Şemsiye translate Russian
293 parallel translation
Burada bekleyin, gidip şemsiye getireceğim.
Жди здесь, пойду возьму для тебя зонт.
Şemsiye isteyen kim?
Да кому он нужен?
Şemsiye getireceğim, bekleyin burada.
Сейчас возьму зонт, подожди.
Dün akşam Sagami-ya'dan ödünç bir şemsiye almıştım.
Я позаимствовал зонтик Сагами прошлой ночью.
- Şemsiye hep taşır mısın?
- Вы всегда таскаете зонт?
Bir dahaki sefere eline şemsiye de alırsın.
Скоро будешь зонтик носить
Bir de, Paris'te doküman çantası ve..... şemsiye taşıyamazsın.
И ещё - в Париже никаких портфелей и зонтиков. Это закон.
Paris'te şemsiye taşımayacaksın ve..... ilk gün muhakkak yağmur bulacaksın.
В Париже никаких зонтов, и при любых обстоятельствах - дождь в первый же день.
Kız kardeşinden şemsiye alırsın, yumurta çırpıcı alırsın.
Сестра может подарить зонтик или яйцерезку,..
4000, bi de şu üç şemsiye.
4,000 плюс эти три зонта.
Eh, yağmur yağarsa şemsiye satın alırım.
Ну, если пойдет дождь, я куплю себе зонтик.
Şemsiye çerçevesi yapıyordu, işi buydu.
Изготовление рам для зонтов - вот чем он занимался.
Aslına bakarsan tüm bunlar beni şemsiye çerçevesi imalatından oldukça uzaklaştırdı. Ama bu hayatta pek de dürüst olamayacağım bir yöne gitmemem sebep oldu.
Тогда это увело меня из зонтового бизнеса и привело к тому, что я перестал честно зарабатывать на жизнь.
Şemsiye.
Ладно, посмотрим. Котелок, зонтик.
Sanki bir hırsız veya kayıp şemsiye gibi.
Элиза не вор и не забытый зонтик! Почему нет? !
Şemsiye rica edecektim.
- Зонт.
Ne tarz bir şemsiye arzu ederdiniz?
Какой именно зонт вам нужен?
Sadece şemsiye, siyah bir şemsiye.
Обыкновенный чёрный.
Şemsiyeler satarız. Hayır, şemsiye satmayız.
Мы будем торговать зонтиками.
- Perili şemsiye!
- Призрак!
Arkadaşım değil. Bir şemsiye.
Это зонтик.
ya da şemsiye, eğer yağmur yağarsa?
Или зонт, если идет дождь?
Şemsiye gibi görünen şu bayrağa nişan al.
Haцeльcя нa флaг впepeди, тoт, чтo пoxoж нa зoнтик.
Daima manto giyerdi... beyaz saçları vardı ve her zaman bir şemsiye taşırdı.
Он вседа носил пальто у него были светлые волосы, и у него всегда с собой был зонт.
Şemsiye ne içindi?
А для чего был зонт?
- Bay Simpson, bu gün şemsiye getirmiş miydiniz?
- Вы взяли с собой зонт сегодня?
Çekim aralarında üzerlerine şemsiye tutuluyordu.
Между дублями их накрывали зонтами.
Hiç kimseye şemsiye açtırılmazdı.
Ни за что бы не позволили мужчине открыть зонт.
"Bu hayatımda gördüğüm en büyük şemsiye."
"Самый большой зонт из тех, что я видел."
Şemsiye kimin elinde?
у кого в руках зонт?
Yanlış şemsiye.
Выбрал самый симпатичный.
Çek defteri şemsiye olarak kullanılabilir.
Чековые книжки могут быть прекрасными зонтиками.
Üstteki şemsiye, havanın sembolü.
Зонтик наверху символизирует воздух.
Lafımı olur. Şemsiye alabilir miyim?
И зонт бы мне пригодился.
- Lanet şemsiye.
Давай.
Evet, hani ağaç evimizden şemsiye açıp atlamak istediğin zaman dediğim gibi, "Herhalde ne yaptığını biliyorsundur."
Скажу то же, что сказал, когда ты пытался спрыгнуть с домика на дереве со своим зонтом : Да уж. "Наверное ты знаешь что делаешь"
Şemsiye çeviren şu satıcıyı görüyor musun?
Видишь того парня, что крутит зонт?
Komedyenliğe başlamadan önce, şemsiye satmıştım.
Когда я начинал работать комиком, я продавал зонты.
Müşterileri cezbetmek için şemsiye döndürmek benim fikrimdi.
Это была моя идея - крутить их для привлечения покупателей.
Zaten kim şemsiye alır ki?
Кто вообще покупает зонты?
Şemsiye, dostum?
Зонт, приятель?
- Bak, sadece bir şemsiye alabilir miyim?
- Послушай, могу я просто купить зонт?
Şemsiye bir şey duymadın mı?
Слыхал про зонты?
Yağmur yağdığı gece... ve ben sana yastıktan bir şemsiye yapmıştım!
Была ночь и шёл дождь... я сделал зонтик из подушки!
Bak sana ne diyeceğim. O zaman sana mayo giydirip eline bir de şemsiye verip güzel ve pürüzsüz kendini şehir mekezinde salına salına yürüt.
Может мне теперь купить тебе сарафанчик и зонтик от солнца чтобы ты смог фланировать в городском парке.
Bir şemsiye bul.
Возьмите зонт.
Şemsiye alırız.
Купим себе зонтики.
~ Keşke sevgilimin nerede olduğunu bilsem... ~... ona bir şemsiye göndermek isterim.
Мне жаль, что я не знала, где мой возлюбленный, Что бы послать ему зонтик.
Sonra da şemsiye alıp oradaki Steve gibi davranarak tüm mahalleyi dolanırdınız.
Вы будоражили всю окрестность изображая из себя того парня с зонтиком, Стива.
Tamir ettiğimi eski bir şemsiye.
Это старый зонтик, который я починил.
Şemsiye...
Зонтик...