English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ R ] / Really fast

Really fast traducir turco

1,056 traducción paralela
I'm sorry it wasn't one of those movies with guns and bombs and buses going really fast!
Silahların ve bombaların olmadığı ve ve otobüslerin çok hızlı gittiği bir film olmadığı için üzgünüm.
Wow, that was really fast!
Vay, bu gerçekten hızlı!
Just run really fast as soon as you hit the ground.
Yere düşer düşmez hızla koşmaya başla.
- High intensity. Great intensity,'cause I was, like - tu-tu-tu-like really fast.
Konsantrasyon yüksekti çünkü hızlıydık.
He's really fast.
O gerçekten çok hızlı.
The whole thing happened really fast.
Olay o kadar hızlı oldu ki.
Really fast.
Gerçekten hızlı.
- I pee really fast.
- İşimi çok hızlı görürüm.
You must be really fast.
Çok hızlı biri olmalısın.
Listen, just hit it really hard and really fast.
Dinle, çok kuvvetli ve çok hızlı vur.
- They're really fast, right?
- Çok hızlılar, değil mi?
You might not know it to look at me, but I can run really, really fast.
Baktığında anlamayabilirsin ama ben gerçekten hızlı koşarım.
Yeah, it's going back and forth really fast.
Çok hızlı bir şekilde ileri geri hareket ediyor.
And if I saw her in church, it was good, because then time went by really fast.
Ve onu kilisede görürsem, bu iyi oluyordu çünkü böylece zaman hızlı geçiyordu.
Do you ever put your arms out and spin really fast?
Kollarını açıp, çok hızlı dönebilir misin?
I was laughing, too, at first... then we started going really fast.
Başında ben de gülüyordum ama sonra çok süratli gitmeye başlamıştık.
A white taxi moving really fast!
Beyaz bir taksi son sürat gidiyor.
I drove an identical car, it goes really fast.
Bak şunun aynısından kullandım ben. Çok seri alet. Tabii kullandın!
"Can you get 20 million friends together really fast?"
"20 milyon arkadaşını ne kadar hızlı toplayabilirsin?"
Jack Webb talked really fast with his voice down low.
Konumuz bu değil. Ama Jack Webb kısık bir sesle ve çok hızlı... Bir şekilde konuşurdu.
In New York, I was moving fast. I was moving really, really fast.
New York'ta, Cok hızlı ilerliyordum cok hızlı.
I knew I had to move really fast because the Parkers were eyeing her.
Ama Keyti'yi yurda koydular. Elimi çabuk tutmam gerektiğini biliyordum çünkü Parkırların onda gözü vardı.
I can go really fast!
Çok hızlı gidebilirim.
They're going really fast!
Çok hızlı gidiyorlar!
It's beating really fast.
Çok hızlı atıyor.
really fast.
Çok hızlı.
because he rubs his hands together really fast during sex.
Seks yaparken ellerini hızla ovuşturduğu için adı cırcır böceği.
I know something we can do to warm up really fast.
Hemen ısınmanın bir yolunu biliyorum.
So he was just driving really fast so we could get to the next station so I could pee.
O yüzden tuvaletimi yapayım diye bir dahaki istasyona kadar hızlı kullanıyordu.
- Now I'm hating myself really fast.
Şimdi kendimden hızla nefret ediyorum. Evet.
Guys, I gotta tell you- - We're losing visibility here really fast.
Çocuklar, şunu söylemeliyim ki... görüntüyü kaybediyorum.
Lil, look, I bet this one's really fast.
Baksana Lil, bu çok hızlı kayar.
I like women that get wet really fast.
Islanan kadınları severim.
- It's really fast.
- Çok hızlı.
I'm not really good at math but it gets big really fast.
Matematiğim pek iyi değil ama kısa sürede çok artıyor.
Faster, faster, faster, faster! Really fast.
Olabildiğince hızlı, gerçekten çalkalayın!
There really was something in her hand. Something moving too fast for the shutter speed.
Elinde gerçekten birşey varmış, hareket eden...
Duane was already nearly over there, but I had these rifles in my arm and I couldn't really swim that fast.
Duane zaten şurada bir yerdeydi. Ama elimde şu tüfekler vardı ve öyle hızlı yüzemiyordum.
... but in reality, the car doesn't really go that fast.
Biraz garip gelecek ama arabanın içerisindeyken daha hızlıymış gibi geliyor.Aslında değil!
This industry moves so fast, it's really hard to tell.
- Şirketin tam olarak ne satacak?
Time has really gone by fast.
Zaman gerçekten hızla akıp geçiyor.
They skate fast, and a couple of guys can really shoot the puck.
Hızlı kayıyorlar, ve birkaç kişi gerçekten diske vurabiliyorlar.
Being honoured by MTV is really exciting, I'm thrilled Blood in my veins is pumping twice as fast.
Kanal bugün bu heyecanı yaşamama İzin verdi
Sometimes you feel it inside... like you're falling down real fast... but you're really just standing still.
Bazen kaydığını hissedersin ama aslında olduğun yerde duruyorsundur.
- Let's just go. - All I'm saying is, we can move as fast as we want, but if we have no fucking clue where we're moving to, then it really doesn't matter, does it?
Tek söylediğim şu, istediğimiz kadar hızlı yürüyebiliriz ama nereye gittiğimiz hakkında zerre kadar fikrimiz yoksa pek de önemli olmaz, değil mi?
If this is a breakup... Not that we were ever even really dating but... could you just do it fast?
Eğer ayrılıyorsak zaten çıktığımız da pek söylenemez ama biraz hızlı yapar mısın?
I bet they run really fast... when you're chasing'em.
-... sen onları kovalarken.
Really? That was fast.
Ne çabuk!
Are you really that fast?
Gerçekten o kadar hızlı mısın?
You really move too fast!
Sen gerçekten kaba davranıyorsun!
And it was really fast and really hard and very loud.
Ve gerçekten çok hızlı, çok zor ve çok gürültülü olurdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]