And she says traducir turco
2,334 traducción paralela
Then he tries to turn the fantasy into reality, and posing as Grady Shipp, asks her out, and she says yes.
Sonra fantezisini gerçeğe döndürmeyi dener Grady Shipp gibi davranıp, kıza çıkma teklif eder ve kız da kabul eder.
And she says things.
Olanları anlatıyor.
And she says, "It already came true."
Ve kız da "dileğim zaten gerçekleşti" dedi.
And he says, "What cat?" And she says, "The cat that shit in my mouth."
Adam "Hangi kedi?" diye sorunca, "Ağzıma sıçan kedi." diyor.
I was putting her to bed and she says "I've got a secret".
Onu yatağına yatırıyordum ve "Sır saklayabilirim" dedi.
I was putting her to bed, and she says, "I've got a secret."
Onu yatağına yatırıyordum ve dedi ki, "Bir sırrım var."
And I say, "Oh? What's that?" And she says...
Bende "Nedir o sır?" diye sorunca, o da dedi ki...
And second, every 15 minutes she looks up and she says, "ugh, this friggin practice test."
Ve ikincisi, 15 dakikada bir yukarı bakıp "Ah, kahrolası deneme sınavı" diyor.
And she says that if you will apologize for the cavalier manner with which you disrupted her mother's burial, she will not pursue disciplinary action against you or Lisbon or myself.
Ve annesinin cenazesindeki kendini beğenmiş tavırlarından dolayı özür dilemen hâlinde senin, benim ya da Lisbon aleyhinde disiplin cezası için başvuruda bulunmayacağını söyledi.
And at the end of the day, she gives me this, and she says, "Michael, maybe next time, you should take a cab."
Günün sonunda bana bunu verdi ve "Michael, belki bir dahaki sefere taksiye binmelisin." dedi.
Arms in plaster, legs in plaster, toes in plaster, and she says to him...
Kollar alçılı, bacaklar alçılı, ayak parmakları bile alçılıdır. Kadın adama,
I make a beautiful dish, big enough for the whole town, and she says no.
Tüm şehre yetecek kadar leziz yemekler yapıyorum ama gelmiş "olmaz" diyor.
That was Prudence and she says if you get to E.H.S. by 3 : 00, she can squeeze you in for an interview.
Prudence, eğer okula saat 3 e kadar gelebilirseniz size bir mülakat ayarlayabileceğini söyledi.
She says tricia trusted me and that I failed her.
Tricia'nın bana güvendiğini ama benim başarısız olduğumu söylüyor.
Yeah, and he says she's just like never really gotten over it.
Evet, babamın söylediğine göre bunu hiç aşamamış.
She says she feels god, And it changed her.
Tanrı'yı hissettiğini ve onu değiştirdiğini söylüyor.
Hey, isn't she that girl that always sits in the back of the class and never says anything?
O hep sınıfın en arkasında oturan ve hiç konuşmayan kız değil mi?
She says she's seen at least five, maybe ten, and he told her they were unregistered.
Kaç tane? En az beş, belki de on tanesini gördüğünü söylüyor. Ona ruhsatsız olduklarını da söylemiş.
Conroe PD says she skied up with her daughter after she shot and killed Randolph two days ago.
Conroe PD ( Polis Departmanı ), katilin iki gün önce Randolphu öldürdükten sonra kızı ile birlikte oratadan kaybolduğunu söyledi
She says you can get me access to an encrypted trunk line and some decent hardware.
Madeline, bana iyi bir donanım ve güvenli bir ağ hattı sağlayabileceğini söylemişti.
She says a lot more happened that Angie and I don't know about.
Angie ile benim bildiğimden çok daha fazlası olduğunu söyledi.
My mom says that we're keeping the company, and that she and the attorneys can handle everything.
Annem şirketi elimizde tutacağımızı ve avukatların her şeyi halledeceğini söylüyor.
And Adrian waits for a moment, and then she says...
Adrian bir süre bekledi ve sonra dedi ki.
Yes, I went tat trey says she told you a billion lies about me, and I wanted her to stop.
Evet, Velarie'ye gittim. Sana benim hakkımda bir sürü yalan söyledi. - Onu durdumak istedim.
Rebecca's a crazy son of a bitch, but she says it's mine, and... It probably is.
Rebecca çatlak bir orospunun teki ama bebeğin benden olduğunu söylüyor, muhtemelen öyle de.
She says she loves you and she's sorry and- - oh, she's sending you a picture.
Seni sevdiğini ve üzgün olduğunu söylüyor. Ayrıca bir resim gönderiyor.
Now, you see her touch the car when she says "sweet" and "tasty"?
Tatlı ve nefis derken arabaya dokunduğunu görüyorsun, değil mi?
Yes, and no matter what she says, Remember you are tough aunt mel. You're like steel.
Evet, ve Lennox ne söylerse söylesin unutma sen ödün vermeyen Mel Teyzesin.
And Tripp says the last time she was seen was boarding a bus at the end of the school day on Friday.
Tripp, en son Cuma günü okul çıkışında bir otobüse binerken görüldüğünü söyledi.
She says she's sorry she pushed you to the paint and that you should have gone for three.
Resim konusunda sana engel olduğu için özür diliyor. Üçüncüsü için de izin vermemiş hatta.
Your sister- - she says that she hid like you told her to and that she sent us after the bad guys, but, uh... maybe one day you can explain to her that they weren't the real bad guys.
