Are we too late traducir turco
98 traducción paralela
Oh, Captain Curtis, are we too late to see the rehearsals?
Yüzbaşı Curtis, provaları kaçırdık mı?
Are we too late?
Geç mi kaldık?
Are we too late, do you think, if we choose to live?
Yaşamı seçmek için çok mu geç kaldık, ne dersin?
Are we too late?
Çok mu geç kaldık?
Are we too late?
Çok mu geciktik?
- Are we too late?
- Geciktik mi?
Are we too late?
Çok geç kaldık mı?
- Are we too late?
- Geç mi kaldık?
- Are we too late?
- Çok mu geciktik?
Are we too late?
- Çok mu geç kaldık?
Are we too late to sign up for the talent show?
Yetenek gösterisine kaydolmak için çok mu geç kaldık?
- Pardon me? Are we too late?
Geciktik mi?
- Are we too late?
- Çok mu geç kaldık?
- I'm sorry. Are we too late?
Çok mu geç kaldık?
- Not too late, are we?
- Geç kalmadık, değil mi?
What if we are already too late?
Belki de çok geç kaldık.
If we can capture it and smash the signals, the main station, here, will not know where we are until they repair it, but by then it will be too late.
Onu ele geçirip sinyalleri bozarsak, kule tamir edilinceye kadar ana istasyon nerede olduğumuzu bilemez, ondan sonra da çok geç olur zaten.
We did not realise until too late that the boy had gone, and we are saddened that his escape cost the lives of the first ship.
Çocuğun gittiğini çok geç fark ettik. Kaçışı ilk gemideki insanların ölmesine sebep oldu, bunun için üzgünüz.
-'Yes. But we are too late.
- Evet, ama çok geç kaldık.
Lest we are too late.
Çok geç olmadan.
Since we are too late to prevent this tragedy,
Trajediyi önlemek için çok geç kaldık.
I'm afraid we are too late.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
We are too late.
Çok geç kaldık.
[Watcher] We are too late.
Geç kaldık.
He said... "You're too late. We are everywhere."
Dedi ki,... " Çok geç kaldınız.
- It's too late! - What are we gonna do now?
- Artık çok geç.
Then once again we are too late.
Bir kez daha geç kaldık.
When we are old it will be too late.
Yaşlanınca her şeye öyle uzaktan bakmayalım.
We had such hopes, and now those hopes are shattered Too late for turning back, Too late for prayers and useless pity
Umutlarımız parçalandı. Dualar ve merhamet için çok geç.
We are in the middle of a training I am already too late
Antrenmanın ortasındayız ve ben şimdiden geç kaldım.
We are too late to stop them from reaching the new Asgard home world.
Onları yeni Asgard ana dünyasına ulaşmadan önce durdurabilmek için artık çok geç.
Maybe we don't know it when we are and it's too late.
Belki de mutlu olduğumuzda bunu bilmiyoruz ve sonra çok geç oluyor.
We'll leave things how they are... nice... and then wait till it's too late.
Her şeyi olduğu gibi bırakacağız... güzel... ve sonra çok geç olana kadar bekle.
We just pulled off a life-changing scam. Are you telling me we're too late?
Tam da biz, onun hayatını değiştirecek bir oyun oynamışken geç kaldığımızı mı söylüyorsun?
And Roy here, whose release we are celebrating today, has taught me that it is never too late to take up something new and to still master it.
Bugün Roy'un hapisten çıkarılmasını kutluyoruz. O da bana yeni bir şey öğrenip onda ustalaşmak için asla geç kalınmadığını öğretti.
If the harvest is on time, or we are not too late.
O zaman gecikmiş de sayılmayız, ya gecikirsek?
"Dear Mr. Cohen, while your application arrived too late for our fall semester, we are happy to announce that your application has been approved."
"Sayın Bay cohen, başvurunuz elimize güz yarıyılı için çok geç ulaşsa da,... mutlulukla belirtiriz ki başvurunuz onaylanmıştır."
We are all going to find the Ark, Mr Merek, it's just too late for you not to join us.
Sandığı bulacağız, Bay Merek, bize katılman için artık çok geç.
If the harvest is on time, or we are not too late.
O zaman gecikmis de sayilmayiz, ya gecikirsek?
Eat quickly, Little Lili, we are too late.
Çabuk ye Küçük Lili, çok geç kaldık.
Are we? We are too late.
Anne, hadi gidelim, geç kalacağız.
We are far too late for dinner.
Yemeğe çok geciktik.
So we have to act now to stop something happening in the future, if we wait until the full temperature effects are already upon us, then it's far too late to stop.
O yüzden gelecekte olacak birşeye şimdiden tepki vermemiz gerekiyor, eğer ısının son raddeye kadar yükselmesini bekleyecek olursak, bunu durdurmak için çok geç olacak.
We are a little late, but nothing too serious
Biraz geç kaldık ama önemli değil.
I mean, you know what? We are gonna be old like those guys. And then it's going to be too late.
Biliyor musun onlar gibi yaşlanacağız ve sonra çok geç olacak.
Look, Sarah, if we don't make it, and... and we're too late, and Luc and Ginny are married, it doesn't matter.
Bak, Sarah, eğer başaramadıysak, ve geç kaldıysak, Luc ve Ginny evlendiyse, bu sorun olmayacak.
When we are speaking about love, it's never too late.
Söz konusu aşksa, hiçbir şey için geç değildir.
Just say we are too late and Leezar has had his way with her, would you still be able to be with her?
Diyelim ki geç kaldık ve Leezar kız üzerinde kendi yöntemlerini uyguladı. Hala onunla olabilecek misin?
I cannot tell whether we are too late or too early.
Geç mi kaldık yoksa erken mi geldik ; bilmiyorum cidden.
We are just too late, okay?
Sadece gecikmiştik.
And--and we are going to have some shots and we are going to dance with men that we don't know and we are going to stay out way too late.
Gidip birkaç shot içeceğiz, tanımadığımız adamlarla dans edeceğiz ve gece geç saatlere kadar kalacağız.
are we cool 65
are we there yet 168
are we 1416
are we done yet 18
are we good 155
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22
are we there yet 168
are we 1416
are we done yet 18
are we good 155
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22