And really traducir turco
45,933 traducción paralela
And really brilliant sequencing.
Ve gerçekten parlak bir sıralama.
Then they'd play something really bad, like, almost violent, and I would take a look at what I thought.
Sonra gerçekten kötü bir şeyler oynarlardı. Neredeyse şiddet uygulayan biri gibi Ve düşündüğüme bir göz atardım.
This is Harriet Lauler saying good morning, and what does that really mean?
Bu Harriet Lauler, günaydın, Ve bu gerçekten ne anlama geliyor?
This is more like I wake up and I'm not really sure if I was dreaming or not.
Bu daha çok uyandığım gibi Ve rüyamda olup olmamdan emin değilim.
Because with your frame and your genetic makeup... if you really pushed your body... And I mean really train. No pussyfooting around.
Sendeki yapiyla ve genetiginle bedenini saglam zorlasan laga luga yapmadan tam manasiyla egzersiz yapsan yani simdi canavar gibi olurdun lan.
I'm really worried about him, and I thought if I put these up...
Onun için gerçekten endişeleniyorum. Ve bunları asıp bir çözüm- -
Um, you know, we found this guy last week in Portland, and they really beat the shit out of him.
Biliyormusun bir çocuğu geçen hafta Portland'a bulduk. Ve çocuğu haşat etmişler.
And we'll bring the boys, too, because there's safety in numbers, and none of us is really too popular over there right now.
Jay ve Carlos'u da yanımıza alalım. Sayımız fazla olursa daha güvende oluruz. Şimdilerde hiçbirimiz orada pek sevilmiyor da.
I really thought that's what you and Ben had.
Ben ile senin de böyle olduğunuzu sanmıştım.
And I don't know what any of this is... but I do think if there's a meaning to any of it, it has something to do with not pressing the reset button, even if things get really rough.
Tüm bunların ne olduğunu bilmiyorum. Ama bir anlamı varsa işler çok zorlaşsa bile sıfırlama düğmesine basmamakla ilgili olduğunu düşünüyorum.
I don't really think we should be choosing color of skin because we should be showing everyone the sexual experiences that we are having, and, of course, if there's couples that are interracial, they might want to watch interracial porn.
Bence derimizin rengine göre seçilmemeliyiz çünkü cinsel kabiliyetlerimizi sergiliyor olmalıyız ve etnik çiftler varsa etnik porno da izlemek isteyebilirler.
It was really weird how when you get popular, people who were nice to you last week just, like, venomously hate you and are talking about you behind your back.
Ünlü olmak çok tuhaf bir şey, bir gün önce size iyi davranan insanlar sizden ölümüne nefret ediyor ve arkanızdan konuşmaya başlıyor.
And I feel like my brain was starting to go to mush because it was so easy to be the most successful porn star in the business because all I had to do was follow some really basic instructions.
Beynimin pelte gibi olduğunu hissettim çünkü sektörde en başarılı porno yıldızı olmak kolay çünkü tek yapmam gereken birkaç basit direktifi uygulamaktı.
And I usually would say, "Well, I don't really want to, but okay, one more."
Her seferinde de, "Şey, pek istemiyorum ama bu son olsun." diyordum.
And there was something really romantic about that.
Gerçekten romantik bir şey vardı bunda.
I've been really lucky with- - you know, I started three Web sites as well as doing my paintings and everything, I have my auction site.
Şanslıydım. Resimlerimin falan yanı sıra üç tane web sayfam var.
So I got into it, and like, I really love it so far.
Öyle başladım, şimdilik gerçekten seviyorum.
And I'm really into, like, pushing the boundaries of future porn, of, like, I don't know, technologies and stuff.
Pornonun geleceği için gerçekten sınırları zorlamak istiyorum. Teknolojik şeyleri falan diyorum.
I'm really into, like, virtual reality porn and stuff like that at the moment.
Pornoda sanal gerçeklikle ilgileniyorum, bunun gibi şeylerle şu anda.
where I was raping the fuck out of this guy's ass in my dungeon, and it was really hilarious because I broke my discipline horse.
Zindanımda adamın birine arkadan tecavüz ediyordum. Tam bir şamataydı, üzerine bindiğim şeyi kırmıştım.
It's just that it's not for me,'cause it's really way far out of town, and I don't like the money split there.
Ama bana göre değil pek ve şehirden çok uzak Oradaki para bölüşümünü sevmiyorum.
And I think that girls are doing things nowadays that they probably wouldn't really want to do, like the double anals or the double vag.
Bugün bu işi yapan kızlar muhtemelen çift anal ya da çift vajina yapmak istemezler.
And if Gary ever had a hard time and said, you know, "I really don't want you to do this anymore."
Eğer Gary zor günler geçirseydi ve bana " Artık bunu yapmanı istemiyorum.
