And then you say traducir turco
1,895 traducción paralela
And then you say good-bye.
Sonra da ona veda edeceksin.
And then you say, " Excuse me, miss, but may I have a spot of tea?
Sonra da "Affedersiniz hanımefendi, bir fincan çay alabilir miyim?" diyorsun.
And then you say, "Sean Parker says,'Fuck you."'
O da'Benim.'diyecek. Sen de'Sean Parker size s.ktir çekiyor.
"Or then, or then, with such, or such, " and, as you say, there was a'gaming,
Hayır dün değil evvelki gün, şurada gördüm, burada gördüm, şöyle gördüm,
See, Online video websites, they track viewer hits by IP Address... so the trick is to just spoof a bunch of IPs,... then... write a script that lets you browse the video page... via the proxy list and...
Bak, Online video siteleri, izleyici sayısını IP adresleriyle takip ederler yani numara şu, bir avuç IP adresi üreteceğiz, sonra sayfayı düzenlemek için bir "script" yazacağız "Proxy" listesi aracılığıyla da ve...
You swoon over my cooking, and then at some point, you just remember like, "oh, my god.We got to go surfing," or whatever, and leave me and katie alone to just get to know each other.What do you say to that?
Siz benim yemeklerimle kendinizden geçersiniz, sonra bir noktada,... birden aklına gelir, "sörf yapmaya gitmem gerek," ya da öyle bir şey,... ve beni Katie'yle birbirimizi daha iyi tanımak için yalnız bırakırsınız. Ne dersin?
And if you say you are, then I win.
Arkadaşım olduğunu söylersen de ben kazanırım.
You cat just say something like that and then walk away.
Dur bir dakika. Böyle bir şey söyleyip öylece çekip gidemezsin.
Look, let me just say my story all the way through And then you can say yours, and then we'll pick.
Bak, önce ben hikayemi tamamen anlatayım, sonra da sen anlat, birini seçelim.
Fine, if you don't want to proceed, then you forfeit the bet, and I'll take possession of your Fantastic Four.
İyi, devam etmek istemiyorsan bahisten vazgeçtiğini varsayarak Fantastic Four sayına el koyacağım.
I'm going to say a name, and then you are going to tell me you are not having an affair with her.
Bir isim söyleyeceğim ve siz bana onunla ilişkiniz olmadığını söyleyeceksiniz.
All you have to say is "I do". And then we'll be together.
Tek yapman gereken "Kabul ediyorum." demek ve sonra beraber olacağız.
And then I fell in with the geyser gazers and people would say, " You know, you really want to stay for this
Sonra gayzer gözlemcileriyle ahbap olduk.
Just to say, you know, me and Mark are partying hard this Saturday. I've invited everyone else and then I thought of you.
Şey diyecektim, ben ve Mark bu Cumartesi sıkı bir parti vereceğiz herkesi davet ettim sonra sen aklıma geldin.
You can't say you hate each other and then make up an hour later.
Birbirinizden nefret ettiğinizi söyleyip bir saat sonra yeniden merdivenlerde buluşamazsınız. - Bunu ona söyle.
I've got him breaking down drywall in the kitchen, and I've gotta say, the boy is very good with his hands, but then again, you already knew that, didn't you?
Mutfaktaki kartonpiyerleri sökmesini istedim. Kabul etmeliyim ki ellerini güzel kullanıyor ama sen bunu zaten biliyorsun, değil mi?
But then he'd come in looking so cute, and I'd say, well, I don't have a picture of him in that outfit yet, and, well, there you have it. You're just like Emilio Estevez in "St. Elmo's fire"
St. Elmo's Fire'daki Emilio Estevez'in Ally Sheedy'nin fotoğraflarını çeken hali gibisin.
So you invite Dylan over to dinner tonight, and if he's as sweet and as kind as you say he is, then I have no problem considering letting you go to the concert, after I do a background check on Uncle Toby.
O yüzden Dylan'ı bu akşamki yemeğe çağır, eğer dediğin kadar iyi ve nazikse Tobey amcayı biraz araştırdıktan sonra konsere gitmene izin vermeyi düşünebilirim.
Then I'm gonna say you slept with my girlfriend, and I'll charge you and do a headslap.
Sonra ben de sevgilimle yatıp kalktığını söyleyip, kafana patlatacağım.
Say, "I'd kill and die for you." Then watch how she falls for you.
De, "Senin için ölürüm de öldürürüm de." Bak o zaman nasıl yumuşuyor.
I thought it was a dream and then when I realized it was you, I didn't know what to say and you're so soft and warm and... ( groans )
Rüyadayım sanıyordum ve sonra sen olduğunu anladım, ne diyeceğimi bilemedim ve sen o kadar yumuşak ve sıcaktın ki...
You take the number multiplying the root and then you halve it, and then you multiply it by itself
Kökü çarparak sayıyı alın, sonra yarıya bölün ve sonra da kendisiyle çarpın.
Then you add it to the other number and take the square root.
Sonra bunu diğer sayıya ekleyin ve karekökünü alın.
Yeah, you say that, and then you drive off, you pussy!
Tabii, öyle deyip hemen kaçarsın, korkak herif.
If I get mad and want to eat you, then you have to say,
Sinirlenip seni yemek istersem...
One more, and then I promise I promise I'll do what you say.
Bir tane daha, sonra sonra söz veriyorum, dediğinizi yapacağım.
