English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Bad things

Bad things traducir turco

4,055 traducción paralela
We've done many bad things, Mellie.
Çok fazla kötü şeyler yaptık, Mellie.
Many, many, many bad things.
Çok, çok, çok fazla kötü şeyler.
Bad things do keep happening.
Kötü şeyler sürekli oluyor.
How could I ever let you go When I know with an almost absolute certainty That bad things will happen?
Senin gitmene nasıl izin veririm kötü şeylerin olacağını bu kadar iyi bilirken?
Bad things will happen regardless.
Kötü şeyler her zaman olur.
Even the bad things.
Kötü şeyleri bile.
If you don't sign the consent form for us to search your house, all kinds of bad things can happen.
Eğer evini aramamız için belgeleri imzalamzsan, bu kötü şeylere yol açabilir.
And that even though he might have to do some... bad things... [Sighs] T-though some bad things might happen to him, that he'd end up with people who cared about him.
Hatta yapmak zorunda kalacaklarında senin suçun değil kötü şeyler bile... Bazı kötü şeyler olsa, ona ne olabilir, onu umursamayan kişiler ile bitirmek istiyorum.
When I watch tragic episodes... The bad things in my life seem easier.
O trajedilerin yanında ıstırabım pek de önemli bir şey gibi gelmiyor.
Am I one of the bad things?
Acaba ben de ıstırabına yol açan şeylerden biri miyim?
You asked me if you were one of the bad things in my life.
Dün sormuştun ya ıstırabına yol açan şeylerden biri miyim diye.
Just proves that no matter what we do or don't do in this world, bad things are still gonna happen.
Ne yaparsak yapalım, kötü şeyler olmaya devam edecek.
'Cause you're about to join men living out on the ragged edge where extreme actions are required to stop extremely bad things from happening.
Çünkü sınırlarda yaşayan insanların arasına katılacaksın. Son derece kötü şeylerin olmasını engellemek için kötü şeyler yapman gerekecek.
They're people. And telling them bad things that affect their families and their lives... - It eats you up.
Hepsi birer insan ve kötü haberleri vererek onların hayatlarını mahvetmek insanı öldürüyor.
There's bad things in me.
- Bana bir şeyler oluyor.
We're both bad people and we've done bad things, and we'll carry with us for ever the unbearable burden of shame.
İkimiz de kötü insanlarız, kötü şeyler yaptık. Yaşadıklarımızı ömür boyu bizimle birlikte taşıyacağız ama.
In the end, things that are bound to happen will happen, bad things... will become worse.
Sonuçta olacağı varsa oluyor ve kötü olan şeyler de daha kötü oluyor.
Bad things don't happen to us, they happen for us.
Kötü şeyler bize karşı değil, bizim içindir.
Really bad things.
Gerçekten kötü şeyler.
Bad things?
Kötü şeyler mi?
And... bad things happened... to me in there... real, real bad things.
ve hapisanede gerçekten kötü şeyler oluyor.
I've done many bad things, but killing your father wasn't one of them.
Ben, çok kötü şeyler yaptım ama babanı öldürmek bunlardan biri değil.
But, you know, Mr. Whiskers, he makes me do bad things.
Ama Bay Whiskers'ı biliyorsunuz, bana kötü şeyler yaptırıyor.
Let's not bring up the bad things. Let's just be happy.
Kötü şeylerden bahsetmeyelim.
But they might do bad things to you.
Ama sana kötü şeyler yapabilirler.
... do bad things.
... kötü şeyler yaparlar.
That they would say he did bad things.
Onun kötü şeyler yaptığını söylüyorlarmış.
It's making him do bad things.
Ona kötü şeyler yaptırıyor.
Bad things happen.
- Oğlum! - Hayatta olumsuzluklar da yaşanıyor.
My mother... she had some bad things happen in her life.
Annemin hayatta başına bazı kötü şeyler gelmiş.
World's full of bad things.
Dünya olumsuzluklara dolu.
That means that people never call bad things destiny.
- Kötü şeylere kader dememeliyiz demek.
And there could be bad things out there!
Hem belki de uzaklar tehlikelidir!
Yeah, my dad's not around either, he did some bad things to my mom and so we left and I haven't seen him in a while.
Benim babam da yanımızda değil. Anneme kötü şeyler yaptığı için onu terk ettik ve bir süredir görüşmüyoruz.
I have a very bad friend that does very bad things, and when you're a man in that position... You have to stay current on those closest to you.
Benim çok kötü şeyler yapan kötü bir arkadaşım var ve eğer böyle bir durumdaysan yakınında olan kişileri olabildiğince kontrol altında tutman gerekir.
Bad things happen in the woods... especially to pretty girls like you.
Ormanda basina birsey gelebilir Özelliklede bu kadar güzel bir kiz isen
Bad things happen,'cause people let them happen.
Kötü şeyler olur, çünkü kötü şeylerin olmasına insanlar sebep olur.
I've done bad things.
Kötü şeyler yaptım.
I done some bad things in my time, but I done a lot of good as well.
Hayatımda kötü şeyler yaptım ama iyi şeyler de yaptım.
I mean, in the blink of an eye, just like this, things can change from bad to good. Well, not totally good.
Gözünü kırpana kadar olaylar kötüden iyiye döndü.
Lyndsey, things have gone from bad to worse.
Lyndsey, işler kötüden çok kötüye dönüştü.
There are no such things as bad lines, just bad actors.
Kötü replik yoktur, iyi oynayamayan aktör vardır.
Cos I feel so bad about how we left things last term.
Geçen dönem yaşadıklarımız yüzünden kendimi kötü hissediyorum.
Things are looking really bad.
Ortalık çok kötü.
It's not so bad now... little things, things that I can hide... but that's a train that only runs one way.
Şu an durumum kötü değil. Küçük şeyler var. Saklayabileceğim şeyler.
It was Labor Day, early this fall before things started to go bad with Adam.
İşçi bayramındaydık. Adam ile olan kötü şeylerin başlangıcından öncesiydi.
I know things seem kind of bad right now.
Şu an işlerin karışık olduğunu biliyorum.
I guess I should be happy that the bad guys aren't trying to kill Lissa, but it kind of just makes things more sick and disgusting.
Sanırım kötü adamların Lissa'yı öldürmeye çalışmamasına sevinmeliyim ama onun peşine düşme sebepleri durumu daha iğrenç bir hale getiriyor.
Well, things aren't so bad.
İşler tıkırında aslında.
You have bad things happen?
Sen de kötü şeyler yaşadın mı?
You know, things are bad and these things happen.
Durumlar kötü. Böyle şeyler oluyor. Terrence onları iyi görmüş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]