Big dog traducir turco
714 traducción paralela
She's the big dog.
Büyük kurt.
Want the big press, gotta go to the big dog.
Büyük baskı istiyorsan, büyük kurda gitmelisin.
L got a fast car with a big dog.
Hızlı arabam ve köpeğim var.
A big dog, it looks as if it might be part wolf.
Büyük bir köpek. Kurt kırması gibi gözüküyordu.
You better not come back. I'm buying a big dog tomorrow.
Ve geri gelme, Yarın büyük bir köpek alacağım.
You've a big dog.
- Büyük bir köpek mi? - Evet... Çok kötüdür.
Her favorite is Big Dog from Baskerville.
Favorisi, Baskervilli Büyük Köpek.
He always went for a walk with a big dog.
- Hep yanında kocaman bir köpekle gezerdi.
A young boy got killed by a big dog when he was stealing some apples. How awful.
Bir çocuk elma çalarken koca bir köpek tarafından öldürülmüş.
Early this morning that big dog belonging to the dustman were found dead as a doornail.
Bu sabah çöpçünün koca köpeğinin leşi, kaskatı kesilmiş halde bulunmuş.
The big dog kept chasing him, then he flipped the table.
Büyük köpek onu kovalamaya devam etti. Masayı devirdi.
There's a big dog on the floor.
There's a big dog on the floor. ( Katta büyük bir köpek var. )
I'm kind of tired of being jerked around like a big dog on a short leash.
Kısa bir tasmayla ortalığıkta koşturan koça bir köpek gibi olmaktan çok sıkıIdım.
Linda just gave you a big dog to take care of.
Linda az önce sana göz kulak olman için büyük bir köpek verdi.
You would like to have a big dog like him?
Böyle büyük bir köpeğin olsun ister misin?
How'bout a big dog?
Büyük bir köpeğe ne dersin?
- A big dog?
Büyük bir köpek mi?
Ah, yeah, the big dog won't hurt you, huh?
O koca köpek sana zarar vermez.
Big dog bites small dog, small dog runs away.
Büyük köpek, küçük köpeği ısırır, küçük köpek de kaçar.
A rabid cat barks like a big dog.
Kudurmuş bir kedi koca bir köpek gibi havlıyor.
A big dog.
Büyük bir köpek gibi.
With two yoke of oxen, a big yeller dog
Bir çift öküzleri, havlayıp duran koca bir köpekleri
It's a big concentration. Arapahos, Kiowas, Comanches and those Cheyenne Dog Soldiers, 800 or 900 of them, and they're getting ready to strike.
Büyük bir birleşme Arapaho'lar Kiowalar, Comancheler, 800 veya 900 Cheyenne Savaşçısı.
You mean they wrote a whole big book about Mickey Mouse's dog?
Yani Miki Fare'nin köpeği hakkında kocaman bir kitap mı yazmışlar?
A guinea pig big as a police dog.
Polis köpeği büyüklüğünde kobay bir domuz.
You mean a... Big, yeller dog?
Büyük, sarı bir köpekten mi bahsediyorsunuz?
But on the other hand, he ain't hardly as big as a dog.
Ama öte yandan, bir köpek kadar büyük değil.
Now, if you could talk your mama into feeding'me one, big woman-cooked meal, why, I figure it and that horned toad would be worth at least a lop-eared Yeller dog, don't you?
Şimdi, eğer annenle konuşabilirsen ve bana kadın eliyle hazırlanmış bir yemek verirse işte o zaman, bu boynuzlu kurbağayı, sarkık kulaklı, sarı bir köpekle değiştiğime değdiğine düşünürüm, olmaz mı?
Well, I can't have a dog that big in an apartment.
Şey, bir dairede o kadar büyük bir köpek istemem.
She cackled so loud I thought a dog had gotten inside. But right there was this great big egg!
Gıdak gıdak gıdaklıyordu ben de ne oluyor diye bakmaya çıktım ve bunu buldum!
What are you doing with such a big old dog in New York?
New York'ta böyle koca yaşlı bir köpekle birlikte ne yapıyorsun?
That twister two years ago, like a big black dog chasing his tail!
2 sene kadar önce, yıldırım düştüğünde yakaladığım yerliyi hatırlıyor musunuz?
Dog, pig, what's the big difference?
Köpek veya domuz, ne fark eder?
And a big yalla dog
~ Ve bir koca kurt köpeği ~
A big brown dog just as sound as a ring
Gelir kocaman kahverengi bir köpek
It was a mustard field in the summer and we had a big black dog named Dutchy.
Yazın hardal ekerdik. ... ve Dutchy adında büyük, siyah bir köpeğimiz vardı.
I got lost following the big black dog with the ripped ear.
Kesik kulaklı, büyük, siyah bir köpeği takip ederken kayboldum.
I don't want a big guard dog, and I'm not a violent person, as you all know.
Ben koca bir bekçi köpeği istemem ve şiddete meyilli bir kişi de değilim.
Where'd you get the dog, big man?
Bu köpeği nereden aldın, koca adam?
Big gobs, like dog food.
Koca lokmalar, köpek maması gibi.
- Fucking city's turned into one big pile of dog shit!
- Sıçtığımın şehri, tam gübre yığını!
He's boss, head man, top dog, big cheese, head honcho...
O artık patron, usta, şef, kodaman, ensesi kalın...
He's the top dog, the big man, numero uno honcho, the head cheese.
Patron o şef bir numara kodaman.
The dog got into my laundry and made a big mess.
Köpek çamaşırlarımı karıştırıyor ve ortalığı batırdı.
He's just a big puppy dog.
Koca bir yavru köpek gibi.
That dog's really big.
Şu köpek ne kadar da iri.
I want a big plate of "huevos rancheros" with rice and beans, and hot dog tortillas.
Büyük tabak "huves rancheros" istiyorum, pilav ve fasulye olsun ve sosisli tortilla.
And we oughta make Joe Haller, uh, dog catcher. You know, nothing big...
Joe Haller avcı değil.
It killed one hydrangea, too. At first I thought it was the dog peeing on them, but the damage is too big for Matisse.
Önce köpeğin üstlerine işediğini sandım ama hasar...
The big dog took the little dog's toy.
Büyük köpek, çocuğun oyuncağını aldı.
I was chased by a 200-pound dog with a mouth as big as my head.
1oo kiloluk bir köpek peşime düştü, ağzı kafam kadardı.
dogs 267
doggy 93
dog food 22
doggie 88
dogen 20
doggett 48
dogmatix 17
dogs barking 59
dog barking 129
dog shit 17
doggy 93
dog food 22
doggie 88
dogen 20
doggett 48
dogmatix 17
dogs barking 59
dog barking 129
dog shit 17
dog barks 84
dog head 21
doggone it 40
dog whimpering 16
dog whimpers 17
dog barking in distance 31
big dick 21
big dawg 29
big deal 484
big dreams 16
dog head 21
doggone it 40
dog whimpering 16
dog whimpers 17
dog barking in distance 31
big dick 21
big dawg 29
big deal 484
big dreams 16
big daddy 45
big day tomorrow 56
big day 142
big day today 28
big day for you 16
big d 21
big difference 56
big date 19
big day tomorrow 56
big day 142
big day today 28
big day for you 16
big d 21
big difference 56
big date 19