I mean he was down to eleventh o'clock I say eleven you know. But now with care and then I say a love and now he's got two hundred.
Onlardan sadece 11 tane kalmıştı ama özenle, sevgiyle ve yumurta makineleriyle 200 taneye çıkardı.
You say it and then you take the last word and just stretch it out.
Şarkıyı söylerken son kelimeyi uzatarak söyle.
But then you didn't say anything and I was like, "Men."
Ama bir şey söylemedin. Ben de "Erkek işte" demiştim.
You know, when I was a teenager we used to say : "Life's a bitch, and then you die."
Gençken hep derdik : "Yaşam zordur, hatta bir eğitimdir."
- Yes. Count to 10, then come back in. Pretend you're in the wrong room and I'm a complete stranger.
Evet. 10'a kadar say ve geri dön yanlış odaya girmiş gibi ve bana hiç tanımadığın bir yabancıymışım gibi davran.
If it doesn't remind you of that, then I say go for it and play the clarinet with everything inside of you.
Bu senin tutumunu değiştiremeyecekse hiç durma, içinden ne geliyorsa onu çalabilirsin.
If it does remind you of that, then I say put it down, give it away, let a friend hold it until you know in your mind you're ready to pick it up again and it wouldn't remind you of that.
Yok eğer bu senin tutumunu etkileyecekse unut gitsin uzak dur, bir arkadaşına ver o çalsın ve dudaklarına koyduğunda etkilenmeyeceğinden emin olana kadar bekle.
I can help, but then You listen and do what I say.
Sana yardım edebilirim. Ancak beni dinlemeli ve ne dersem onu yapmalısın.
Believe that kill people and then call me and say : By the way, you just killed someone. You did a good job.
Birilerini öldürüp, kendime mesaj mı bırakıyorum yani sizce?
Then say thank you very much and goodbye.
O zaman teşekkür edip veda et.
You guys count backwards from 50, then pull up the carpet and jump around.
50'den geriye doğru sayın, sonra halıyı kaldırın ve zıplayın.
I'll stay and watch the dawn with you and then we say goodbye.
Seninle gün doğumunu izleyeceğim ve sonra da veda edeceğiz.
And then it's all taken from you... without your having a chance to even say good-bye.
Sonra hoşçakal bile demeye fırsat olmadan... senden alınırlar.
- I would say hello first and then tell him he's bullshit and you're pissed off.
Ben ilk önce ona merhaba der sonra saçmalık olduğunu söyleyip, sinirlenirdim.
You're gonna nod, you're gonna nod, you're gonna nod, and then you're gonna say, "Which one of you is Roth?"
Başını sallayacaksın, başını sallayacaksın, sonra da'Roth hanginiz? 'diyeceksin.
Mm-hmm. And second of all, you always say you didn't do good on a test and then you get it back and it's an A.
İkincisi, sınavlarda hiç iyi yapamadığını söylüyorsun ama notlar açıklandığında A alıyorsun.
Say we go out and then, for whatever reason, I decide not to go out with you any more, you can't try and kill yourself again, OK?
Diyelim ki, her ne sebepten olursa olsun, seninle artık çıkmamaya karar kıldım diyelim, gidip kendini öldürmeye çalışmayacaksın, değil mi?
But if the pitcher goes on the rubber, then it's a balk, and then you get your base.
Eğer atıcı topa giderse sonrasında topu atanın zamanı olur ve sonra sayı yaparsın.
He-He wasn't totally cool with it, but-but once he sees that you get to work and play as well, then it's not gonna be a problem.
Pek tamam dedi sayılmaz ama senin çalıştığını ve para kazandığını görünce bu, sorun olmayacaktır.
And if you are what you say you are, an organization pledged to support its members, then you'll get off your lazy, fat arses and you'll help her too.
Dediğiniz gibi üyelerini desteklemeyi taahhüt etmiş bir örgütseniz tembel koca kıçlarınızı kaldırıp, siz de yardım edeceksiniz.
And then I show him my breasts, and I say, "These are waiting for you -" when you get back home. " - Right.
Sonra da ona göğüslerimi gösterir ve derim ki, "Eve döndüğün zaman bunlar seni bekliyor olacak."
And if he doesn't say it then I will beat you up.
Eğer yapmazsa ben onu döveceğim..
Man, that's so sad to hear you say he won't let you do something and then you don't do it.
Bir şeyi yapmana izin vermediği zaman bunu hemen kabullenmen çok üzücü.
You always say that and then you give the best one.
Hep öyle dersin ama sonra en iyisini sen yazarsın.
You just say, "My love is too..." and then you fill in the blank.
Önce "Benim aşkım çok..." de ve sonra devamın getir.
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then i 152
and then some 118
and then what 920
and then we 52
and then you 113
and then suddenly 99
and then there's me 17
and then i met you 29
and then she said 33
and then i 152
and then some 118
and then what 920
and then we 52
and then you 113
and then suddenly 99
and then there's me 17
and then finally 32
and then i said 46
and then what happened 169
and then there's this 38
and then i realized 60
and then after that 60
and then we'll talk 37
and then one day 206
and then he died 39
and then all of a sudden 77
and then i said 46
and then what happened 169
and then there's this 38
and then i realized 60
and then after that 60
and then we'll talk 37
and then one day 206
and then he died 39
and then all of a sudden 77