English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ş ] / Şato

Şato translate Russian

393 parallel translation
Av partileri, şato ve mekanik kuşlar!
Его охоты, шато, механические птицы!
Düşünsenize, perili bir şato, rutubetli duvarlar, zincir sesleri...
Замок с привидениями, представляете? Мокрые стены, звон цепей.
Buyrun efendim ; şato teslim oluverdi hemen.
Сюда, милорд, сдался без боя замок.
Bu yüzden, zaman geçtikçe şato harap olmuştu. Ailenin serveti kendini beğenmiş ve bencil üvey kardeşler için telef edilirken Külkedisi hırpalanmış, küçük düşürülmüş ve sonunda kendi evinde hizmetçi olmaya zorlanmıştı.
Так шло время, роскошный замок пришёл в упадок, фамильные ценности были попусту растрачены... на тщеславных и эгоистичных сводных сестёр, а Синдерелла в своём собственном доме... превратилась в угнетённую и униженную прислужницу.
Bu korkunç küçük ev senin hayalindeki şato.
Эта ужасная тесная халупа и есть замок твоей мечты.
Şato tesisatçılarının istilasına uğramış durumda. Hendekte sızıntı var.
Проблемы с трубами, почти все они протекают.
Bu şato, birçok heyecan verici anıyla dolu. Haçlı seferlerinden bu yana, burada birçok olay cereyan etmiş.
Этот замок еще помнит то время, когда здесь происходили странные вещи - необычные,
Ama nasıl? Şato yağmacıları. Paris Saint Germain antikacıları için çalışan soysuz ayaktakımı!
Грабители замков, которые тайно действуют совместно с антикварами из Сен-Жермена.
Bu şato 1 1. yüzyıldan, kontlarla piskoposların savaşlarından bu yana Montignac ailesine aittir.
Эпоха кровавой борьбы между графами и епископами. Но графы никогда не сдавались, молодой человек.
Ama öyleyse bu şato size ait!
- И этот замок принадлежит вам?
Aman Tanrım, şato yağmacıları!
- Черт подери, грабители замков. - Я туда не пойду.
Oraya vardığımızda birkaç şato yağmacısı getirtseniz de biraz eğlensek, ha?
Можете организовать несколько ограблений замка, чтобы немножко позабавиться?
- Bazıları şato içinde geceliyorlar.
Не они ли разбили лагерь в замке?
Bu şato efendim Guy de Loimbard'a aittir.
Moeгo гocпoдинa Гюи дe Лyaмбapa.
Diğer krallar bataklığa şato kuruyorum diye bana deli dedi.
Дpyгиe кopoли гoвopили мнe, чтo cтpoить нa бoлoтe - идиoтизм.
Şato bataklığa gömüldü.
Eгo зacocaлo бoлoтo.
Şimdi bak. Bu gece Kont Prix evinde Şato De Saint Perix'e uğrayacak olursan büyük bir parti verdiklerini göreceksin.
Ладно, ты сможешь увидеть её сегодня вечером в Понтуаз, в замке Сен-При.
Her şey çok açık. Sen bir şato ile evleniyorsun.
Ты выходишь замуж за титул.
Eskiden orada bir şato varmış. Ama şimdi bir hayalet şato.
Когда-то он там был, но теперь это призрачный замок.
Bu şato çok tuhaf.
Этот замок такой странный.
Gümüş ve altından bir şato görüyorum.
Я вижу замок из золота и серебра.
Şato, dönmeyi kes, yoksa seni yerle bir ederim!
Остановись, замок! Или я разрушу тебя!
Şato, dönmeyi kes, yoksa seni yerle bir ederim!
Остановись замок! Или я разрушу тебя!
Şato, dönmeyi kes!
Остановись замок!
Siz kapitalistler buna şato mu diyorsunuz?
Вы, капиталисты, это называете дворцом?
Peki. Ama bana bak, Şato amcasına. Geceleri endişelenmekten uyuyamıyorum.
Подумала бы лучше, каково мне дрожать за нее днем и ночью.
Bekçilik yaptığı şato.
- Не переведено -
Müzik : MASARU SATO
Ёсиро Мураки
JITSUKO YOSHI MURA KEl SATO
ДЗИЦУКО ЙОСИМУРА, КЕЙ САТО
- Kyoichi SATO Misako TOMINAGA
- Киочи Сато Мисако Томинага
İsterseniz o ev bir şato olabilir!
- В дворец?
Bir şato?
- Ваш дом будет как новенький.
Evimi şato yapacağınızı söylemiştiniz, en büyüğü burada zaten.
Как видите, большая часть работы уже сделана.
Yani bu şato size ait değil.
Но этот замок вам не принадлежит.
Hangi şato?
- Замок Монтиньяк.
MASARU SATO
Композитор Масару Сато
Bu şato kimin?
Чeй этo зaмoк?
Yazlık değil, bir şato o. 60 metrekarelik şato mu olur?
- Дворец на 60 квадратов?
En yakın dostum Sato.
Мой лучший друг, Сато.
Tabii Sato kendini aşağılanmış hissetti.
Конечно Сато был оскорблён.
Sato köyün en zengin ailesinin oğluydu.
Сато, его семья была самой богатой в деревне.
Sato sizin kadar iyi karate yapar mıydı?
Сато, также хорошо владеет карате как и вы?
Sato'yla dövüşseydiniz, babanız hakemlik eder miydi?
Если бы вы всё же стали бороться с Сато, ваш отец бы стал судьей на вашем поединке?
Sato, seninle dövüşmem.
Сато, я не буду биться с тобой.
Hayır, Sato hakkında.
Насчёт Сато. - Ничего.
Yuki-san bana dün gece anlattı, savaştan sonra... Sato'nun babası büyük ticari balıkçı tekneleri getirmiş.
Юки-сан, прошлой ночью, рассказала мне, что после войны, отец Сато привёл сюда большое рыболовное судно.
- Her şey Sato'nun. Köylüler ondan kiralıyor.
Деревня арендует.
Sato sizden bu kadar nefret ediyorsa, neden yas tutmanız için zaman tanıdı?
Если Сато так вас ненавидит, почему он дал вам время на траур?
İlk işim... Sato'nun babasının yanındaydı.
Первая работа Мияги - работа на отца Сато.
Burası şimdi Sato'nun.
Теперь им владеет Сато.
Sato bunları müzelere satıyor.
Сато, продаёт его музеям.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]