Here is the traducir turco
34,258 traducción paralela
Oh, by the way, here is the insurance money.
Bu arada sigorta parasını vereyim.
The fact is, we know that one of you sitting here is the mole.
Aslında ikinizden birinin köstebek olduğunu biliyoruz.
The funny thing is... Jacob Zuma is a bit of a controversial figure here.
Açıkçası i şin komik tarafı Jacob Zuma burada çok tartışılan bir figür.
Big problem here, of course, is the wildlife, because how do you accurately warn motorists that there may be a deer-y thing ahead and it could be full of helium?
Elbette buradaki asıl problem doğal hayat çünkü sürücüleri ileride helyumla dolu geyiğimsi bir şey olabileceğine dair nasıl uyarabilirsiniz ki?
It is bumpy here. And there's new Tarmac on the apex.
Burası sarsıntılı ve apekste asfalt yaması var.
And the word round here and the noise in the crowd says that Stacy is actually very good at this.
Anlatılanlara ve kalabalığın çıkardığı seslere bakılırsa Stacy bu işte epey iyi.
Now what we're doing here, very cleverly, is we're going round the back of the plane because planes don't have rear windows or door mirrors, so they won't see us sneaking up.
Burada çok akıllıca yaptığımız şey uçağın arkasından dolaşmak. Çünkü uçakların arka camları... veya aynaları yoktur, bu sayede yaklaştığımızı göremeyecekler.
And I am here to make sure this trip is fun because don't tell me the original Grand Tour wasn't fun.
Ve bu seyahatin eğlenceli olması için geldim. Bana eski Grand Tour'ların eğlenceli olmadığı söylemeyin.
I know it's miles away from here and from anybody watching, but the thing is, OK, for the last two years, they've been working on shrinking - slightly shrinking - two roundabouts and putting some traffic lights up.
Buradan ve bizi izleyen herkesden kilometrelerce uzakta olduğunu biliyorum ama son iki senedir iki dönel kavşağı küçültüp - biraz küçültüp - birkaç trafik ışığı koymakla uğraşıyorlar.
Anyway, erm... we were reminiscing, as we've been here all week, and we worked out that Yorkshire is the only place on earth where all three of us have had a car crash.
Her neyse, erm... Biz hatırlıyorduk, bütün hafta buradaydık, Ve biz, Yorkshire'ın dünyadaki tek yer olduğunu öğrendik
This is the Whitby Town Police we are talking about here?
Burada bahsediyoruzđumuz Whitby Kasabasý Polisi mi?
The only problem I do have here is that I'm not allowed to use the word "swaffelen".
Buradaki tek sorunum, "* swaffelen" kelimesini kullanmamın yasak olması. * azdırmak ( Hollanda argosu )
No, the thing is, OK, it is a really bad word here, and I have no idea why.
Burada, ı kelime kötü karşılanıyor ve sebebini anlamıyorum.
And the funny thing is, that's not what they used to do here.
Garip olan şeyse, eskiden burada öyle yapmıyorlarmış.
The thing is, it doesn't, and they're still at it, because the cycle cops around here, and there's a lot of them, they managed to persuade the government that they need mountain bikes.
Konu şu, yapmıyorlar ve yapmayacaklar da çünkü buradaki bisikletli polisler ki onlardan binlercesi var hükümeti dağ bisikletlerine ihtiyaçları olduğuna dair ikna etmişler.
We've always been very worried in Europe that this idea is gonna come over here, but the Dutch have it covered, because in these motorist accessory shops, you can buy inflatable people.
Her zaman içimizde, bu şeyin Avrupaya geleceğine dair bir korku olmuştu. Ama Hollanda'lılar buna da bir çözüm bulmuş. Çünkü bu dükkanlarda şişme insanlardan alabilirsiniz.
The thing is, what I don't understand is how the Finns manage to go fast enough to have a crash of any sort at all, because the speeding fines here are insane.
Anlayamadığım şey Finlilerin herhangi bir kaza yapabilmek için nasıl yeterince hızlı gidebildiği. Çünkü buradaki hız cezaları inanılmaz.
The problem is that every time the air filter, here, turns as I'm driving along...
Sorun şu : Hava filtresi her seferinde, Ben sürüş halindeyim...
Hammond, the first thing you need to know before we start shopping in here is James and I are in charge.
Hammond, burada alışveriş yapmaya başlamadan önce bilmeniz gereken ilk şey James ve ben sorumluyuz.
I mean, I'd like to stop poachers, but out here at night, what is the poacher-to-lion ratio?
Yani, avcıları durdurmak istiyorum. Ama gece burada, kaçak avcı-aslan oranı nedir?
- I'm here to fix the furnace!
- Isıtıcıyı tamir etmek için geldim!
Well, anyway, I'm here now and I'm looking for a couple of young little pilgrims... to... help me out with the, uh... uh, well the truth is, I am... I'm actually not Pilgrim Rick.
Tamam, neyse şimdi burdayım ve bana yardım etmeleri için, yeni seyyahlar arıyorum...
Randall is one of the only black kids at this school, but at least here he has his brother and sister.
Randall bu okuldaki tek siyahi çocuk, ama en azından burada kızkardeşi ve erkek kardeşi onunla birlikte.
