All of you traducir turco
62,583 traducción paralela
I'm here to take you home, all of you.
Sizi eve getirmeye geldim, hepinizi.
The journey started five years ago, when all of you brothers and sisters said that you were lost.
Yolculuk 5 yıl önce başladı, kardeşleriniz sizlerin kaybolduğunu söylemişti.
Wait, what are all of you doing here?
Hepiniz burada ne yapıyorsunuz?
♪ All of you fits so perfectly with me ♪
♪ hepiniz benimle çok mükemmel uyuyor ♪
♪ Baby, give me all of you ♪
♪ bebeğim, hepinize verin ♪
I understand about the kids, but maybe... maybe it's best for all of you just to... let him go.
Çocukları anlıyorum, ama belki belki de hepiniz için gitmesine izin vermek en iyisidir.
Only if you were still up, and then I had to listen to drunk life advice from all of your unemployed poet friends.
Sadece ayık olduğunda yapardın. O zaman da işsiz şair arkadaşlarından sarhoş hayat tavsiyeleri dinlemek zorunda kalırdım.
After all that salt-of-the-earth talk, I didn't expect you to be another dollar-chasing gentrifier.
Bütün bu dünyayı saran konuşmandan sonra senin de bir dolar kovalayan işgüzar olacağını ummazdım.
I need you to get all of this.
Tüm bunları almanı istiyorum.
You of all people should know that.
Bunu özellikle sen biliyorsun.
First of all, I want to thank you all for volunteering your time.
Öncelikle zaman ayırıp gönüllü olduğunuz için teşekkür ederim.
You know, there's an element of trust, in that we all give it value, and we all agree on that value.
Bir güven unsuru var. Hepimiz bu güvene değer veriyor ve bu değer üzerinde hemfikir oluyoruz.
If I can prove that you were doing something that you shouldn't be doing... and I will... all four of you are going to be expelled.
Yapmamanız gereken bir şey yaptığınızı ispat edersem, ki edeceğim, dördünüz de okuldan atılacaksınız.
Because we could certainly do a lot more business if you hand all of them over to me, son.
Çünkü hepsini bana verirsen çok daha fazla iş yapabiliriz evlat.
Only because you, above all, know the power of peace over war.
Her şeyden çok, barışın gücünü savaşınkinden daha iyi bildiğinden.
Mr. Farrell, all I need from you is for you to tell me whether you are guilty of the crimes mentioned or not.
Bay Farrell, sizden tüm istediğim bahsedilen ithamlardan suçlu olup olmadığınız.
- Now you couple that with the fact that he is a member of the infamous Farrell clan, with intimate knowledge of mountain survival, frankly, it's a, it's a miracle - we have him in custody at all.
- Gözaltına alabilmemize bile şaşırdım.
How do you know all of that?
- Nereden biliyorsun?
I know you're saying words, but all I'm hearing is, like, a bunch of crazy.
Tamam, dediklerini anladım ama tek duyduğum bir buket saçmalıktı.
I'd invite you all but I kind of don't want to ruin our friendship.
Sizi de davet ederdim ama dostluğumuz bozulsun istemiyorum.
All of a sudden, you trust the school to do something?
Aniden okulla işbirliğine güvendin?
After a very thorough investigation and examining all the facts, we have determined that you are guilty of sexually assaulting Jules Thomas.
Tüm gerçekleri çok ayrıntılı bir inceleme ve soruşturmadan sonra Jules Thomas'a cinsel taciz suçundan suçlu olduğunu tespit ettik.
All of the anger and confusion I've been feeling about my brother and... what Nate did to you, it just came out in that moment.
Kardeşim için hissettiğim tüm bu öfke ve kafa karışıklığı artı Nate'in sana yaptığı, o an patlama yaptı.
You're telling me I... I've been trying to hook one of these things all this time and the point of fishing is to not... catch a fish?
Yani diyorsun ki... sabahtan beri balık tutmaya çalışıyorum, ve balık tutmanın anlamı... balık yakalamak değil mi?
Because of all the cases for you to obsesses over,
Çünkü kafayı taktığın bütün davalarının arasından...
People are starting to wake up, to see that one person can make a difference, and that's all because of the work that you and Edison and...
İnsanlar artık uyanmaya başlıyor. Tek bir kişinin fark yaratabileceğini bunun herşey demek olduğunu sen, Maya ve Edison'un yaptığı iş sayesinde görüyorlar.
But, after all that, you came here instead of going home.
Ama bütün bunlardan sonra, evine gitmek yerine buraya geldin. Neden?
Hey, honey. We're gonna take good care of you, all right?
Merak etme tatlım, seni iyileştireceğiz.
