Çatal translate Russian
879 parallel translation
Ve bir masaya iki kişilik çatal bıçak koyun.
И еще, накрой на стол на двоих.
Donner'in boynuzunun üç değil, dört çatalı var.
Ha cпинe Дoннepa чeтыpe пятнышкa, a нe тpи.
İyi tabaklar, fazladan çatal...
Хорошие тарелки, отличные вилки.
Bouche, ona bir çatal getir.
Буш, принеси вилку.
Solunuzda bir kaşık var, Bay Land, yoksa çatal kaşık kullanmaya alışık değil misiniz?
Вилка лежит слева, мистер Ленд, или вы не пользуетесь приборами?
Muhafız bıçak ya da çatal alamayacağınızı söyledi.
Дать ножи и вилки не разрешили.
Kendimize zarar vermemizden korktukları için çatal ya da bıçak vermiyorlar.
Они не дают нам ни ножей, ни вилок. Боятся, что мы пораним себя.
Gece sıcakta, bir masanın etrafında bilmem kaç kişi, ortaya büyük bir tabak, kaç çatal bilemiyorum.
У нас не говорили "доброй ночи" или "доброе утро". Адухота, духота!
Tropikal kökenli Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeği Japonya'daki doğal ortama uyum sağlamıştır.
Парусник Нагасаки. В Японии известна как натурализованная бабочка тропического происхождения.
"Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeği"
Парусник Нагасаки
Çatal kuyruklu kelebekler ;... Çatal Kuyruklu Mikado Kelebeği ve Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeğidir. Özellikle güney tropikal kökenli Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeği, Japonya'daki yeni iklime alışmış örnek bir türdür.
Парусник микадо и Парусник Нагасаки - яркий пример бабочек тропического происхождения.
Üstelik, Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeği, çoğunlukla pomelo yapraklarıyla beslenir.
Питается Парусник в основном листьями памелы.
Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeğinin Tırtılı
Личинка Парусника Нагасаки
Çatalı alıp siyah salatayı yemeye başlanmaz.
Я не могу взять вилку и отправить в рот черный салат.
Masanın üstünde duran aynı bıçak aynı çatal ve bir tabak.
" А на столе : нож, вилка и миска.
Çatal dolusu sakatat!
Внутренностей до отвала!
Kör keler iğnesi, engereğin çatal dili kertenkele bacağı ve baykuş kanadı.
Лягушиное бедро И совиное перо.
Çatalı böyle tutmalısın.
Лучше держать вилку вот так.
Irene, çatal!
Ирен, вилка!
Uzatır mısınız... çatal bıçağımı da.
Передайте мне... и мой прибор.
- Bir çatal al, sevgilim. - Tamam.
Возьми вилку.
Ön tekerlek çatalıyla uğraşıyoruz.
Пока есть неполадки с передней осью.
Ve çatal dili tıpkı...
А раздвоенный язык поражает....
Aman Tanrım. McAngus onu son gördüğünde, Düşman ordusunun yarısını karşısına almış, elinde de silah olarak sadece ufak bir çatal bıçak takımı varmış.
Да, Мак Ангус видел, как король оказался лицом к лицу с целым войском турок в одном исподнем.
Şeytanın Çatalı.
Дьявольская Вилка.
Bugün o ağacı gördüm. Şeytanın Çatalı.
Я видела это дерево сегодня, Дьявольскую Вилку.
Senin çatal bıçaklar. İyi gümüşmüş.
Видишь, из твоих вилок и ложек, получаются отменные монетки.
Herkes çatal kaşığını alıyor.
Пожалуйста, возьмите вилку и ложку.
Çatalınızla üç dört spagetti telini yakalıyorsunuz ve yavaşça kaşığınızın içinde çeviriyorsunuz. Çatalınıza bu şekilde doluyorsunuz.
С помощью вилки подцепите три-четыре нити спагетти, и затем осторожно вращайте ее в ложке.
Tuz, ketçap ve domates sosu biber, kibrit, tuvalet kağıdı, antiseptik, vitamin hapları konserve açacağı, bıçak, çatal, kaşık. "
Соль, томатный кетчуп и соусы, перец, спички, туалетная бумага, дезинфектант, витамины в таблетках, открывашка, ножи, вилки, ложки. "
Eminim ki, yol çatalında başka bir iz var.
Уверен, есть другая тропинка от развилки.
Çatal falan batırır.
Делает в тебе дырки. Тыкает в тебя вилками.
- Çatalı batır!
- Подцепи вилкой!
Duygularımla arama mesafe koydum. Masanın altında elime çatal batırırken... neşeli görünmeyi öğrendim.
Научилась выглядеть веселой, когда под столом втыкала себе вилку в ладонь.
Çatal kullanırsın.
Они не застревают в зубах.
Çatal boynuzları şu ufaklığa yapıştıramıyorum.
Не могу приклеить ему рога, он слишком мал, не выходит.
Çatalı sapla dudaklarını arala..
- Через губы прямо в рот
- Yeni çatal bıçak takımı.
Новые приборы, Ричард.
Orada dur. Bıçağını ve çatalını da al.
Возьми с собой нож с вилкой.
Bıçağın ve çatalın var.
Нож с вилкой у тебя есть.
Muhasebecin çatal bıçak takımına herhalde iki kez ödeme yapmış.
Похоже твой бухгалтер переплатил за посуду. Альберт, Альберт прекрати.
Affedersin. Bu çatal ve bu tabak kirli, ve suyun içinde de bir şey var.
У меня грязная вилка, тарелка вся в жире, а в воде что-то плавает.
Karides çatalı.
Вилка для креветок.
Salata çatalı.
Вилка для салата.
Yemek çatalı.
Вилка для ужина.
Salata çatalı tamam.
Салатную вилку я точно запомнила.
Heyecanlanırsan, çatalın dişlerini say.
Если начнёте нервничать, просто считайте зубцы.
Hayır Fraydey, çatalı kullan.
Нет, Пятница, используй вилку.
Yanında çatal ve kaşıkla bıçağın zararsız gözükür.
Вы тот самый поэт?
Masada... Yemek yerken... Çatal bıçak...
За столом, когда кто-нибудь ест, столовые приборы... должны лежать ровно, в ряд, как солдаты.
Çatalınla gözünü çıkaracaksın.
Ты выколешь себе глаза своей собственной вилкой.