Arms and legs traducir turco
667 traducción paralela
Why don't you cut off your arms and legs and do a good job of it?
Neden kollarını ve bacaklarını kesip bir işe yaramalarını sağlamıyorsun?
- Just guide her arms and legs.
- Sadece kollarını ve bacaklarını yönlendirin.
There you were in your black leotard, bending and twisting arms and legs.
Sen tam orada, siyah dansçı kıyafetinle, kollarını ve bacaklarını esnetiyordun.
I sign my name and boys go out and some die... and some live helpless without arms and legs.
Benim bir imzamla delikanlılar savaşa gidiyor. Bazıları ölüyor... bazıları kolsuz, bacaksız kalıyor.
Although working here, I sometimes wish I'd been blessed... ... with multiple arms and legs.
Gerçi burada çalışırken bazen keşke daha çok kolum ve bacağım olsa diyorum.
he fixed everything from stove boats to broken arms and legs.
Sandal yapmaktan, kırık kol ve bacakları onarmaya kadar.
Well, thank heaven we got the chains on her arms and legs.
Neyse ki kollarında ve bacaklarında zincirler var.
Cynthia, there is a way for the mushrooms to grow arms and legs.
Cynthia, mantarların kol ve bacak geliştirmelerinin bir yolu var.
They strap your arms and legs.
Kollarını ve bacaklarını bağlarlar.
They say that the head held high in the executioner's hand still lives that the eyes still see that the tongue still writhes and that down below the arms and legs still shudder.
Diyorlar ki, celladın havaya kaldırdığı baş hâlâ yaşarmış gözler hâlâ görür dil hâlâ acıdan kıvranır ve yerdeki kollarla bacaklar da hâlâ titrermiş.
They need us to be their arms and legs.
Onların kolları ve bacakları olmamızı istiyorlar.
You have both arms and legs.
Kolların da bacakların da yerli yerinde.
The arms and legs of everybody's whim.
Herkesin kaprisini çektim.
You've finished the arms and legs, what's next?
Kolları ve bacakları bitirdin, sırada ne var?
To have my arms and legs cut from my body.
Kollarımı ve bacaklarımı kestirmek.
You will roll your eyes... you will move your arms and legs... in short, spastic jerks... and generally writhe around out of control.
Gözlerini yuvarlayacaksın kollarını ve bacaklarını çevireceksin kısa süreli hareketlerle ve kontrol dışı acı içinde kıvranacaksın.
Women will pour hot water on your body both your arms and legs will be cut... and everybody will eat a piece.
Kadınlar vücuduna sıcak su dökecek kol ve bacakların kesilecek ve herkes bir parçanı yiyecek.
I can't feel my arms and legs anymore.
Artık kollarımı ve bacaklarımı hissetmiyorum.
If they did, I might pick up and leave... and then who'd set their broken arms and legs... and take care of all their aches and pains?
Bir şey söylerlerse toplanır ve giderim. Ondan sonra kırık kolları ve bacakları kim iyileştirir? Yaralarıyla kim ilgilenir?
Out with arms and legs now.
Bacaklarını ve kollarını aç.
His chest, arms and legs
Göğsünü, kollarını ve bacaklarını
And the women are like in Playboy, but they can move their arms and legs.
Hele kadınlar! Playboy dergisinden fırlamışlar sanki. Tek farkları ellerin, ayaklarını oynatabilmeleri.
I have arms and legs.
Elim ayağım tutuyor!
Grip the edge firmly with the feet to avoid slipping, and push off strongly with the legs, arms extended.
Kaymasını önlemek için ayaklarınızla kenarı iyice kavrayın. Ayaklarınızı sertçe itin ve kollarınızı uzatın.
Then the legs work more freely and independently of the arms.
Sonra bacaklarınızı kollarınızdan bağımsız olarak hareket ettirmeye başlayın.
You marry a guy, he's got two arms and two legs.
Adamın biriyle evleniyorsun, iki kolu ve iki bacağı var...
No arms, no legs and no head sir.
Kolları, ayakları ve kafası yoktu, efendim.
One thing more Sergeant, you will say that the body had no arms, no head and no legs, was it a messy job?
Bir şey daha, Çavuş. Dedin ki, cesedin kolları, kafası ve bacakları yok, berbat bir iş mi çıkarıImış?
It's got a neck, no head, two arms and no legs...
Boynu var, kafası yok, iki kolu var, ayakları yok.
Oh, we found most of him, his arms, and legs and liver all except his head.
