All due respect traducir turco
2,713 traducción paralela
With all due respect, this isn't your house, it's Lalitha's.
saygılarımla efendim ama, burası sizin eviniz bile değil, Lalitha'nin evi.
Chief, with all due respect, believe me when I tell you I have a great deal more experience in this matter than you do.
Şef, kusura bakmayın ama inanın bu konularda sizden çok daha tecrübeliyim.
With all due respect, your Highness,
Tamamen affınıza sığınarak efendim,
Look, I am building something in that rehearsal room, and with all due respect, it would be a lot easier if everyone pretended just for five minutes not to have all those annoying feelings, because frankly, they get in my way.
Bak, o provalarda bir şey inşa etmeye çalışıyorum. Ve kusura bakma ama, beş dakikalığına o sinir bozucu duygular yokmuş gibi yaparsanız, çok iyi olacak. Çünkü açıkçası, bana engel oluyorlar.
With all due respect, Pete, the game's changed.
Saygı duyuyorum Pete ama oyun artık değişti.
With all due respect, the people in this town really need this.
Saygısızlık etmek istemem ama, bu kasabadakilerin buna ihtiyacı var.
But with all due respect, sir, you've picked a much bigger fight than you think...
Kusura bakmayın efendim ama, sandığınızdan büyük bir savaşa girdiniz.
All due respect, you can't just hop back in the game after all these years.
Bütün saygımla söylüyorum, bunca yıldan sonra, hop diye oyuna geri dönemezsin.
All due respect, Regina, I don't think you know much about evil.
Tüm saygımla belirtmek isterim ki, Regina bence kötü hakkında fazla şey bilmiyorsun.
All due respect, but it's her son, and it has to be her.
Kusura bakma, ama onun oğlu ve bunu o yapmalı.
That is an order. General, with all due respect, shut up.
General, bütün saygımla söylüyorum çenenizi kapatın.
- Sir, with all due respect...
Bayım kusura bakmayın ama...
With all due respect for what she has been through, Tony, how could EJ think that living off the griddle is a better option than having us protect her?
EJ'in başından geçenlere saygım sonsuz ama..... nasıl oldu da bizim onu korumamızdansa kendini tavaya atmanın daha doğru bir fikir olduğunu düşündü.
With all due respect, sir, this son of a bitch had a locator chip in his arm.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama bu şerefsizin kolunda yer belirleyici çip var.
All due respect, commissioner, I know that my job is about politics and posturing.
Kusura bakmayın müdürüm ama politika ve vücut dilini iyi bilirim.
With all due respect, Generalissimo, I've heard the people have now resorted to eating each other.
Saygısızlık etmek istemem, Başkomutan ama insanların çareyi birbirlerini yemekte bulduğunu duydum.
Matthew, with all due respect, we make cell phones, not guns.
Matthew, haddimi aşıyorsam affet ama, biz cep telefonu yaparız, silah değil.
With all due respect, Mr. Shay, police investigations are usually conducted by the police.
- Kusura bakmayın, Bay Shay ama polis soruşturmalarını genellikle polisler yapar.
With all due respect,
Kusura bakma
Well, with all due respect, Sid, your attorneys and your accountants aren't your friends.
Saygısızlık etmek istemem Sid,... ama avukatların ve muhasebecilerin senin arkadaşların değiller.
All due respect to her zip tie cacti, what I find most interesting is the address on her permit.
Bu plastik kelepçe kaktüsü bir yana bulduğum en ilginç şey ; ikamet adresi.
Look, Mr. Wallace, I... With all due respect, we are going through a family emergency right now, and I am sure that your puff piece on Harry can wait a couple of days.
Bakın Bay Wallace, saygısızlık etmek istemem ama aile olarak acil bir durumla karşı karşıyayız.
All due respect, sis, but cops are cooler.
Saygısızlık etmek istemem. Ama polisler daha havalı.
With all due respect, career choices based on a cool factor is for 15-year-olds.
Ben saygısızlık etmek istemem ama havalı diye kariyer seçimi yapmak 15 yaşındakilere göre bir şeydir.
With all due respect, Chancellor, where your safety is concerned, there is no such thing as overkill.
Kusura bakmayın Şansölye, fakat konu güvenliğiniz olduğunda fazla diye bir şey yok.
With all due respect, chancellor, the council has a plan in place.
Kusura bakmayın Şansölye, Konseyin işleyen bir planı var.
