Öpücük translate Russian
2,066 parallel translation
Küçük bir öpücük kondurmanı istiyorum.
Я хочу, чтобы ты подарила ему Маленький поцелуйчик.
Neden ona küçük bir öpücük vermiyorsun?
Почему же ты не поцелуешь его?
- Aidan'la öpücük.
Поцелуй с Эйданом.
Burada "Öpücük" derken aklıma bir Çin atasözü geldi.
Здесь есть слово'поцелуй' И я подумал о значении этого слова на китайском языке
Öpücük birbirine kenetli iki dudak arasında gidip gelen dillerden ibarettir. Yani şöyle diyebiliriz, "Sulwang Sulreh".
Поцелуй означает... язык входит и выходит между двух сомкнутых губ, то есть это'Sulwang Sulreh'.
Öpücük, dudakların birbirine çarpmasıdır.
Поцелуй значит, что губы сталкиваются друг с другом
Bir öpücük ver bakalım.
Посмотрим, как она целуется
Büyük kralına güzel bir öpücük ver, bebeğim.
Иди ко мне. Ну, поцелуй же своего большого лапочку.
Bana biraz zaman ayırmanı ve bir öpücük vermeni istiyorum.
Мне нужно время наедине с тобой и твой поцелуй.
Ne öpücük ne de sarılma olacak.
Никаких поцелуев, объятий и поцелуев.
Belki senden birkaç öpücük alırdım.
Возможно, я украл бы у тебя поцелуй...
* Zaman akıp geçiyor ve zaman daraldıkça öpücük hevesim kursağımda kalıyor.
Я сказал бы, что могу не захотеть тебя поцеловать.
Gel bakalım, anacığına bir öpücük ver.
Давай, поцелуй мамочку.
Seni seviyorum şapşal Bir öpücük ver
Я люблю тебя, детка.
Şuracıkta otururken senden bir öpücük almak aklımdan geçmişti ama çok küçüksün, hastasın, hiç de güzel değilsin.
Смотрел я на тебя, даже хотел поцеловать, хоть ты и очень молода, больна и к тому же страшненькая.
Öpücük yok mu?
Поцелуй?
Sakari, öpücük?
Сакари, а поцелуй?
- Altı üstü öpücük. Romantik olmaya çalışıyordum.
- Я пытался быть романтичным.
Gel de bize bir öpücük ver.
Давай же, иди сюда и поцелуй нас.
Ve Kaleigh'den bir öpücük almak.
5 ) целоваться с Кэйли.
Anneciğine öpücük vermeyecek misin?
Ты не хочешь поцеловать маму?
Lütfen anneciğine öpücük ver.
Всего один поцелуйчик?
Bence Büyükanne'ye kocaman bir öpücük vereceksin.
Пойди и крепко поцелуй свою бабулю.
Öpücük yok mu?
Не поцелуешь меня?
Öpücük. Öpücük "
Целую-целую.
Öpücük yok.
Без "целую".
- Kocaman öpücük nerede?
- А где же поцелуй? - Не знаю.
Gerçeği kabullenmeden, öpücük olmadan seyirciler seninle duygusal bir bağ kuramaz.
Если не будет твоей благодарности в виде поцелуя, зрители не почувствуют эмоциональном связи.
Sadece bir öpücük ve uyku.
Один поцелуй - и баиньки!
"E davran hadi, bir öpücük ver."
- Давай, поцелуй её.
Bir öpücük ver ona "
Поцелуй её.
Çok güçlü bir lambası var. - Kameraya öpücük ver. - Kameraya değil
Она... большая и впечатляющая, и на ней яркая лампа.
Bu kadar yalan söylediğine göre harika bir öpücük olmalı.
Видимо, это был хороший поцелуй, раз ты нагородила вокруг него столько лжи.
Bu gece öpücük istemiyorum.
Сегодня я не склонна к поцелуям.
İki öpücük.
Два поцелуя.
Öpücük yok mu?
Даже не поцелуешь?
Öpücük!
Тили тили тесто!
Serbest gündeyiz. Gel buraya.Bir öpücük ver. Hadi ama.
На кону - традиции.
Öpücük için.
За этот поцелуй.
Son bir öpücük.
- Что именно? - Последний поцелуй.
Bir öpücük sadece.
Поцелуй.
Böylelikle bir posta sex, öpücük ve gönül alma işini halledeceksin
Так, давай ты уже нас вытащишь, вы поцелуетесь и всё наладится!
Öpücük değil belki, ama... Tamam, tamam Bunun hakkında bir daha konuşmak zorunda kalmadığımız sürece arkadaş kalabiliriz.
Может не поцелуй, но... мы можем быть товарищами до тех пор пока не заговорим об этом снова.
Şimdi yanağa bir öpücük alıp gidiyoruz.
" ак, поцелуй в щЄчку, и нам пора.
Zaten o öpücük çok ikna ediciydi.
То-то я подумала - какой натуральный поцелуй.
Bana bir öpücük ver?
Поцелуешь меня?
- Dudaktan bir öpücük istiyorum.
Я хочу поцелуй в губы.
Evet, o öpücük zevk için değildi.
Да, тот поцелуй был не для удовольствия.
Ne bu? Öpücük oyunu mu?
Это что такое?
# Özel bir bilim adamısın ama öpücük isterken akıllısın #
А ты - знаток наук,
Öpücük istiyorum.
Поцелуй.