English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Big mike

Big mike traducir turco

324 traducción paralela
I got Chinese jade, Big Mike.
Bende Çin yeşimi var, Koca Mike.
You're Big Mike.
Sen Koca Mike'sın.
- Hey, big Mike.
- Selam büyük Mike.
YOU WERE LIKE A BIG MIKE FLAHERTY PIÑATA UP THERE.
Bunun beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam.
Big Mike in the Wood, but we'll get to that later.
Wood'un Köca Mike'ı, ama bunu sonra anlatırım.
Big Mike.
Köca Mike.
You won, Big Mike.
Sen kazandın, Köca Mike.
- That's why I'm Big Mike.
- Ben bu yüzden Köca Mike'ım.
Big Mike, for obvious reasons.
Açıkça görüldüğü gibi, Büyük Mike.
I thought this was Big Mike's house.
Burasının Büyük Mike'ın evi olduğunu sanmıştım. Evet, evet.
- Yeah. You know, Win, uh, when you, uh when you told me this morning that Big Mike was out of town on business...
Bu sabah bana Büyük Mike'ın iş için kasaba dışında olduğunu söylemen gibi.
Why kill Big Mike?
Büyük Mike neden öldürüldü?
See you, Big Mike.
- Görüşürüz, Koca Mike.
Big Mike, come up here, man.
Koca Mike, buraya gel dostum.
I'm gone for a couple of hours and you're already taking my girl, Big Mike?
Birkaç saat yanınızdan ayrılıyorum bu arada sen de kızımı mı çalıyorsun Koca Mike?
Big Mike.
Koca Mike.
That's Richie, Derek... ... Alfonso and Big Mike.
Bu Richie, Derek Alfonso ve Koca Mike.
And judging by the ear mark... I'd say these are the last of Big Mike Donald's herd.
Kulağındaki dövmeye bakılırsa... bunlar Büyük Mike Donald'ın sürüsünün sonuncuları diyorum.
Big Mike Donald had a farm?
Büyük Mike Donald'ın bir çiftliği mi vardı?
Big Mike, little Mike.
Büyük Mike, küçük Mike.
Big Mike's Moving Hauling is picking that up today.
Big Mike'ın nakliye şirketi onları bugün alacaktı.
A man records it on a big record in wax but you have to talk into the mike first.
Bir adam da onu büyük balmumundan bir plağa kaydeder ama önce mikrofona konuşmalısın.
Mike... Monk's not gonna be in big trouble, is he?
Mike, Monk'un başı belaya girmez değil mi?
Mike, Mrs. Simpson, the big society dame, just come in.
Mike, yüksek sosyeteden Bayan Simpson geldi.
You're saying "happy birthday," and you're jumping out of the wall... and it's scaring me to death, and it's some kind of a big joke... and I'm supposed to be happy about that.
"Mutlu yıllar" diyorsunuz, çok komikmiş gibi duvardan fırlayıp beni korkutuyor ve bundan mutlu olmamı bekliyorsunuz. " Yapma ama Mike.
Let's give him a big welcome, Mike Katz.
Haydi ona hoşgeldin diyelim, Mike Katz.
If I don't get out of here, and you and Mike do... I mean, just if. Mike has a very big mortgage on his tug... and the Jenny may be the only thing in the world he wants.
Buradan cıkamazsam ve senle Mike cıkarsanız Mike'ın teknesinde yüklü bir ipotek var ve Jenny dünyada istediği tek şey.
Big Tommy had a stroke in'67 and brought Mike down to run the family store.
Büyük Tommy 67'de kriz geçirdi. O da işini Mike'a bıraktı.
But they're usually only as big as your thumb, Mike.
Diğer hayvanlar onlardan çok daha büyüktür.
Mike, big favor.
Mike, bana bir iyilik yap.
Hey, Le. Hi, Big Mike.
Selam, Koca Mike.
Mike, it's no big deal.
Mike, o kadar önemli değil.
We'll buy a big turntable, it will revolve slowly, we'll get a good-looking girl with a mike.
Büyük bir döner podyum alırız. Başına bir de mikrofonlu güzel kız koyarız. Her şey toz içinde kalsın istemiyorum.
WELL, MIKE, THE BIG NEWS
Evet, Mike, büyük haber şu ki...
Ladies and gentlemen perhaps you'd like to give a big hand to Gina and Mike!
Bayanlar ve baylar büyük bir alkış duyalım. Gina ve Mike için.
That Mike- - big man, built like a brick dunney, but I could tell straightaway he was a gentle man.
Bu Myke kaya gibi ama aslında çok zarif biri.
- You know where he went? No. Must've hit it big at the track or somethin'.
Mike aşkına!
So, I don't mean to belittle your big announcement but come on, Mike, you never even worked retail.
Eh, büyük duyurunu hafife almış gibi olmayayım... ama yapma Mike, sen hiç perakende çalışmadın ki.
None of these beef particles are as big as the tissue found in Mike Kimble's
Sığır eti parçalarından hiçbiri... Mike Kimble'ın dokusunda bulduğum kadar büyük değil.
And if you knew Mike Potter you'd know that was a pretty big deal.
Eğer Mike Potter'ı tanısaydın bunun çok önemli bir olay olduğunu bilirdin.
Big step for Phoebe and Mike.
Phoebe ve Mike icin büyük adım.
Mike, where did you find this big-ass bamba, man?
Mike, bu büyük kıçlı bambayı nereden buldun, adamım?
I'm afraid it is, as you say, "a big deal."
Mike.
Mike, I wouldn't do this if it weren't big.
Önemli olmasaydı bunu yapmazdım.
Mike... she's a big girl.
Mike o büyük bir kız. Sen karışma.
- "Mike," big deal.
- Mike, sorun değil.
OK, Mike, If you come right about 30 degrees, and come forward, you'll come to a big fan right on the corner of that rock, Over,
Tamam Mike, şimdi 30 derece sağa dönersen ve ileri çıkarsan o kayanın hemen köşesinde büyük bir yelpaze göreceksin.
But the Feds have big ears, and I heard what was going down here with uh... with Mike Jaymes and what some of you think about him, that you believe he's responsible for bringing in a wolf amongst your sheep.
Fakat federallerin büyük kulakları var ve burada Mike Jaymes ile ilgili olan gelişmeleri bize ilettiler. İçinizden bazılarının onun hakkında neler düşündüğünü ve koyun sürüsüne bir kurt sokmaktan sorumlu olduğuna inandığınızı duyduk.
Mike is very big in that business.
Mike bu işte çok meşhurdur.
Mike, put this up on the big screen, I want to see it.
Mike, büyük ekrana ver, görmek istiyorum.
That guy next to Flachsman... our neighbor Mike Rudell... big-shot TV producer and the guy my mom screws whenever the batteries run out.
Flachsman'ın yanındaki adam... komşumuz Mike Rudell... büyük bir TV yapımcısı ve piller bittince.... annemin becerdiği adam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]