English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Öte yandan

Öte yandan translate Russian

613 parallel translation
Öte yandan, sanatçılar hakkında ne dediklerini bilirsiniz.
Как говорится, здесь только артисты.
Öte yandan, ben Inquirer'ın sahibiyim.
Но я и издатель "Инквайера".
Öte yandan, aklı başındaysa bir kaç yüksek ücretli işi kendim verebilirim ona.
С другой стороны, если он благоразумен я смогу ему кое-что предложить.
Öte yandan...
Хотя с другой стороны...
Öte yandan, daha iki gün önceye kadar beş para etmeyen insanlara büyük payeler, asalet unvanları verildi.
А на того, кто и грошу был рад, теперь, как град, посыпались награды.
Rhoda için bahane uydurup öte yandan çiçekler için benden para istemiyorsunuz.
То есть с одной стороны вы оправдываете Роду, а с другой признаёте... Что намерено не взяли у меня деньги на цветы.
Belki bizim aldığımız hatalı bir karardı. Öte yandan, adamlarınız daha cesur olsalardı orayı alabilirlerdi. Kimbilir?
Возможно, мы ошиблись, но с другой стороны, будь ваши люди храбрее, что тогда?
Öte yandan, bu altın Akizuki Klanı'nı yeniden ihya etmek için gerekli.
{ C : $ 00FFFF } Однако это золото неприкосновенно. Оно поможет восстановить Акидзуки.
Öte yandan bir yabancının ziyareti, kendi kendime düşünmem için büyük bir sebep oldu.
С другой стороны, визит незнакомца уважительная причина обратиться ко мне.
Ama öte yandan Tex'ten şüpheleniyorsan katilin öteki adam, Gideon olması gerekir.
А подозревая Текса, вы убеждены, что виноват Гидеон.
Öte yandan Eğer bir çıplak jandarmayı görürse, hemen giyiniyor ve onun çıplak olduğu hiçbir şekilde kanıtlanamıyor.
Напротив, если жандарм в униформе, не докажешь, что он нудист. Это называется на нашем жаргоне - противоречивые данные.
Öte yandan bundan hiçte aşağı kalmayan insana özgü bir güvensizlik sözkonusu.
а в других, мьi все меньше им доверяем.
Öte yandan, gerekli silahları edinmek için bildiğimiz yollar vardır.
С другой стороны, у нас есть способ добыть оружие.
Öte yandan birçok genç...
Некоторые же молодые люди, с другой стороны
Öte yandan, ölürsen seks hayatın biter.
Напротив, если вы мертвы, то это большое попустительство для сексуальной жизни.
Öte yandan, etrafta pek okumuş yok.
Но с другой стороны... не каждому же быть учёным.
Öte yandan, yoksul bir terziden ne biçim bir koca olur ki?
С одной стороны... что за пара получится... из бедного портного?
Öte yandan, ana babaya sormadan karar verdiler. Üstelik çöpçatana da.
Но с другой стороны - они решили всё без родителей... без свахи!
Ama öte yandan, kendi inancımdan olanlara, sırt çeviremem ki?
Но с другой стороны... как я могу отвернуться от своей веры? Своего народа?
"Öte yandan doğurganlık, danaların hayatta kalma oranı,.." "... boğaların gen aktarabilmeleri,.. "
С другой стороны, некоторые другие признаки, такие как рождаемость, процент телят, быков
Öte yandan, pişmiş elmaya bayılırım çünkü çok tatlı olur.
А с другой стороны, я люблю запеченные яблоки, потому что они такие сладенькие.
May büyük bir bilim insanı, ama öte yandan da yıkıcı eğilimleri var.
Мэй - великий ученый, но она склонна к разрушению.
Öte yandan cinsel uzvu kıllardan daha koyu renkliydi.
Волосы на лобке казались темнее.
Ama öte yandan, neden beyefendice Bay Wicks ile gelmedi?
Но почему тогда он не пошел на контакт с Уиксом?
Öte yandan, içinde bulunduğun karmaşada... Arap'mışsın ya da Yahudi bunun hiç önemi yok.
И, между прочим, когда ты в беде, то не имеет значения, араб ты или еврей.
Bir yandan o olağanüstü, eğlenceli televizyon şovunu yazıyorsunuz..... öte yandan da İskandinav bir görüşe sahipsiniz.