So, what I'd like to do is go and kind of see the colleges and see the different like paths that I can take'cause I don't even know really what I want to do after porn.
Okulları bir görmek, farklı neler yapabilirim görmek istiyorum çünkü pornodan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
Zach and Marcus really wanted to give me a ride just now at school.
Zach ve Marcus, demin beni arabayla bırakmayı teklif etti.
Her dad is really strict and super Catholic.
Babası çok katı ve koyu Katolik.
I'm not really sure how this is done, uh, and I'm already being too formal.
Bunun nasıl yapıldığından emin değilim, şimdiden çok resmîyim.
And if you don't have the money and don't really have the grades, a lot of the decision gets made for you.
Paranız ve notlarınız yeterli değilse karar büyük ölçüde sizin yerinize verilir.
And I know this was really not like me, believe me.
Normalde böyle yapmadığımın farkındayım, inanın.
And people don't really change.
Ve aslında insanlar hiç değişmez.
So, me and Justin and Zach, we figure we gotta show him who's really in control around here.
Ben, Justin ve Zach kontrolün kimde olduğunu ona göstermek istedik.
And I miss her... really fucking bad.
Ve onu özlüyorum. Onu deli gibi özlüyorum.
But he was older than me, and on the baseball team and everything, and I wasn't really anybody.
Ama o benden büyüktü, beyzbol takımındaydı, bense önemsiz biriydim.
And, A, it's 6 : 55, and, B, seven really means nine.
Birincisi, saat yediye beş var, ikincisi, yedi aslında dokuz demek.
It's really just an interview. And I'll prepare you.
Aslında sadece bir görüşme ve seni hazırlayacağım.
And for those of you who will now be looking for signs everywhere... - what does it really look like?
Peki şimdi her yerde belirtiler arayacak olanlarınız için, dışarıdan neye mi benziyor?
But I am really in a bind and I need your car.
Fakat gerçekten bağlantım var ve arabanıza ihtiyacım var.
Yeah, I'm sure. I just don't really fancyending up standing in front of some bloke I've been on three dates with in my bra and knickers.
Ben üç kere buluştuğum adamın önünde sutyen külot dikilip rol yapamam.
And if you like you can give up in here as well, cos that's not really gonna make a difference, but...
İstersen kafanda bu mücadeleden vazgeçebilirsin. Bu gerçekte bir şeyi değiştirmez...
Hell, you can't really call this piece of shit a man, but still, I'm short, and you got those beach-ball-sized lady nuts, and I wanna harness the heat comin'off of'em.
Bu sikko herife "adam" denmez ama, yine de bir kişi eksildi ve sende de plaj topu büyüklüğünde kadın taşağı var ve ben onlardan çıkan hiddetten yararlanmak isterim.
I want to taste ice cream, but not just put it in my mouth and let it slide down my throat, - but really eat it.
Dondurmanın tadına bakmak istiyorum ama sadece ağzıma koyup boğazımdan kaydırmak için değil gerçekten yemek için.
I know you and Mom don't really get along or, you know, necessarily want to, but the idea that we can all be together sometimes like we used to... is kind of cool.
Annemle iyi anlaşamadığınızı ve böyle bir isteğiniz olmadığını biliyorum. Bazen de olsa eskiden olduğu gibi birlikte olabileceğimiz düşüncesi gerçekten çok güzel.
And I feel like it went really well.
Başarılı bir geceydi bence.
And I'm really sorry.
Bunun için gerçekten üzgünüm.
Well, we could keep a watchful eye on them, which the teacher and an assistant can't do, really, with 22 kids.
- Bu arada onları izleriz. Öğretmen ve bir yardımcının yapamayacağı kesin. Sonuçta 22 tane çocuk var.
And I love these really creative little cups.
- Küçük dekoratif kupalara da bayıldım.
And I salute your cause. I really do.
- Amacını anlıyorum.
And I don't really believe in any of this shit.
Ve bu saçmalığın tek bir kelimesine bile inanmıyorum.
And my heart is really aching!
Ve çok can sıkıcı bu!
And you really don't trust me?
Ve sen gerçekten bana güvenmiyor musun?
We really... We talked, and I think we got past it.
Konuştuk ve sanırım sorunlarımızı aştık.
really 59005
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
really great 205
really good 625
really nice 181
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
really great 205
really good 625
really nice 181
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
really hot 28
really well 130
really sad 32
really funny 68
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
really hot 28
really well 130
really sad 32
really funny 68
really stupid 26
really sweet 28
really happy 49
really big 43
really sorry 237
really close 38
really amazing 26
really weird 32
really sick 34
really old 37
really sweet 28
really happy 49
really big 43
really sorry 237
really close 38
really amazing 26
really weird 32
really sick 34
really old 37