English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Ödünç

Ödünç translate Russian

3,660 parallel translation
Benimkini istediğin zaman ödünç alabilirsin.
О, можешь заимствовать в любое время.
Bu sırada, arkadaşlarınızdan ödünç alabilirsiniz.
А пока позаимствуйте у друзей.
- Bunu ödünç alabilir miyim?
Извините меня.
Ben de buraya geldim sizinkileri ödünç alıyorum.
И вот я здесь... заимствую ваших.
Sadece bir şeyler düzelene kadar ödünç al, değişirse tabi.
И я просто не в состоянии, сделать это прямо сейчас. Мы просто скажем, что это кредит, до каких-то изменений, если они произойдут.
Sizden jilet ödünç alabilir miyim?
Вы не будете против, если я позаимствую бритву?
O gece kredi karını da ödünç aldığını ekledi.
Она также упомянула, что вы одолжили ее кредитку в тот вечер.
Bunu ödünç alacağım, Pedro.
Я лишь одолжу его у тебя, Педро.
Hey, ödünç alabilir miyim?
Можно не её одолжить?
Diş fırçamı neden ödünç almak istiyorsun?
Зачем ты хочешь одолжить мою зубную щётку?
Bu, bunu bana bir günlüğüne ödünç verebilir misin?
можешь дать мне его на денечек?
Ben çalmaya çalışmıyorum, sadece çok az bir süre için ödünç almaya çalışıyorum.
я всего лишь возьму на некоторое время.
Hank, bayrak standını ödünç alabilir miyim?
Хэнк, могу я позаимствовать у тебя штатив?
Hank, bayrak standını ödünç alabilir miyim hazır sepete atmışken?
Хэнк, можно я позаимствую твой штатив, который уже взяла?
Leslie, ben sadece bu geceliğine kocanı ödünç almak istiyorum.
Лесли, я хочу позаимствовать твоего мужа на вечер.
Yirmi lira ödünç verebilirsin herhalde bana.
Можешь одолжить мне десять баксов?
Silahını ödünç almam lazım.
Я хочу одолжить твой пистолет.
Bazen arkadaş grubu için gidersiniz,... bazen ruhunuzu beslemek için gidersiniz,... bazen de kilise minibüsünü ödünç verdikleri için gidersiniz. Kızınız ehliyetini aldıysa ve yol çok uzunsa fazladan bir araba işinize yarayabilir.
иногда вы идёте туда ради общения, иногда ради духовной поддержки, а иногда вы ходите туда, потому что вам одолжили церковный фургон, который у вас уже слишком долго, ведь ваша дочь получила права и так здорово иметь еще одну машину.
Morg kütüphanesinden ödünç aldım.
Я позаимствовала это с библиотеки морга.
Sana ihtiyacın olan bir şeyi "ödünç" veriyorum.
Я даю тебе кое-что позаимствованное, в чем ты нуждаешься.
Ödünç verdiğin için teşekkürler.
Спасибо за значок.
Kızına ödünç verdiği için teşekkür ettiğimi söyle.
Скажи спасибо своей дочери за ее ноутбук.
Sadece çaresiz kaldığımız zamanlarda ödünç aldık.
Мы только одалживали деньги в трудные времена.
O ödünç istedi.
Он попросил меня одолжить ее.
- Kimsede ödünç siyanür kapsülü var mı?
Скажите, кто-нибудь может одолжить мне капсулу цианида?
Alkollü araç kullanmaktan yakalandığında ödünç aldığı arazi aracını kullanıyormuş.
Когда его остановили, Коннолли вел джип, который взял у родственника.
Yani o arabaları sadece ödünç mü alıyordun?
Так вы просто одолжили эти машины?
Şişliği indir Riley'den kapatıcısını ödünç al, daha eli yüzü düzgün ol.
Сними отёчность, одолжи тональный крем у Райли, постарайся выглядеть презентабельно.
- Hooper'ın kamerasını ödünç aldığımı biliyorsun.
- Ты помнишь, я одолжил камеру Хупера?
Ödünç alıyorum.
Я её одолжил.
Şanslılar ben sadece arabalarını ödünç alıyorum.
одолжил у них машину!
Telefonunu ödünç verir misin?
Я имею ввиду сотовый телефон.
Telefonunu ödünç alabilir miyim?
Дай-ка мне свой телефон.
Ne yani, gidip "Selam, tüfeğini ödünç alabilir miyim?" mi diyeceksin?
Значит ты хочешь, чтобы я пошел туда и спросил : "Эй, а пистолет не одолжишь?"
Açıkçası ikisi de hala sistemde kayıtlı. 8 Eylül 1998'de ödünç verilmiş.
Они оба все еще в нашей системе, выданы в 8-го сентября 1998 года.
Oh, Tanrıya şükür eğer onu ödünç alacaksan...
О, слава Богу. Если ты возьмешь его поносить...
Ödünç alınmış bir zamanı yaşadım, bir insanın hakettiğinden fazla.
Я жил на одолженное время, даже больше, чем человек того заслуживает.
Ödünç için teşekkürler.
Спасибо, что одолжили.
Onlardan biri olarak güvende olacağımı düşündüm ve bu kıyafeti ödünç aldım.
Я думаю, мне было бы безопаснее в виде одного из них, так что я одолжила немного одежды.
Bunu ödünç almam gerekiyor.
Я одолжу у вас.
Öyle bir ev arkadaşı olmak istemem ama benimkileri ödünç alabilirsin diyemem.
Ненавижу быть соседкой-занудой, но я не разрешала тебе одолжить свою грудь.
Bay Toriyama, bu fotoğrafı sizden ödünç alalabilir miyim, lütfen?
Мистер Торияма, пожалуйста, я хотел бы взять на время эту фотографию.
Sadece ödünç alıyorum, çalmıyorum.
Я только одолжу ее, я не собираюсь ее красть.
Guggenheim'dan * ödünç alındı.
Это нам дал в долг Гугенхейм.
Ödünç alabilir miyim?
Могу... могу я взять ее на время?
Hemen gidip biraz şeker ödünç alalım.
Мы вот-вот будем одалживать сахар.
Eğer rica etsem biraz esmer şeker ödünç alabilir miyim?
Не мог бы ты одолжить мне немного коричневого сахара?
Çok önemli olmalı, çünkü o anda partiyi terk ediyor. Ve kostümünü Brad Fante'ye ödünç veriyor. Ki onun da kostümle yapmayı planladığı başka şeyler olduğunu biliyoruz.
И это должно было быть довольно важным, поскольку я думаю, именно тогда он покинул вечеринку и одолжил свой костюм Бреду Фанте, который, как мы знаем, имел собственные планы по его использованию.
Ödünç alınmış bir mutluluk anının senfonisisin.
Ты как блестящая кайма сари.
Bir arkadaşından ödünç alabilir misin?
Как думаешь, сможешь одолжить у друзей?
Arabanizi ödünç almaliyim. Acil bir durum.
Это срочно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]