All due respect, I just want to do my job and get my money.
Bütün saygımla belirtmeliyim, sadece işimi yapmak ve paramı almak istiyorum.
All due respect, Private, but that's bullshit.
Kusura bakma Er Bellefleur ama bu söylediğin saçmalık.
Admiral, the Blood Pack is finished here... All due respect, but were a special forces unit.
Kan emicilerin sonu geldi... ama özel kuvvet'in bir askeri olarak görevime devam etmek istiyorum.
Dont tell me you believe that! With all due respect, Dr. TSoni, that ship was nothing more than a dreadnaught piloted by a rogue Spectre agent.
Buna inanıyor musun! otomatik bir pilot sistemi ile mi çalışıyor?
With all due respect, Robin, I'm against him.
Saygısızlık etmek istemem Robin, ama ben ona karşıyım.
Listen, ladies, with all due respect, I've been instructed not to discuss any company business outside of the boardroom.
Beni dinleyin hanımlar, saygısızlık etmek istemem ama şirket işlerini yönetim kurulu toplantıları dışında konuşmamam yönünde talimat aldım.
With all due respect, Mr. Seville, these kidnappers aren't playing around.
Kusura bakmayın ama, Bay Seville, bu adamlar oyun oynamıyor.
And with all due respect, I tell you :
Ve bütün saygımla söylemeliyim ki :
All due respect, we did have a... informal understanding that she would endorse your run for governor.
Kusura bakmayın ama, başkan yardımcısının valiliğinizi destekleyeceğine dair gayrı resmi olarak anlaşmıştık.
All right, well, all due respect, cock nugget, there's been a little too much of this informal understanding going on around here.
Pekâla, yanlış anlama ama aşağılık herif bu gayri resmi anlaşma hakkında etrafta gereğinden fazla konuşuluyor.
With all due respect admiral, are you sure you're doing the right thing?
Tüm saygımla soruyorum amiral, doğru şeyi yaptığınıza emin misiniz?
Hey, look, Violet, with all due respect, I am not being naive, okay?
Bak Violet, affedersin ama ben saf biri değilim.
Um, with all due respect, ma'am, wouldn't it be better if it came from you?
Tüm saygımla hanımefendi. Bunun sizin tarafınızdan olması daha iyi olmaz mıydı?
With all due respect to you...
İzninizle...
Will all due respect, sir. Uh, you've literally just come from a- -
Tüm saygımla efendim, siz şimdi şeyi bırakıp- -
With all due respect, that's bullshit.
Kusura bakmayın ama, bu saçmalık.
And with all due respect, Captain... That's all I'm gonna say about that.
Saygısızlık etmek istemem ama Yüzbaşı bu konuda söyleyeceklerim bu kadar.
Sir, with all due respect, the 2nd Mass is going on the mission.
Efendim, tüm saygımla söylüyorum ki 2. Bölük göreve gidiyor.
Okay, uh, with all due respect, he's got a lot of issues tied up in that arm.
Tamam, bütün saygımla... -... o kola bağladığı bir çok sorunu var.
Lieutenant, with all due respect, if Kate Jordan doesn't show up, your case is already damaged, and not just a little.
Teğmen, kusura bakmayın ama, Eğer Kate Jordan ortaya çıkmazsa, davanız zaten zarar görecek, hem de biraz değil.
With all due respect, I was told my microphone was off.
Saygısızlık, mikrofonun kapalı olduğu söylendi.
All due respect, you might have brought the Grayson name to the company, but I brought the Global.
Saygısızlık etmek istemem ama bu şirkete Grayson ismini koymuş olabilirsin ama "Global" ibaresini ben getirdim.
All due respect, son, I am still chairman of the board.
Ben de saygısızlık etmek istemem evlat ama ben hâlâ yönetim kurulu başkanıyım.
You have to drink up all his wine tonight otherwise you don't show due respect for him
Bu gece tüm şarabı içmeniz gerekiyor aksi takdirde ona saygısızlık etmiş olursunuz.
Okay, with- - with all due respect, Mr. Davis,
Kusura bakmayın Bay Davis ama oğlunuz bu hastalıkla savaşırken, yanında ben vardım.
due respect 39
respect 562
respected 41
respectable 36
respectfully 235
respectful 29
respectively 31
all done 358
all day 380
all dead 102
respect 562
respected 41
respectable 36
respectfully 235
respectful 29
respectively 31
all done 358
all day 380
all dead 102