This is from the first side of Trinity's three-day benefit here in L.A.
LA'da Trinity'nin üçgünlük yardımının ilk tarafı.
The only reason I'm here is you said you wanted to talk about my sister.
Buraya gelmemin tek sebebi kardeşim hakkında konuşmak istediğin içindir.
Okay, what... what is the Rittenhouse guy doing here?
Pekala, ne... Rittenhouse'taki adamın burada ne işi var?
You're here about the job.
İş için buradasın o zaman.
What I'm suggesting is Kirk's supposed to be the one walking into a trap here, not me.
Burada bir tuzağa adım atan kişinin ben değil Kirk olması gerekiyordu diyorum.
Our friends here from Excessive Solutions... To conduct employee interviews over the course of the next few days.
"Aşırı Çözümler" den gelen arkadaşlarımız önümüzdeki birkaç gün boyunca iş görüşmelerini yapacaklar.
The thing that's wrong here is me, right?
Sorun bende değil mi?
Here's the thing about death, is that it's natural.
Ölüm hakkında bilmeniz gereken tek şey bunun doğal bir şey olduğu.
What the hell is going on in here?
Neler oluyor burada?
Something tells me a nuclear reactor is a less-volatile situation than the one up here.
İçimden bir ses bir nükleer reaktörün, buradakinden daha dengeli olduğunu söylüyor.
Jake Peralta here to tell you that tonight is the night for the Halloween...
Jake Peralta sizlere bu akşamın 4. Cadılar Bayramı...
Now, Bill, the key here is that I came in before work and replaced the door handles with ones that lock from the outside.
Bill, buradaki asıl olay, sabah işe erken geldim ve kapı kilitlerini içeri yerine dışarıdan kilitlenenlerle değiştirdim.
Oh, the view is so beautiful from here.
Buradan manzara o kadar güzel ki.
- The hell is he doing here?
- Burada ne halt ediyor?
The future is right here.
Gelecek tam burada.
Now, what we have here tonight is 40 years with the love of my life, and we're so grateful that you are here to celebrate with us.
Burada bulunmamızın sebebi hayatımın aşkıyla geçen 40 yıl. Bizimle bunu kutladığınız için çok minnettarız.
The important thing is Louie's place here is permanent.
- Önemli olan Louie'nin buradaki yerinin kalıcı olması.
So here is to the next 100.
Gelecek 100 yıla.
And this here is my brother, and we've come here to treat the sick and help in any way that we can.
Şuradaki benim kardeşim, ve buraya sizi iyileştirmek ve yardım etmek için geldik.
Now, we won't be able to do anything until it's in transit, so what we need to do is catch him... mid-jump, take over the controls, and guide him in here.
Onlar harekete geçmeden önce yapabileceğimiz hiçbir şey yok, bizim yapmamız gereken onları yakalamak, zıplama esnasında. Kontrolü ele alacağız ve onları buraya indireceğiz.
What the hell is he doing here?
Burada ne arıyor?
- Seriously, what is the deal with Ms. Moneypenny over here?
- Niye? - Harbiden, hanımefendi Moneypenny'nin olayı nedir?
And I think the only way out of this... I mean, as far as I can see... is that, uh, we meet back here in a year and continue this discussion.
Ve sanırım bunun tek yolu, görebildiğim kadarıyla bir sene sonra burada buluşup bu konuyu tartışmaya devam etmemiz.
The only thing I could get out of him is that he lost a family member, and he moved out here from the mainland a year after it happened.
Ondan öğrenebildiğim tek şey bir aile üyesini kaybetmiş olması, ve olaydan bir sene sonra da anakaradan buraya taşınmış.
God, this is crazy, wh... what the hell am I doing here?
Tanrım, çılgınca... Burada ne işim var? Harika bir hayatım var.
Okay, it's complicated, but... the point is I risked my life coming here because you're the Savior... and your family needs you.
Çok karışık biliyorum ama asıl önemli olan buraya hayatımı riske atarak geldim çünkü sen Kurtarıcısın ve ailenin sana ihtiyacı var.
The president is getting his Congress... which is why I'm here.
Başkan'ın nihayet bir Kongre'si olacak. Ben de o yüzden buradayım.
The answer is here, we just need to look carefully.
Cevap burada, sadece dikkatli bakmalıyız.
here is 53
here is my card 18
is there a problem 1009
is there anybody there 26
is there anything i can do 222
is there anything i can do for you 78
is there 1220
is there anything i can do to help 82
is there anything you need 35
is there any 28
here is my card 18
is there a problem 1009
is there anybody there 26
is there anything i can do 222
is there anything i can do for you 78
is there 1220
is there anything i can do to help 82
is there anything you need 35
is there any 28
is there someone else 57
is there something wrong 213
is there anything else i can do 21
is there anything wrong 31
is there anything i can get you 21
is there something wrong with me 23
is there any news 33
is there anything 56
is there more 34
is there something 28
is there something wrong 213
is there anything else i can do 21
is there anything wrong 31
is there anything i can get you 21
is there something wrong with me 23
is there any news 33
is there anything 56
is there more 34
is there something 28