English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ü ] / Üzüm

Üzüm translate Russian

544 parallel translation
Veya üzüm.
Или виноград!
Bir sarmaşıktan koca bir salkım üzüm koparacağım, ve hepsini suratımda ezip üzüm suyunu çenemden akıtacağım.
Наберу себе целую кучу винограда и размажу по лицу, чтобы сок с бороды капал.
Belki bir küvete üzüm doldururum ve üzerlerine oturup hepsi ezilene kadar dönerim.
А может, наберу себе целую ванну винограда, сяду в нее и буду елозить, покуда... Покуда от него и следа не останется.
Ne yapacağımı söyledim ve orada ne kadar çok portakal ve üzüm olduğu beni hiç ilgilendirmiyor.
Я сказал, что все решил, и плевать я хотел, что там кучи апельсинов и винограда.
Bay Jaeckel'in kardeşinin orda, üzüm bağı var.
У его брата виноградник в Остерлихе.
Guiseppi, İtalya'nın en iyi üzüm ezicisi.
Джузеппе, лучший давитель винограда во всей Италии.
Seninle birlikte üzüm ezerdim.
Я давил виноград вместе с вами.
- Ben üzüm istemiyorum!
- Я не хочу винограда!
- Ona üzüm al.
- Дайте ему гроздь винограда.
Burada üzüm yok.
У нас нет тут винограда.
İki paket öksürük tozunu biraz üzüm suyuyla karıştırdıktan...
Две пачки таблеток от кашля, растворенных в виноградном соке.
Ben de üzüm ve çiçek yetiştirerek çalışıyorum.
Я тоже работаю, выращиваю виноград и цветы.
Büyük üzüm bağları, yıllanan fıçılar, tadına bakan rahipler, Oklahoma'daki bir kadın kafayı bulmak için!
Элитные виноградники, огормные бочки, бесконечная выдержка бедные монахи, бегающие вокруг, чтобы какая-то жительница Оклахомы могла сказать, что ей бьет в нос!
Anne, üzüm ağacının altında oturup kitap okuyabilir miyim?
Мама, можно я посижу в беседке... и почитаю книжку?
Anne, yeni evimize taşınınca beyaz üzüm ağacı dikelim mi?
Мама, когда мы переедем в новый дом... Можно там тоже сделают беседку?
Tombul üzüm tanesi gibi Vücudu şekil almamış ki
Она длинная, как виноградная лоза, и такая же бесформенная,
Yine de şu barok süslemeleri tanırsın... şu, üzüm salkımı tutan adamı... arkasındaki yapraklar... bizi bekleyen bir bahçeden sanki.
И, однако, вам уже знакомо это барочное убранство, гипсовая рука, держащая гроздь винограда... За рукой вы видите листву... словно живую листву сада, ожидающего нас. Разве вы всего этого никогда не замечали?
Öyle, bende elimizde üzüm yokken, onları çok severim.
Так вот, я хочу винограда, когда его нет,..
Zeytin, kayısı ve üzüm.
И оливки, абрикосы, и виноград.
O yedi peçe dansını yaparken,..... kızlar sana üzüm yedirip,..... ayak tırnaklarını boyuyorlar.
Они кормят Вас виноградом,..... красят Ваши ногти,..... пока она исполняет танец семи вуалей.
Bir keresinde, San Francisco da, büyük bir ev görmüştüm, binlerce ışık... evin tavanında büyük bir üzüm salkımı gibi asılıydı.
Однажды в одном большом доме в Сан-Франциско я видел много света, он был как... как большая гроздь ягод винограда сияющая в небе
- Bir pound üzüm. Başka bir şey?
- Килограмм винограда.
Oraya ulaştığınız vakit, üzüm hasadına yardımcı olacak... ve beyaz kayaların altında saklanmış olan akrepleri toplayacaksınız.
И когда вы окажетесь там, Вы будете собирать виноград И скорпионов, затаившихся среди белых камней.
