Ben traducir turco
1,415,757 traducción paralela
Mom, you should say, "I'm Suze Randall, and I'm an erotic photographer."
Anne, "Ben Suze Randall, erotik fotoğrafçıyım" demelisin.
I'm Suze Randall, and I'm an erotic photographer - who's been put out to pasture. - [chuckles]
Ben Suze Randall, emekliye ayrılmış bir erotik fotoğrafçıyım.
But they did buy me this book called Where Do I Come From?
Ama Ben Nereden Geldim? diye bir kitap aldılar.
But the industry has changed so much since I got in it.
Fakat ben girdiğimden beri sektör çok değişti.
So when I hit it, let it keep going.
Ben vurduğumda devam et.
I'm Erika.
Ben Erika.
And it's a very interesting project, because people are sending their fantasies to me. And I turn them into erotic short films.
Çok ilginç bir proje çünkü insanlar bana fantezilerini gönderiyor, ben de bunlarla erotik kısa filmler çekiyorum.
That really didn't work out for me, because when I have sex with someone, it's about both of us.
Bu bana göre değildi çünkü ben biriyle sevişirken ikimizin de arzuları önemlidir.
And I thought, "Yeah, maybe I should try to make an adult movie."
Ben de "Evet, belki de erotik film çekmeye çalışmalıyım" dedim.
[man] I'm, uh... I'm looking for the pilot.
Ben pilotu aramıştım.
And I do more of the operational and the human resources and marketing work.
Ben daha çok işletme, insan kaynakları ve pazarlama kısmındayım.
I want to show sex, which is much more emotional.
Ben çok daha duygusal olan sevişmeyi göstermek istiyorum.
Because in the end, even if it is real sex, this is a film, and it's an illusion, and I create the image that I want you to see as an audience.
Çünkü sonuçta ortada gerçek seks olsa da bu bir film, bir illüzyon. Ve izleyici olarak görmenizi istediğim görüntüyü ben yaratıyorum.
Without me.
Ben olmadan.
Yeah, I'll definitely live long enough- - vitamin C.
Evet, ben kesinlikle yeterince uzun yaşayacağım. C vitamini.
I'm happy about it, but, I mean, it's not like I did much.
O konuda mutluyum ama ben fazla bir şey yapmadım ki.
You and I could spend more time on that.
Sen ve ben onun üzerine daha fazla vakit ayırabiliriz.
I mean, I like a little brown sugar...
- Yani ben üstüne biraz esmer şeker...
And now that I'm moving out, your old room is empty, so you can stay there whenever you want.
Artık ben taşındığıma göre eskin odan boşaldı demektir. Ne zaman istersen orada kalabilirsin.
I miss you, too.
- Ben de seni özledim.
I mean, not me, I've got a wife and child, but this one posts video of himself flossing on Instagram.
Yani ben değil, benim karım ve bir çocuğum var. Ama bu, diş ipini kullandığı videoyu İnstagrama koyan kişi yardım edebilir.
I'll do it.
Ben yaparım.
If I'm a seven, you're a four.
Ben yediysem, sen dörtsün.
I got to tinkle.
Ben de çınlama var.
I'm fine.
Ben iyiyim.
I wish this was a true medium rare, but I'm fine.
Bunun orta pişmiş olmasını isterdim, ama ben iyiyim.
You know, you might not care that you lost your mother, but I lost my grandmother.
Biliyor musun, anneni kaybetmiş olmanı umursamıyor olabilirsin ama ben anneannemi kaybettim.
Christy, if you and I had never reconnected and I died, would you have mourned me?
Christy, sen ve ben bir araya gelmeseydik ve ben ölseydim, yasımı tutar mıydın?
I'm in.
Ben varım.
I came here to learn about my grandmother.
Ben buraya anneannem hakkında bir şeyler öğrenmek için geldim.
Why can't this be like in the movies, where I wear a black suit and a veil and pretend to cry into a hanky while a lawyer hands me a check, and... Oh, my God, you're not gonna believe what I found.
Neden filmlerdeki gibi değiliz ben siyah bir takım giyer ve bir duvak takardım ve bir mendille ağlar gibi yaparken, avukat bana bir çek uzatırdı ve... aman Tanrım ne bulduğuma inanamayacaksın.
I got $ 673.
Ben de 673 dolar var.
You wouldn't even know about the money if I hadn't dragged you down here.
Ben seni buraya getirmeseydim parayı bilmeyecektin bile.
Come on, grab the boxes, I'll take the cash.
Hadi, sen kutuları al, ben de parayı.
- And me.
- Ve ben.
- I've done it.
- Ben yaptım.
I'm the lawyer.
Ben avukatım.
You know, I'm actually
Biliyor musun, ben aslında...
That's how I feel about you.
Ben de senin için böyle hissediyorum.
Yeah, well, I thought so, too, but... it really helped.
Evet, ben de öyle düşünmüştüm, ama bana yardımcı oldu.
I am responsible for my life.
Hayatımdan ben sorumluyum.
- Hi, Christy, alcoholic.
- Merhaba, ben Christy, alkoliğim
He seemed really excited, said he was gonna call, so, crazy me, I believed him.
Çok heyecanlanmış görünüyordu arayacağını söyledi, deli ben de ona inandı.
Okay, babe, I'm gonna head home.
Tamam bebeğim, ben eve gidiyorum.
That's what I was gonna say.
Ben de bunu söyleyecektim.
I'm tired all the time.
Ben sürekli sıkılıyorum.
- I can't focus.
- Ben de odaklanamıyorum.
- [Holly ] I just- [ horse snorts ] - [ chuckles]
- Ben... Fotoğrafı hep sevmişimdir.
I said, " Well...
Ben de "Peki, ben de fotoğraflarımı Penthouse'a satarım o zaman. Çünkü param yok" dedim.
May I join you?
- Ben de. - Size katılabilir miyim?
Question :
- Ben de.
benched 17
benji 194
bend your knees 35
bend over 82
bennie 62
benjamin franklin 28
bend down 26
benign 16
beno 25
benford 22
benji 194
bend your knees 35
bend over 82
bennie 62
benjamin franklin 28
bend down 26
benign 16
beno 25
benford 22