Big mistake traducir turco
2,013 traducción paralela
You made a big mistake with your brother.
Kardeşinle ilgili büyük bir hata yaptın.
I'm telling you that this is all a big mistake.
Size bütün bunlar büyük bir hata diyorum.
- Mom I think I made a big mistake.
Sanırım büyük bir hata yaptım. Sen mi?
- You're making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
No "You're making a big mistake, Ted"?
"Büyük bir hata yapıyorsun, Ted!" yok mu?
This is, this is a big mistake.
Bu büyük bir hata.
I think I made a very big mistake.I-I...
Çok büyük bir hata yaptım.
Maybe this was a big mistake.
Belki de bu bir hataydı.
No, no, no, no, no, no. It's not a big mistake.
Hayır, hayır hata değildi.
One day I'm gonna tell her who I am And what a big mistake she made.
Bir gün ona kim olduğumu ve ne kadar büyük bir hata yaptığını söyleyeceğim.
- You are making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
It was a big moment for us and a big mistake for them.
Bizim için büyük bir an, onlar için ise büyük bir hataydı.
And the government made a very big mistake.
Ve hükümet çok büyük bir hata yaptı.
In the 1 990s the generals made a big mistake.
1990 yılında, generaller büyük bir hata yaptı.
But if you think I'll leave over such a trifle, you're making a big mistake!
Böyle ucuz numaralarla burayı bırakacağımı sanıyorsan inan bana, yanılıyorsun!
But here's where he makes his big mistake.
Ama hata yaptığı yer şurası.
That's exactly what Mary said, then she makes her big mistake.
Mary aynen böyle söyledi. Sonra Mary büyük bir hata yapıyor.
Any one of us is capable, under the right circumstances of making a very big mistake.
Çok özel koşullar altında içimizden herhangi birisi çok büyük bir hata yapabilir.
Big mistake.
Bunu pahalıya ödeyeceksiniz.
It was such a big mistake.
Çok büyük bir hataydı.
It was all a big mistake.
hepsi büyük bir hataydı.
Big mistake, man.
Büyük hata yaptın dostum.
You guys are making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
Your Honor, this is a big mistake.
Sayın Hâkim, bu çok büyük bir hata.
- Ah, big mistake!
- Büyük hata.
Last time we went out... we took Sam with us - big mistake.
Dışarı son çıkışımızda, Sam'i de yanımızda götürmüştük.
Lauryn, you're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
I mean, who's to say it wasn't some big mistake?
Büyük bir hata olmadığını kim söylemiş?
Well, that was a big mistake I let my mother pressurize me into.
Annemin bana baskı yapmasına izin vermem büyük bir hataydı.
This is all a big mistake.
Bu tamamiyle büyük bir hata.
I think I'm making a big mistake.
Sanırım büyük bir hata yapıyorum.
You're making a big mistake.
Büyük bir hata yapmak üzeresin.
- A big mistake.
- Büyük bir hata.
They are supposed to be coming with me tomorrow, but maybe it's a big mistake.
Yarın benimle gelecekler, ama sanırım hata ediyorum.
And, you know, he knew that he had made a big mistake and he was gonna make it up to you.
Ayrıca ne kadar büyük bir hata yaptığının farkındaydı ve bunu telafi etmek niyetindeydi.
Big mistake?
Büyük hata mı?
- You're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun ahbap.
Which was a big mistake.
O da çok büyük bir hataydı.
Which turned out to be a big mistake.
Ki bu bir hataya dönüştü.
No, peter, you're making a big mistake.
Hayır, Peter. Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake, sheriff.
- Büyük bir hata yapıyorsun, Şerif?
Life is one big mistake
Hayatın kendisi koca bir hata.
Big mistake.
Büyük hata.
I think we made a big mistake.
Bence büyük bir hata yaptik.
You've made a big mistake by throwing away the key.
Anahtarı uzağa atarak büyük bir hata yaptın.
Big fucking mistake.
Çok büyük hata.
You have made a very big mistake.
Çok büyük bir hata yaptın.
- I think you're making a big mistake.
Emekli oldum.
That is a big-ass mistake.
Bu büyük bir hata olur!
Somebody made a big fucking mistake.
Biri büyük bir hata yaptı.
They meant to kill my big brother, but shot Yihyah by mistake.
Aslında ağabeyimi öldürmek istediler ama yanlışIıkla Yihyah'ı vurdular.