Şuradan translate Russian
1,473 parallel translation
İçine iki şeker at. İçeriye ulaşmaya çalışalım bakalım, tamam mı? Şu insanları şuradan çek.
И достаньте этих людей оттуда.
Hadi siktir olup gidelim şuradan.
Поехали. Давай чувак, валим отсюда к ебеням.
Evet, o film efsaneydi. Hemen siktirip gidelim şuradan!
Да, "Жарище I" это круто, а сейчас сваливаем!
Şuradan sağa dön, lütfen.
Поверни здесь, пожалуйста.
Şuradan gideceğim.
Мне нужно туда пройти.
Herkes sakin olsun ve şuradan yürüyerek çıkalım.
Все успокаиваются и мы вместе выходим отсюда.
Şimdi, mesela diyelim ki seni şuradan vursam, içeri giren mermi, organlarını delik deşik ederek inanılmaz bir ağrı yaratır.
А вот если я выстрелю тебе, скажем, сюда... Пуля пройдет сквозь твое тело, оставляя внутри раскаленные частицы, которые будут причинять тебе ужасную боль.
Tam 5 dakika sonra ise, tam şuradan...
А потом, спустя целых пять минут... прямо в...
Bir de... Şuradan def olup gidelim, tamam mı?
И... выбирайтесь оттуда поскорее!
Brad, boruyu bırak, ve çık şuradan!
Брэд, брось трубу... и вылезай!
Çıksana şuradan, hemen.
Пиздуй прямо сейчас.
Git hadi git. Şuradan sadece bir havlu alacağım.
Дай мне взять полотенце.
Şuradan şuraya gitmem.
- Никуда я не пойду.
- Tam şuradan bir yudum aldım.
- Я отхлебнул чутка.
Şuradan 30 metre kadar ileride, dostum.
50 футов, кстати, мой друг.
Çekil şuradan be!
Хлоп! И снова к чёрту в лапы.
Çekil şuradan şişko.
Убери свою задницу, ты, старая корова.
Şuradan aşağı doğru 3 kilometre sonra göreceksin.
Пройдешь пару миль и ты на месте, земляк.
- Defol git şuradan.
! - Заглохни, сучка!
Çekil şuradan.
- Слезь с капота!
İn şuradan hadi.
- Выкинь его!
Ben ve Smiley, şuradan gidiyoruz. İstasyonun diğer tarafında görüşürüz.
Я и Малыш пойдем по другой стороне дороги увидим друг друга на другом конце станции.
Defol git şuradan, kız benimle.
" бирайс €!
Şuradan keselim.
Режем здесь.
- Ver şuradan bir kaç marka.
- Дайте мне пару фишек.
- S * ktir git şuradan gıdıklanıyorum Tevin. - Tamam dayı. Dayı.
- Жопа и сиськи.
- Git şuradan hadi. Git şuradan.
- Проваливай.
-... şuradan alabilirsiniz.
- Там есть.
Evet, şuradan gidiliyor.
Да, идите в ту сторону.
- Şuradan. Hidrolik bölümden.
Через камеру подъёмного механизма.
Yemin ederim o parayı almadan şuradan şuraya gitmem.
Богом клянусь, я не уйду отсюда, пока деньги не будут у меня в кармане.
Şuradan geliyor.
Звук идет отовсюду.
Şuradan kaldır.
Нажми-ка.
Şuradan bir şey yakaladım.
Сигнал идет отсюда.
İn aşağıya, in şuradan aşağı!
Эй, пошел отсюда. Слезай. Слезай.
Jayne? - Çık şuradan!
- Пошел оттуда!
- Çekil şuradan.
- Отстань. - Вперед!
Şuradan çıkagelirdin, şuradan tam olarak.
Ты выходит от туда, на самом деле прямо вон от туда.
Çık şuradan!
Выметайся на хер!
Gir şuradan içeri.
Устала?
Gider misin şuradan?
иди уже..
Saat 5.30'da Ashton Down'da olması için 5 ile 5.15 arası şuradan geçmesi lazım. Ve orada pek kimse olmayacak.
Он должен будет проехать тут примерно между 17.00 и 17.15, чтобы быть в Эштон Даун к 17.30, и свидетелей не будет.
- Çekil be şuradan!
- Хорош, парни!
Şuradan ileride, bir ada var. Çok özel bir ada.
Там вдалеке остров, и это очень особенный остров.
Şuradan geliyor.
Это оттуда
Kabin burada. Ben suradan geldim. Kiyiya dogru.
Хижина здесь, мы шли отсюда, к берегу.
Zaten yarışma gecesinde uyuyamadım. Ömer, sık şuradan.
Здесь, захватить этот.
Haydi, geçelim şuradan.
Ходим. Нужно идти дальше.
Çekil şuradan. Çekil şuradan!
Пошел нахер.
İşte oldu, şuradan tut.
Держи.Зажми.
Çık şuradan!
Вылезай!