Я не буду много есть.
PARA İÇİN BİRŞEYLER YEMEYECEĞİM.
Я не буду есть вещи за деньги
Oh, tamam, daha fazla yemeyeceğim, hepsini yiyemem.
" наете ли, € мало ем в последнее врем €. я почти не ем.
Üzerinde saç olan bir pasta yemeyeceğim.
Я не буду есть торт с волосом.
- Bayan Murther, sanırım bugün öğle yemeği yemeyeceğim.
- Миссис Мюртер, я, пожалуй, и впрямь обойдусь без ланча.
Şeftalinden yemeyeceğim.
Я не собираюсь пробовать твой персик.
Şeftalini yemeyeceğim.
Я не буду есть твой персик.
sadece Sorbet, allahim ya... yemeyecegim tamam mi?
ю МЕОКНУН.
Ama yemeyeceğim.
Но я не буду есть.
İnan olsun ki bu işin hallolduğunu görmeden yemek yemeyeceğim.
Клянусь, пока ее я не увижу, Не сяду есть.
Fakat yemeyeceğim.
Но не буду.
Onu yemeyeceğim.
Я его не трону.
Yemeyeceğim.
Я не буду это есть!
Bu lanet olası kanlı şeyi yemeyeceğim artık Moritz.
- Я не могу есть, Мориц!
- Hayır, yemeyeceğim.
- Ну давай же!
"Hepsini yemeyeceğim, birazını bırakacağım."
"Я не буду есть их все сразу, сначала съем немного."
Hiç et yemeyeceğim.
Я никогда не буду есть мясо.
Hey Meadow, ben yemeyeceğim, sen?
Мэдоу, я не иду есть, а ты?
Merak etmeyin, Onu yemeyeceğim.
Не волнуйтесь, я его не съем.
- Yemek yemeyeceğim, Paris'e gidiyorum.
- Я не буду есть, я уезжаю в Париж
Ben yemeyeceğim zaten, yiyemiyorum onları hala.
В любом случае, я - пас. До сих пор не могу есть их.
Eğer bu rolü alamazsam bir daha asla makarna ve peynir yemeyeceğim!
Если я не получу эту роль, я больше никогда не съем макароны с сыром.
SeninIe yemek yemeyeceğim NikoIai.
Я никуда не пойду, Николай.
Sanırım yemeyeceğim.
- Я что-то не очень.
Uzun süre yemek yemeyeceğim.
Я теперь никогда больше есть не смогу.
Hayır anne, seninle yemeyeceğim.
Нет, мама. Не останусь.
Hep böyle başlar. " Keki yemeyeceğim, Sadece kremasını koklayacağım.
Фиби, так это и начинается. Я не буду есть торт. Просто понюхаю крем.
Seni yemeyeceğim.
Я не собираюсь тебя есть.
Onu yemeyeceğim.
Я не буду это есть.
O kedi pisliğini yemeyeceğim.
Я не помоечный кот.
"Bir kutuya gireceğim... " ve uzun süre bir şey yemeyeceğim.
И парни такие "Может заткнёшься нахуй?"
Ben sarayımı yemeyeceğim.
Я не собираюсь есть свой дворец.
Hayır, bayan Michaella. Yemeyeceğim.
Нет, госпожа Микаэла, я ницего не могу есть.
Göbek salatayı yemeyeceğim ve sevmeyeceğim.
Я не собираюсь есть эту капусту и делать вид, что мне нравится.