Look, Alex, I, of all people, get that you're having a hard time with Charlie, but you can't let it affect your work.
Dinle Alex, hepimiz Charlie'yle zor zamanlar geçirdiğinizi biliyoruz. Fakat bunun işini etkilemesine izin veremezsin.
You probably have a hot wife and surrounded by a ton of friends all the time.
Muhtemelen seksi bir karın sürekli yanında olan bir sürü arkadaşın vardır.
You didn't take a bus or a train out of town at all?
Kasabadan bir otobüse ya da trene binmedin mi hiç?
- Do you ever drive out of town at all, Michael?
- Hiç şehir dışına arabayla çıktın mı hiç Michael?
I mean, of all people, you know what that feels like.
Demek istediğim, herkes, bunun nasıl bir his olduğunu biliyorsun.
You are taking your narrow view of your own specialism, writing off all other parts of the case that I, as SIO, am in a better position to evaluate.
Kendi uzmanlığınız hakkında dar bir görüş belirtiyorsunuz, Davanın diğer kısımlarını, bir Kıdemli Detektif olarak değerlendirdiğimde, senden daha iyi bir konumda olduğumu söylüyorum.
And then, all of a sudden, what happened? Next thing you knew, the two of us were doing backflips out there with you.
Sonra bir baktık ki dışarıya çıkmış, ters taklalar atıyoruz.
How much of it is getting siphoned off to, you know, bribe the border patrol guys and-and the cops, and the politicians and the judges and all that stuff?
Sınır devriyelerine ve polislere rüşvet verirken ne kadarı hortumlanıyor? Ayrıca politikacılara, hâkimlere falan.
And did you see the Dothraki, all of whom have sworn to kill for me?
Peki hepsi benim uğruma öldürme yemini etmiş Dothrakları gördün mü?
As you all know, it is our sworn duty to secretly control every aspect of this wedding.
Hepiniz bildiği üzere bu düğünün görünüşünü gizlice kontrol etmek bizim yeminli görevimiz.
I mean, they will erase all of the shit from your past that stops you from...
Yani, önünü kesen geçmişindeki tüm bokları silecekler.
And if the final outcome of all of this is you getting Jacob...
Ve tüm bunların nihai sonucu Jacob'u alman ise...
The flow of girls to the society members is the institute's lifeblood, yet you're spending all your time on one girl, and you've lost control of her.
Kızların akışı Toplum üyeleri Enstitünün can damarı, Ancak bütün zamanınızı bir kızın üzerinde geçiriyorsunuz, Ve onun kontrolünü kaybettin.
I started having all these dreams, and some of them turned out to be real, like hurting you and...
Tüm bu rüyaları görmeye başladım, Ve bazıları gerçek olduğu ortaya çıktı, Seni incitmek gibi...
You have been a pleasant surprise to all of us.
Hepimize hoş bir sürpriz yaptınız.
So the two of you came all the way out to the boonies to stargaze and not have sex?
Yani siz ikiniz onca yolu yıldızlara bakmak ve seks yapmamak için mi geldiniz?
And I kind of think she likes being around others who don't have a clue what it all means... but, you know, aren't afraid to ask.
Ve neler olduğu hakkında ufacık bilgisi olmayanların etrafında olmak hoşuna gidiyor bence. fakat sormaktan korkma.
Uh, well, uh, you know, as much as we'd love to, uh, wake up and drive all the way back out here tomorrow and just do everything we did today, um, we... we actually kind of had a bit of a day planned in the city, so...
Yarın sabah uyanıp bunca yolu tekrar gelip bugün yaptıklarımızın aynısını yapmayı her ne kadar çok istesek de şehirde önceden planladığımız bir gün geçireceğiz.
♪ And I will give you all of me ♪
♪ Ve sana herkesten vereceğim ♪
Now, you still make all of the decisions.
Şimdi, tüm kararları yine de siz veriyorsunuz.
Did you know that most of those guys are almost all dead now?
O adamların çoğunun öldüğünü biliyor musun?
All your cozying up will make you Chief Resident of Tummy Tucks.
Tebrik ederim, onunla sıkı fıkı olman seni estetik ameliyatların şef asistanı yapacak.
I know you created me, so what the hell is the point of all of this?
Beni yarattığını biliyorum, yani tüm bunların amacı ne?
all of them 1505
all of it 1580
all of the above 61
all of the time 16
all of me 19
all of us 884
all of a sudden 697
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of it 1580
all of the above 61
all of the time 16
all of me 19
all of us 884
all of a sudden 697
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of these 19
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
of yours 40
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
of yours 40
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you don't want to talk to me 24