Kardeşin, dediğin gibi sana verdiği sözleri tutuyormuş. Aslında bize haber verip seni kötü çocuklardan kurtaran da oydu. Şey belki bir gün onların kötü insanlar olmadığını kız kardeşine sen açıklarsın.
And everything I've heard about Officer Martin says she was the same way.
Ve duyduğum herşey memur Martin hakkında aynı yolda olduğunu söylüyor.
- I've not seen her, but - Tara says she's amazing and gorgeous.
- Daha ben de görmedim ama Tara güzel ve harika dedi.
Why not get the blowie, ask for a fuck, and if she says no, then dump her?
Önce oral yaptır. Sonra birlikte olmak iste. Hayır derse terk et.
Hmm. Tell her Jane says she's a self-righteous, embittered old bat, and she should thank me.
Ona de ki, " Jane'e göre o kendini üstün gören, hayata küsmüş bir yarasa ve bana teşekkür etmesi gerek.
Oh yes I have big dreams for this school so when opponent says'how', I say how about trying and when she says'no way'I say let me show you the way.
Evet. Bu okul için büyük hayallerim var. Rakibim "nasıl" diye sorarken ben, "denesek nasıl olur" diye soruyorum.
Yeah, she's in a lot of pain, and if we can't help her, She says she wants to abort. Dad's desperate.
Evet, çok acı çekiyor ve eğer ona yardım edemezsek hamileliği durdurmak istiyor.
She says she hears her at night and that she sometimes visits.
Geceleri onu duyduğunu ve ziyarete geldiğini söylüyor.
He says he remembers her not only because she was uniquely beautiful, but also because she pulled up in a battered old Ford Taurus, slipped him $ 50 and asked him to keep it out front.
Onu sadece eşsiz güzelliğinden değil bir de hurdası çıkmış eski bir Ford Taurus'la gelmesinden hatırlıyormuş. Adama 50 dolar verip arabayı önde tutmasını söylemiş.
Do everything she says and shut up about it, okay?
Söylediği her şeyi yap ve çeneni kapalı tut, tamam mı?
One day we're planning a summer wedding. The next, she gives me my ring back, and says never to talk to her again.
Bir gün yaz düğünü planlarken, ertesi gün bir de baktım ki yüzüğü bana geri verip, onunla bir daha asla konuşmamamı söyledi.
She says she wants to put them on and go out and get lunch.
Onları giyip yemek yemeye çıkmak istediğini söylüyor.
She says that having a guide dog means she can go whenever and wherever she wants.
Rehber köpeğe sahip olduğu için istediği zaman, istediği her yere gidebildiğini söylüyor.
Her profile says she's in a relationship, and her status says she's at this New York City restaurant with this very handsome man at this very moment.
Profilinde bir ilişki içinde olduğunu yazıyor, ve şu anki durumu da New York'da bir restorantta yakışıklı bir erkekle beraber olduğunu yazıyor.
The most amazing woman in the world isn't just asking him to move in, she's practically begging him to move in, she's in desperate need of him moving in, and he still says no.
Dünyanın en muhteşem kadını sadece birlikte yaşamak istemiyor birlikte yaşamak için ona yalvarıyor onunla yaşamaya muhtaç ve yine de hayır diyor.
So she's there and she's chowing down. And I swear she turns to her fat friend and says,
Neyse kadın uçakta yemeğini yiyordu size yemin ederim arkadaşına dönüp şöyle dedi.
If you give her an envelope of money clumsily, as if she's a leading lady in a tragedy, she bats her eyelashes and says she won't take it.
Kıza, içi para dolu bir zarf verirsen bir trajedi yaşıyormuş gibi istifini hiç bozmadan parayı almayacağını söyler.
According to what my dad says, she can fly like a fairy and can run faster than a car.
Babamın söylediklerine göre, peri gibi uçabiliyor ve arabadan daha hızlı koşuyormuş.
It's the same thing over and over! " she says.
"Hep aynı şey oluyor!" diyor.
I've got a German Hausfrau who says she saw a tank drive up and out of Lake Wolgastsee with a guy resembling Murdock...
Alman bir ev kadını Wolgastsee Gölü'ne dalan ve çıkan bir tank gördüğünü iddia ediyor. Murdock'a da benzeyen biri de...
The security guard says she has three or four times a week And not leave until close.
Güvenlik görevlisi onun buraya haftada üç dört kez geldiğini ve kapanana kadar da gitmediğini söylüyor.
and she said yes 23
and she goes 33
and she loved me 17
and she's beautiful 17
and she was like 38
and she loves you 21
and she was right 34
and she's right 30
and she said no 16
and she was gone 27
and she goes 33
and she loved me 17
and she's beautiful 17
and she was like 38
and she loves you 21
and she was right 34
and she's right 30
and she said no 16
and she was gone 27
and she's dead 32
and she knows it 30
and she knew it 16
and she's 109
and she loves me 32
and she's like 63
and she's gone 29
and she was 85
and she didn't 24
and she said 267
and she knows it 30
and she knew it 16
and she's 109
and she loves me 32
and she's like 63
and she's gone 29
and she was 85
and she didn't 24
and she said 267
and she is 39
and she 275
and she just 19
and she died 47
and she did 61
and she's not 19
and she will 20
and she left 27
and she 275
and she just 19
and she died 47
and she did 61
and she's not 19
and she will 20
and she left 27