Bring him here traducir turco

Amar could even con the God of Death and bring Him here.

Amar Azraile bile hile yapıp buraya getirebilir.

Find out who he is and bring him here, quietly.

Hemen onun kim olduğunu bulun ve onu buraya getirin.

So why on earth did you bring him here?

Şu koca dünya üzerinde onu neden buraya getirdin?

Constable, go get Dr Bashir and bring him here immediately.

Güvenlik Şefi, derhal Dr. Bashir'in yanına gidip buraya getir.

I knew you'd bring him here, Morgan.

- Biliyordum. Lanet olsun.

- Did you bring him here?

- Onu buraya getirmedin mi?

Come on! Bring him here.

Buraya getirin!

Bring him here.

Buraya getir.

Bring him here.

Onu buraya çağır.

Mr. Herrick find Mr. Putnam and bring him here to me.

Bay Herrick Bay Putnam'ı bulup bana getir.

- You said you weren't gonna bring him here.

Onu buraya getirmeyeceğini söylemiştin.

Find Ezekiel, bring him here.

Ezekiel'i bul ve buraya getir.

Okay, okay, I'll bring him here.

Buraya getireceğim.

- Lf he's gorked, why bring him here?

- Öldüyse neden getiriyorlar?

Best to bring him here.

Buraya getireyim dedim.

You were smart to bring him here.

Buraya getirmekle akıllılık ettin.

Why did you bring him here?

Neden onu buraya getirdin?

Bring him here.

Buraya getirin onu.

So let's bring him up here.

Onu buraya davet edelim.

You gotta bring that man down here so the screen can be set on him.

İndirirsen, perdeleme onu engeller.

I don't care, just bring him in here!

Umurumda değil, onu buraya getirin!

If you wanted to help him or Zoe you'd bring her back here!

Ona ve Zoe'ye yardım etmek istiyorsan kızı buraya getirirsin!

Bring him up here!

Buraya getirin onu!

Bring him over here.

Buraya getirin.

Don't bring him over here.

Getirtme onu buraya.

She said she was looking for him, so I figured I should bring her here.

Nick'i aradığını söyledi, ben de buraya getirsem iyi olur diye düşündüm.

Bring him over here. I'll kill him.

- Onu buraya getirin de onu şu siktiğimin usturasıyla öldüreyim.

How may the Duke be therewith satisfied whose messengers are here about my side to bring me to him?

Haberci yollayıp beni çağırtan Dük ne der acaba?

Bring him back here!

Onu buraya getirin! MacGregor'ı istiyorum!

Get him in that cruiser, bring him down here... and we'll get this done, then I'm buying at the Thick.

Onu gemiye götürün ve buraya getirin. Bu iş bittikten sonra Thick'e yemek ısmarlayacağım.

- All right, bring him down here.

- Tamam onu buraya getirin.

- Bring him through here.

- Buradan lütfen.

Bring him over here.

Buraya taşıyalım.

Whoo! Tell him to bring it out here because...

- Vinciyle gelsin çünkü...

WE HAD TO BRING HIM BACK HERE.

Onu buraya getirmek zorunda kaldık.

And I will die unless we bring him back here.

Onu buraya getirmezsek öleceğim.

- But if you're out here and bring him straight into the breasts- -

- Fakat eğer uzak durup onu göğsüne böyle bastırırsan...

to bring him home. So, you come here with us, hey, lovey!

Hadi bizimle gel, hey tatlım!

Bring him back here before somebody else gets their hands on him.

Başkası ele geçirmeden geri getir.

Bring him here.

Getir buraya.

Look, I know this can't bring him back but here, it's just a gesture.

Bakın, biliyorum bu onu geri getirmez fakat bu sadece bir jest olsun.

- -you didn't bring him down here just to study.

Onu buraya çalışmaya getirmedin.

Bring him over here, quickly!

Onu buraya getirin.

Bring him up here.

Buraya getirin onu.

Why'd they get Superboy off the bridge, bring him back here and kill him?

Neden Süper Çocuk'u köprüde kurtardılar? Sonra da buraya getirip öldürmeye çalıştılar?

Bring him down here.

Getirin bakalım.

I'm here to bring him in.

Onu götürmek için buradayım.

Whispers, bring him over here and sit him down.

Whispers, onu buraya getirip oturt

Alex, I told you not to bring him in here.

Sana onu buraya getirmemeni kaç kez söyledim.

If Bryan's not here, you can bring him in.

Gelecek sefer Bryan olmadığında, onu içeri alabilirsin.

Bring me here to work next to him.

Ne mi yapamazsın? - Evet. Ne mi yapamazsm?