Big dawg traducir turco
43 traducción paralela
Yo, big dawg, let me call you back, all right?
Seni geri arayayım, tamam mı dostum?
Yeah, but, big dawg, this is kind of strange.
Evet ama dostum, bu biraz garip.
- No, big dawg, no... - Forget it.
- Hayır dostum, hayır...
You like birds, big dawg?
Kuşları sever misin, dostum?
Yo, big dawg!
Hey, dostum!
All right, big dawg.
Pekâlâ dostum.
Big dawg, I got to go take a pee.
Dostum, işemem lazım.
Big dawg, I couldn't find a motel on the way here.
Dostum, yolda hiç motel bulamadım.
Big dawg, it's not a problem.
Dostum, sorun değil.
Let's go, big dawg.
Hadi gidelim, dostum.
- I got you, big dawg.
- Hallederim, dostum.
Big dawg, this place is huge!
- Yer yok. Dostum, burası kocaman!
So, big dawg, I'm just going to chill in here and study, all right?
Dostum, burada takılacağım ve çalışacağım, tamam mı?
Thank you very much, big dawg.
Çok teşekkürler, dostum.
Come in the front, big dawg.
Öne bin, dostum.
Big dawg, why don't you quiz me on a couple of terms?
Dostum, neden bana ufak bir sınav yapmıyorsun?
- All right, big dawg!
- Pekâlâ, dostum!
That's what I'm saying, big dawg.
İşten bundan bahsediyorum, dostum.
I got you, big dawg.
Anladım, dostum.
I'm just going to wash them, big dawg.
Sadece yıkacağım, dostum.
Big dawg, thank you very much.
Dostum, çok teşekkürler.
Big dawg, it's the same music.
Dostum, hepsi aynı müzik.
There we go, big dawg.
İşte, dostum.
Damn, big dawg.
Lanet olsun, dostum.
Good looking out, big dawg.
İyi fark ettin, dostum.
- Oh, big dawg!
- Hey, dostum!
Ile you're my boyfriend, please refrain from using The following words and phrases--crushing "it," Ghostriding the whip, hunting the big dawg,
Sevgilim olduğun süre içerisinde, lütfen belirteceğim tabirleri bu şekilde kullan ; "ağzına" çakmak "hayalet" kırbaçlamak, koca "köpekleri" avlamak ne ettin, kavga dövüş, eğilmek "eşek" gösterisi, doğru "anlamak", arkadaşlar erkeklik, kardeşlik ve seksilik.
What's up, big dawg?
N'aber, koca oğlan?
- What's up, big dawg?
- Nasılsın büyük dostum?
Yes, you did, big dawg.
Evet, iyi işti, koca adam.
Look, big dawg, me and Rayzah, you know...
Bak koca dostum, ben ve Rayzah bilirsin...
Ask a satisfied customer. Frankie, that, that, that dawg I got ya makes a big difference in ya life, don't it?
Sana bulduğum şu köpek hayatında büyük bir değişiklik yaptı, değil mi?
I am the Dawg, the big bad Dawg
Ben Dawg'ım, büyük kötü Dawg!
I am the dawg. The big bad.
Ben Dawg'ım, büyük kötü -
I am the Dawg, the big bad Dawg!
Ben Dawg'ım, büyük kötü Dawg!
- I am the Dawg, the big bad Dawg!
Ben Dawg'ım, büyük kötü Dawg!
Hey, go big or go home, dawg.
İleri git ya da eve git ahbap.
That's a big-ass derailment, dawg, especially when Shane Givens is number 25.
Buna yoldan çıka denir. Özellikle de Shane Givens 25 numaradayken.
Great, man. You know, tickets are a little slow'cause of the hair show in town, but don't worry, we're gonna have a big walk-up, dawg.
Saç fuarı nedeniyle bilet satışları biraz ağır gidiyor ama endişelenme büyük çıkış yapacağız kanka.
Word to Big Bird I'm aight, dawg. Blam!
Minik Kuş'a diyorum, iyiyim dostum.
dawg 468
big dick 21
big deal 484
big dog 53
big dreams 16
big daddy 45
big day tomorrow 56
big day 142
big day today 28
big day for you 16
big dick 21
big deal 484
big dog 53
big dreams 16
big daddy 45
big day tomorrow 56
big day 142
big day today 28
big day for you 16