Боже, вы же полные противоположности. Ты пишешь эти невероятные телевизионные шоу. Это так смешно, а его точка зрения такая скандинавская.
Öte yandan, arıların az yer kaplayan kanatlara ihtiyacı vardı. Böylece bir çiçeğe veya kovana girerken kanatlarını arkada toplayabilirlerdi.
С другой стороны, у пчел должны быть компактные крылья которые могут быть аккуратно сложены при посещении цветов или в улье.
Öte yandan ise sapkınlıkla suçlanıyordu.
И за это он был обвинен в ереси.
Öte yandan da Malakka'ya uzanan bir rota ile Çin İmparatorluğuna ulaştılar.
Также были пути, пролегавшие через Малаккский пролив, к Китайской Империи.
Öte yandan, teorimin doğru olup olmadığını da öğrenmek istiyorum.
Жаль, я хотела проверить, верна ли моя теория или нет.
Öte yandan...
С другой стороны...
Ben de tam formundayım. Öte yandan kendine bir bak.
И я в полном порядке.
Ama öte yandan... belki de aşılabilir.
Снова... возможно, это произойдёт.
Öte yandan birçok kadın da kurban edilmiş.
В то же время, много женщин подверглись насилию.
Ama öte yandan, bir sebebim var.
С другой стороны, у меня причины есть.
Öte yandan arabamın plakasından da bulabilirdiniz zaten.
Но вы могли узнать его через номер машины.
Öte yandan içersiniz ve öğrenirsiniz.
Или же пейте... и все узнаете.
Öte yandan, kardeşi Ben, haham olan, harika bir insandır.
Между тем, его брат Бен... Знаешь, Бен-раввин? Замечательный парень.
Öte yandan, bir Shakespeare şiiri hem yatay, hem de dikey eksende toplam ağırlık alanı bakımından yüksek bir değere sahiptir. Dolayısıyla, şiirin açığa çıkması tamamıyla harikadır.
В то же время, сонет Шекспира будет иметь большое значение как по горизонтали, так и по вертикали, занимая значительную площадь, что доказывает величие произведения.
Ama öte yandan ya Bay Tuvalet Adam varsa?
... но с другой - вдруг, он всё-таки существует?
Öte yandan, eğer sabah değilse ve güneş şuradaysa burası yine kuzey olur.
C дpyгoй cтopoны, eсли сeйчac нe yтpo, a сoлнцe тaм, здecь вce paвнo бyдeт ceвep.
Öte yandan, eğer saat işliyorsa bize güneşin konumu hakkında kabaca bir fikir verebilir.
И нaoбopoт, пo чaсaм, eсли oни идут, мoжнo вычислить пpиблизитeльнoe pacполoжeниe coлнцa.
Öte yandan, gerçek defter geleceğe dair tüm araştırmalarda yol gösterecektir.
С другой стороны, реальная устоит при любом расследовании в будущем.
"öte yandan, iğrenç olan her şey var."
Все меня в ней тяготит ".
Bir bakıma öyle, öte yandan... onunla uzun zamandır görüşemiyoruz... ve her görüştüğümüz de böyle oluyor.
Мы мало видимся последнее время, и я так рада встрече.
Bir yandan İlyada'yı eski Yunanca'dan okur ezberden öte yandan alabalık avlar çırpıntılı bir dereden.
Он мог бы декламировать древнегреческую "Илиаду"... ловя форель в журчащей речке
Deprem aç bir kurt gibi... yoluna çıkan herkesi öldürüyor. Öte yandan, görmediklerine... bir şey yapmıyor çünkü onlar yoluna çıkmadıkları için şanslılar.
А с другой стороны он ничего не делает с теми, кого не видит, потому что им повезло не встать у него на пути.
- Şöyle bir uğramış olabilirim, Stephen. Öte yandan, uğramamış da olabilirim.
Я могла нанести ей небольшой визит, Стивен, с другой стороны, могла не ходить.
Öte yandan, ilk evcil hayvanımı hatırlıyorum. Bir Çerkez kedisiydi.
С другой стороны, я помню все о том дне, когда у меня появился первый домашний зверек... серкиссионский кот.
Benim gibi hasta bir kocaya bu derece nazik davranması ona minnet duymama, öte yandan da utanmama sebep oluyor.
Мне так стыдно.
" Öte yandan, Kuzey Afrika'da Güney Avrupa müziği sembiyoz bir hale gelmiştir.
" Напротив, в Северной Африке, музыка...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]