Burada yetişen bazı meyveler olduğunu söylüyorlar, üzüm deniliyormuş.
- Тут, говорят, есть такая ягода, виноград.
Yarım greyfurt, iki yumurta, üç dilim pastırma, iki tost. Elli gram üzüm marmelatı ve kahve.
"ћеню : 2 € йца, 3 кусочка ветчины, 2 тоста, варенье, кофе".
Ona biraz üzüm getirdim.
Я принесла виноград.
Neyse, belki üzüm seven başka bir hastaya verirsiniz. Ziyaretçisi olmayan birine.
Тогда отдайте его кому-нибудь ещё, тому кого никто не навещает.
Sana üzüm almıştım, yemen yasakmış.
Я принесла виноград, но сестра сказала, что тебе нельзя.
Biraz üzüm alsana.
Есть виноград.
"Bana bir üzüm soy, Beulah."
"Бьюла, дай мне виноград."
" Senin üzüm bağını kurutan canavarın...
" Порази ужасом, Господи, зверя...
Biraz da kuru üzüm ister misin Sonny?
'очешь изюма?
Daha fazla kreması olacak ve kuru üzüm konmayacak!
Я хотел больше крема между глазурью, и без изюма.
Ardından ekip, yarım bardak üzüm suyu, 30 gramlık bir biftek 36 gramlık portakal suyu 2 yumurta ve bir parça kızarmış ekmekten oluşan kahvaltılarını yaptılar.
После этого члены экипажа позавтракали. Завтрак каждого состоял из половины грейпфрута, трехсот граммов бифштекса, большого стакана апельсинового сока, двух яиц и тоста.
Gerçekten de Chauncey, üretken bir işadamı... üzüm bağındaki ırgat gibidir.
Да, действительно, Чонси, успешный деловой человек - трудяга на винограднике.
Nötron yıldızının yoğunluğu, bir dağın üzüm tanesi boyutuna kadar sıkıştırılmasına karşılık gelir.
Чайная ложка вещества нейтронных звезд весит больше, чем гора.
Kurutulmuş şeftali ve kayısı kurutulmuş üzüm ve erik.
У нас есть сушёные персики, сушёные абрикосы изюм и чернослив.
Biraz üzüm alsana.
Возьми изюма.
İnsanoğlu kendine yetecek alanı elde etmeye mecburdur. 3 tane küçük soğan ve votkanın içinde dinlendirilmiş kuru üzüm,
Три луковички, изюм, настоенный на водке...
- Alt tarafı bir avuç üzüm.
За гроздь какого-то ебучего винограда.
Ortada yürü üzüm gibi ezildin.
А если идёшь по середине, то рано или поздно тебя раздавят как виноградину.
Sense, "yaptığını sanıyorsun" üzüm gibi.
Карате поступает с "думаю да" как с виноградиной.
"Göğüslerin..." "... birer üzüm salkımı. "
"Твои груди... виноградные гроздья".
Prens de, evimizi ve üzüm bağımızı üzerine geçirip annemle beni kendi mülküne hizmetçi olarak aldı.
Княэь отнял у матери дом и виноградник, а нас пригнал в усадьбу и сделал своими слугами.
Çilek toplamak, üzüm hasadı...
- Не переведено -
- Kuru üzüm mü getirdiniz?
- Кексы?
Bark, sence bu üzüm rengi mi patlıcan rengi mi?
Барк, скажи это цвет сливы?
Şu üzüm saçmalığı kimsenin umurunda değil.
Им плевать на сливы и баклажаны!
Sana üzüm getirdim.
Я принесла тебе немного винограда.
Önce tavuğu soteliyorum, sonra kuru üzüm ve soğanı ekliyorum.
Сначала обжариваешь курицу, потом кладешь изюм и лук...
20 sentlik üzüm Iütfen.
Виноград за двадцать центов, пожалуйста.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]