Yüreğim translate Russian
206 parallel translation
" Yüreğim aşkınla yanar İnan ki taparım sana
"... быть вместе мечтаю,.. " "... навеки с тобой,.. "
Donakaldım, yüreğim atmadı ve ölüm asla gelmek bilmedi.
Япохолодела, мое сердце не билось а смерть никак не приходила.
Yüreğim yerinden fırlayıp, kaburga kemiklerime çarpacak nerdeyse.
И сердце ударяется в ребро, Назло природе?
Yüreğim bulanıyor gördükçe.
— Да, на сердце станет грустно, Как поглядишь.
Toprağın altındaki tozdan yüreğim Sevinç duyardı hala
Сердце моё забьётся сквозь прах, и вновь обрету я былые силы...
Şu andaki kocamla karşılaştığımız o gün, ben Edward'ın naaşının ardından yürürken o melek kocamın, o sevgili evliyanın kanı, ellerinde daha kurumamışken, yanıma geldiğinde, kısacık bir sürede, şu kadın yüreğim, aptalca, onun ağzından dökülen tatlı sözlere tutsak düştü.
Когда пришёл тот, кто супругом стал мне, За телом Генриха в слезах я шла, - Его едва отмыты были руки от крови ангела, что был мне мужем, в столь краткий срок медовыми словами моим он женским сердцем овладел.
Yüreğim, görünüşümden on kat daha hafif. - Lord Norfolk?
Мой дух бодрей, чем взгляд мой, в десять раз.
Yüreğim senin için kanıyor.
Мне жаль тебя, старик.
Benim yüreğim geniştir.
Я добра.
Bir de sana şunu söylemek istiyorum, Katerina Matveyevnam, oralarda neler yaptığını düşündükçe yüreğim öyle bir daralıyor içimi öyle bir hüzün kaplıyor ki, bilemezsin.
ј еще хочу приписать дл € вас, атерина ћатвеевна, что иной раз така € тоска к сердцу подступит, клешн € ми за горло берет. ƒумаешь, как-то вы там сейчас?
Yüreğim seninki gibi soluk olsa kendimi hor görürdüm.
А яне рук, а белокровьясердца бы стыдилась.
Biçare yüreğim derdi hani,
Бедному сердцу Так говорил он,
Biçare yüreğim derdi hani,
Бедному сердцу Так говорил он.
Biçare yüreğim derdi hani...
Бедному сердцу Так говорил он...
- Yüreğim ağzıma geldi.
Наконец-то. - Как вы напугали меня.
Benim yüreğim dayanmıyor artık, tükendim.
Я этого больше не вынесу. Я больше не вынесу.
Yüreğim bu cüceye karşı kinle dolmuştu.
Моё сердце наполнялось такой ненавистью к этому карлику.
# Şimdi yüreğim seni arzuluyor.
А теперь моё сердце тоскует по тебе. Никогда не ощущал я солнечного света,
Bob, yüreğim parçalanıyor, tamam mı?
Боб, я места себе не нахожу, хорошо?
Yüreğim kan ağlıyor ama bunu belli etmemeliyim
Мое сердце заплачет, А ему плакать нельзя.
"'Yüreğim kıpır kıpır
Что мне подсказало
"'Yüreğim sevgiyle dolu.
Моё сердце полно любви.
Yüreğim, bu ülkeye ait olmadığımı söylüyordu.
Сердце я думала, что не принадлежу этой стране.
Yüreğim parçalanıyor.
Я так больше не могу.
Uyandığımda beynimde kurtlar dolaşıyor, yüreğim ağzıma geliyor.
Вещи ползли по моей голове и садились в моей груди, когда я просыпался.
Yüreğim ölüm gibi kara.
О, душа, черная, как смерть.
Uzun süredir bu konuda sessiz kalmayı düşünüyordum ama yüreğim sınırları aştığı anda ona teslim olmaktan başka yapacak bir şey kalmadı.
Долгое время я думал, что лучше ничего не говорить но в момент, когда мое сердце пересекло эту линию я понял, что могу только молча наблюдать...
Yüreğim ağzıma geldi!
Вы меня напугали!
Yüreğim, beni ortada bırakma şimdi.
Сердцу только верь,
Yüreğim daha fazla kaldıramayacak.
Душа моя больше не вынесет.
Yüreğim daralıyor.
Все сходится.
- "Yüreğim kaldırmıyor" a ne dersin?
- Можешь сказать "проникающая рана груди"?
Yüreğim patlayacak sandım.
Я думала, у меня сердце разорвется.
Dur yerinde, yüreğim! Zaten yerinde.
Успокойся, сердце.
Yüreğim... yanıyor.
Как же мне больно... Моей душе больно...
Benim yüreğim o zavallı babasız çocuk için sızlıyor.
Сердце сжимается, когда вижу её незаконнорождённую девочку.
Ateşli yüreğim bu kadar kolay söndürülemez!
Нет! Моё пламенное сердце не так легко погасить!
Benim nabzım yok. Yani teknik olarak benim bir yüreğim yok.
- У меня нет пульса, так что технически у меня нет сердца.
O gece yüreğim, göklerde dörtnala koşup sürümün yanına, ait olduğum yere gitti.
В ту ночь моё сердце проскакало по небу Туда где остался мой табун. Где было моё место.
Yüreğim ağzımda soruyorum.
Прошу тебя, у меня уж комок в горле
Ben karanlıkta atan yüreğim.
Я - сердце тьмы.
Çocuğum, sana güvendiğim için yanımdasın. Yüreğim nasıl biliyor musun?
Я привел тебя сюда, чтобы поделиться с тобой печалью.
Charlie, oğlum bana bakıp "eve gitmek istiyorum" dediğinde yüreğim parçalandı.
Когда мой сын взглянул на меня и сказал, что хочет домой, у меня остановилось сердце. АЛАН Чарли. ЧАРЛИ Я видел.
Bir aptal kafası... Yüreğim yanıyor.
Один был ухажер-дурак сперва...
Karşımıza neler çıkabileceğini düşündükçe... yüreğim sıkışıyor.
И у меня сердце кровью обливается, когда я думаю, что нас ждёт впереди.
Ayrılık yaklaşıyor diye üzülmene yüreğim dayanmaz acı çekmene.
Не грусти, когда одиночество бродит рядом Мое сердце болит, когда я вижу тебя такой
Yüreğim sızlar sadece seni düşündüğüm için...
Мое сердце испытывает боль при одной лишь мысли о тебе...
Ayrılık yaklaşıyor diye üzülmene yüreğim dayanmaz acı çekmene.
Не грусти, когда одиночество бродит рядом... Мое сердце болит, когда я вижу тебя такой...
Bunu bana yüreğim söylüyor.
Я это почувствую.
Yüreğim Hero'ya iftirâ edildiğini söylüyor.
Пошли.
Tanrım yüreğim ağzıma geldi.
У меня сердце выпрыгивает из груди.