Çıkmıyor translate Russian
1,361 parallel translation
Benimle kaçmak istediğini söylüyorsun. Ve bir aydır sesin çıkmıyor.
Ты сказал мне, что хочешь убежать вместе, а затем я не получаю известий от тебя в течение месяца!
Susan, o boya çıkmıyor... ve ona yeni bir takım alıyoruz... 2,000 dolara.
Сьюзан, эта краска не выводится Придется купить ему новый костюм... за 2000 баксов.
Hiç bir şey çıkmıyor.
Ничего не движется.
Hiç bir şey çıkmıyor.
Ничего не подходит.
Tanrım, bu adamdan hiç malzeme çıkmıyor.
Боже, от этого парня я ничего не добьюсь.
aynı şeyler.aktrist çadırdan çıkmıyor son çekim için ödemesi yapılmamış olmalı.
Все тоже самое. Героиня не выходит из шатра. Она может не получить плату за следующую сцену.
Hiç aklımdan çıkmıyor.
Память преследует меня.
- Bende çıkmıyor.
Я не могу их отрастить.
Ağzından başka kelime çıkmıyor.
Вот это всё о чём он говорит.
Kimseyle çıkmıyor musun?
Ты ни с кем не встречаешься?
Telefonlarına çıkmıyor mu?
Не разговаривает с тобой?
- Telefona çıkmıyor um?
Не звонит? Я ээ...
Ben de merak ediyordum sesi soluğu çıkmıyordu. Monako sorumu cevaplıyor.
Я просто думала, почему от него ничего не слышно, и Монако - это ответ на мои вопросы.
Gözlerin ve yakışıklılığın aklımdan çıkmıyor.
И я буду думать о твоих глазах.
Bebeğin başı dışarıda, ama bebek dışarı çıkmıyor.
Вышла только голова.
Dilimizi mahvettiği o utanç verici basın toplantılarından pişmiş kelle gibi sırıtarak çıkmıyor mu... "Becerdim."
. " Этот человек...
Ona yeterince acı çektirdin zaten. Arandı durdu, ama bir şey çıkmıyor şansına.
Он осознал ошибку, поверь мне.
Beni susturunca olay gerçek olmaktan çıkmıyor ki.
Затыкая мне рот, ты от правды не спрячешься.
Kokain eşliğinde başarısız bir otuzbire kalkışınca kafan zaten kokainden güzel olmuş, boşalana kadar asılacaksın çünkü orospular bu saatte telefona çıkmıyor.
Ты попадаешь в компанию никчёмных объебосов, где вы все обнюханные коксом и ты просто дрочишь пока играет группа, потому что шлюхи не ответят на телефон в этот час..
Hiçbir zaman yazan şey çıkmıyor.
Всегда не то, что в рекламе.
Olan şey şu, bazen senin eşyanı başka birine veriyorlar ve o kişi onu sahipleniyor ve hiç bir sorun çıkmıyor, sen de çaresiz kalıyorsun.
Происходит то, что иногда твою вещь отдают кому-то другому, а этот другой берёт её и ходит в ней, а тебе не к кому обратиться за помощью.
Hiç ses çıkmıyor.
Звука нет.
Neden sesleri çıkmıyor?
- Почему мы не слышим от них?
Bremer, Dessau'yu neden kovdu? - Televizyona çıkmıyor musun sen?
- Почему Бремер уволил Дессау?
Gerçekten mi? O zaman kimseyle çıkmıyor.
так что он свободен.
- Hayır, çıkmıyor.
- Нет, не идет.
Yine de üçüncü bir adama ihtiyaç duyduğunda, ha deyince iki milyon isim çıkmıyor.
И всё-таки, непохоже, что у ты можешь выбирать из двух миллионов имён всякий раз, когда тебе нужен третий.
Zodiac'tan ses çıkmıyor.
Зодиак давно пропал.
Çıkmıyor ki.
Не растет.
- Aklımdan çıkmıyor.
Только об этом я и в состоянии думать.
Kimse de buna karşı çıkmıyor.
... никого не парит!
Yine de, o kasette söylediğin şeyler hiç aklımdan çıkmıyor.
"... но ваша запись преследует меня до сих пор ".
Bugün bahçeye çıkmıyor musun, Stan?
Ты сегодня не собираешься во двор?
Soruyorum çünkü ismi standart veritabanımızda çıkmıyor.
Я спрашиваю потому, что его имени нет в нашей базе данных.
Arayıp duruyorum Ama hiçbir işaret çıkmıyor
Я искала, только знаки все во тьме
Ama çıkmıyor dışarı.
Не хочет выходить.
- Bir kere duydun mu kafandan çıkmıyor. - Çıkmasın, farketmez.
ѕослушаешь один раз - и она застр € нет в голове. - ѕускай. ака € разница?
Sesim çıkmıyor
♪... а я ничего не могу поделать.
Şey, adam Suicide Slum'dan pek dışarı çıkmıyor ve ben de bir kaç hafta oralarda takıldım, arabamda, göz yaşartıcı spreyim ile ve kapılar kapalı bir şekilde.
Мои связи. А если серьезно? ох, хорошо,
İnan bana, hiçbir yere çıkmıyor.
Там всё глухо.
Hangi gazetecileri beğenirim? Sonra bir şey çıkmıyor.
"аа, ээ," Какими журналистами я восхищаюсь? " и ничего
Çıt çıkmıyor.
Ни звука.
- Karşı çıkmıyor musun?
- И ты не возражаешь?
Dr. Montgomery rahim girişini dikti, dışarı hiçbirşey çıkmıyor tamam mı? Yani bebek iyi olacak mı?
Доктор Монтгомерри пришила вашу шейку матки, и теперь всё в хорошем состоянии так с ребенком всё будет хорошо?
Ama hocam, benim penisim asla donumdan dışarı çıkmıyor!
Но учитель, мой пенис никогда не выскальзывает из моих штанов!
Çıkmıyor mu?
Что, совсем никто?
- Üçüncü bir vaka ortaya çıkmışsa... - Hastalık yayılıyor demektir.
Если это действительно третий случай... значит это распространяется.
Kafası karışmış veya uyumsuz penguenlerden biri New Harbor dalış kampında ortaya çıkıyor, olması gerektiği yerden 80 km. uzaklıkta.
Одного из этих дезориентированных пингвинов обнаружили в Новой Гавани, в лагере ныряльщиков, на расстоянии в 80 километров от его места обитания.
Bilim adamları tespiti zor olan atom altı parçacıklarını bulmak için 40 km. yükseklikte stratosfere bir gözlem aracı çıkarmayı planlıyor.
Учёные планируют поднять аэростат на 40 километров в стратосферу в поиске этих неуловимых субатомных частиц.
- Ama hiç aklımdan çıkmıyor.
- Никто не забыт, ничто не забыто.
Bu şey çıkmıyor!
Намертво приклеился