Çoğunu bulduk. Kollarını, bacaklarını, karaciğerini. Kafası dışında her yeri bulduk.
Or do you believe that for your petty pleasures and well-being others must lose their arms, legs, eyes, jaws, even their lives?
Yoksa senin önemsiz keyfin ve mutluluğun için başkalarının kollarını, bacaklarını gözlerini, çenelerini, hatta hayatlarını kaybetmeleri gerektiğini mi zannediyorsun?
It was cold after the sun went down and the old man's sweat dried cold on his back and his arms and his old legs.
Hava karadıktan sonra soğumuştu ve yaşlı adamın el, ayak ve sırtındaki terler soğuktan kurumuştu.
After all, in any war, Christian, after all the arms and the legs have been... blown off, it doesn't really matter, because nothing really changes.
Unutulmamalıdır ki, hiçbir savaşta, Christian, Nihayet bu kollar ve bacaklar yerlerinden ayrılır, o gerçekten önemli değildir, çünkü hiçbir şey gerçekten bunu değiştirmez.
A H U N K OF METAL WITH ARMS AND LEGS I NSTEAD OF WH EELS.
Bu metal yığınından farkın yok.
Some, you mean, are like an invalid with no arms or legs who dreams he is running and gesturing.
Bazıları, yani, koştuğunu ve el hareketleri ile konuştuğunu hayal eden kolsuz ve bacaksız bir sakat gibidir.
YOU CAN FEEL THE WEIGHT RETURNING TO YOUR LEGS AND YOUR ARMS.
Kollarına ve bacaklarına tekrar gelen ağırlığı hissedebiliyorsun.
All splashed in blood... with his arms and his fingers and those bandy legs of his... all twisted out and writhing... like a smashed cockroach.
Şöyle yüksek bir yere.. Cılkını çıkarırdım hergelenin. Çarpık bacaklarını, yengeç kollarını..
They burnt off his hands they tied ropes to his arms and to his legs and harnessed him to four horses and geed them up.
Ellerini yakıp kül ettiler ipler bağladılar kollarına ve bacaklarına onları da dört ata bağlayıp, atları dehlediler.
Your legs and arms are as heavy as lead.
Kolların ve bacakların kurşun gibi ağırlaşmıştır.
your arms, your legs... your wife and your kids :
Kolların, bacakların, karın ve çocukların.
Thick, Herculean arms, a deep, massive chest atomic-powered legs, shoulders a yard wide and right in the privacy of your own home.
Kalın Herkül kolları, muazzam bir göğüs atomik bacaklar, bir metrelik omuzlar. Hepsi de kendi evinizin rahatlığında.
What has two arms, two legs, a pig's face and doesn't get dessert for months?
İki kolu, iki bacağı, bir domuz kafası bulunan ve bir ay boyunca tatlı yemekten yoksun olacak şey nedir?
Boy, you can swing open that window all you want, and when the night starts crawling in, my eyelids won't get heavy and my arms get numb and heavy and my legs get dull and heavy and...
O pencereyi istediğiniz kadar açabilirsiniz. Gece içeri süzüldüğünde göz kapaklarım ağırlaşmayacak, kollarım uyuşmuş ve ağır, bacaklarım hissiz ve ağır olma...
About the trip from the county jail. Manacles on his legs and his arms manacled to his belt.
Şehir hapishanesinden götürülüşü ile ilgili.
- over her hands and her arms and her legs- -
- Ellerinine ve omuzlarına ve kollarına- -
Because if your Majesty the king will find out your intentions... will cut you the legs... the arms... and the head.
Eğer kral senin yapmak istediğin şeyin kokusunu alırsa... senin bacaklarını, kollarını, ve kafanı kesecektir.
Well, he had little legs and little arms... and he could walk and talk and all... just like a person.
Şey, küçücük kolları ve küçücük bacakları vardı... ve yürüyüp konuşabiliyordu... tıpkı bir insan gibi.
She had on his arms and he had on her legs and...
Oğlanın kollarını kıza takmış, kızın bacaklarını da oğlana ve...
Starting on his face and arms Joseph Michel Montgolfier went on to scrub his torso his legs and his naughty bits, before rinsing his whole body.
Yüz ve kollardan başlayan Joseph Michel Montgolfier sonra göğsünü, bacaklarını ve oralarını keseleyip durulandı.
he wasn't Jewish... He lost his legs and his arms...
Bacaklarını ve kollarını kaybetti.
Let's chop off his wife's legs,... and his son's arms.
Karısının ayaklarını oğlununda kollarını keselim!