Here on earth traducir turco
1,216 traducción paralela
We can all just sit here on Earth, wait for this big rock to crash into it and kill everything and everybody we know.
Oturup bu şeyin dünyaya çarparak her şeyi ve herkesi yok etmesini bekleyebilirsiniz.
By then, technicians here on Earth... will have completed the companion hypergate... in our planet's orbit.
O zamana dek buradaki teknisyenlerimiz gezegenimizdeki Hiper Geçit'i tamamlayacaklar.
They must be able to touch the divine here on earth.
Kutsal olana dokunabilmeliler. Yeryüzünde.
Now I'm hoping she has some sort of natural immunity... that we might use in fighting other serious infections already here on Earth.
Şimdi umut ediyorum ki Dünya'daki pekçok ciddi salgına... karşı kullanabileceğimiz bir çeşit bağışıklığı olsun.
We have a rule here on Earth.
Dünya'da bir kuralımız var.
We've determined humans on other planets originated here on Earth, right?
Diğer gezegenlerdeki insanların Dünya kökenli olduklarını anlamıştık, değil mi?
We use our gate to go to Madrona,..... then do a 180 and return through the second gate here on Earth.
Kendi geçidimizi Madrona'ya gitmek için kullanıyoruz, sonra 180 derece dönüp Dünya'daki ikinci geçitten çıkıyoruz.
Does it work here on Earth or only in space?
Dünyada da mı uzayda mı çalışıyor?
I don't know why, but I've always had this... haunting feeling... that I had some kind of mission here on earth.
Neden bilmiyorum ama dünyada bir görevim olduğu hissi... her zaman... içimde rahatsız edici bir şekilde kaldı.
You can learn to do the same thing here on Earth.
Aynı şeyi, burada yapabilirsin.
I don't know about the customs of your planet,..... but here on Earth the value of a life is priceless.
Sizin gezegeninizin adetlerini bilmiyorum ama Dünya'da, bir yaşama değer biçilemez.
28 here on Earth. Another 10 occupying off-world colonies.
28 tanesi dünyada. öteki 10 tanesi dünya dışı kolonilerde.
Fortunately for us, Dr. Jackson was able to return with intelligence that enabled SG-1 to stop the Goa'uld attack here on Earth.
Bizim şansımıza, Dr Jackson SG-1'in Goa'uld'un Dünya'ya yapacağı saldırıyı durdurmasını sağlayan bir istihbaratla dönmeyi başarmıştı.
The Reetou rebels are kind of like terrorists are here on Earth-nasty guys.
Bu Reetou asileri bizim dünyamızdaki teröristlere benziyorlar - kötü adamlar.
Any idea why they want to attack here on Earth?
Neden Dünya'ya saldırmak istedikleri hakkında bir fikriniz var mı?
The journey of discovery began here on Earth.
Keşif yolculuğu burada, Dünya'da başladı.
'When we go to a dark place anywhere here on Earth,'we look up, we say, " Look at all the stars!
Dünya'nın herhangi bir bölgesinde karanlık bir yere gidin. Çöle mesela. Başınızı kaldırın ve " Aman Tanrım, şu yıldızlara bak.
Here on earth, each has his time :
Bu dünyada herkesin bir günü vardır :
I believe I was put here on Earth to have a child.
Dünyaya bir çocuk sahibi olmak için yollandığıma inanıyorum.
I wanna stay here on Earth!
Ben dünyada kalmak istiyorum.
If we have heart attacks NASA will want us to have it here on Earth.
Kalp krizi geçirirsek NASA, krizi dünyada geçirmemizi isteyecek.
Grant us, Lord, the wisdom and the grace to use right... the time that is left to us here on Earth.
Bağışla bizi Tanrım, rahmet ve merhametini sana kavuşurken üzerimizden eksik etme.
It's like heaven right here on earth.
Cennet gibi. Dünyada bir cennet.
They stop here on Earth to fill up their nitro-carbon engines, and then...
Nitro-karbon motorlarını doldurmak için burada mola veriyorlar ve sonra...
They're right here on Earth.
Onların ikiside zaten Dünyada.
I mean, you know, how he lived his life here on Earth.
Yani, bildiğiniz gibi, aramızda nasıl yaşadığından.
The dark regent, himself, is here on earth. [Gasps]
Karanlık naibin kendisi, burada dünyada.
Get outta here. When you guys land back on Earth, give me a call.
Ayaklarınız... yere bastığı zaman beni arayın.
When we left Earth 12 years ago, we never thought we'd end up here.
On iki yıl önce dünyadan ayrıldığımızda buraya gelmeyi planlamamıştık.
The most toxic creatures on Earth live down here.
Dünyanın en zehirli canlıları burada yaşıyor.
And although it seemed an impossible dream just a few years ago... the feeling here today fluctuates between anxious anticipation... and outright exhilaration as political and spiritual leaders... from every country on Earth have convened at this historic site... to witness the final signature on the document... that will secure and guarantee world peace in perpetuity.
Birkac yil öncesine kadar imkansiz bir rüya gibi görünmesine... ve gerceklesmesine süpheyle bakilmasina ragmen... bugün her ülkenin politikel ve ilahi liderleri bu tarihi ana... ve ebedi dünya barisinin güvenligini ve garantisini saglayan... bu belgeye son imzanin atilmasina... sahitlik etmeleri icin toplandi.
Some of the oldest buildings on earth are here preserved by the desert air and the skill of their creators.
Dünyadaki en eski yapıların bazıları burada çöl havasıyla ve yapanların hünerleriyle korunmakta.
What on earth happened here?
Burda ne zıkkım oldu böyle?
A hundred long years will pass here. On Earth, it's just a day.
Burada uzun uzun yüzyıllar geçebilir ama dünyada sadece bir gün sürüyor.
You know there is no way on earth that you are going to leave here without taking me with you.
Biliyorsun, bu gece beni de almadan buradan hayatta ayrılamazsın.
What on earth is going on here? !
Burada neler oluyor?
Since here in Coalwood everyone's much more interested... in what's down below the earth than what's above it... there isn't a whole lot of material to be found on the subject of rocketry.
Coalwood da herkes daha çok yerin üstünde olanla değil de yerin altında olanla ilgilendiğinden roketler konusunda yeterli kaynak bulmak kolay değil.
I mean on Earth. Why are you here?
Yani neden Dünya'dasın.
It's the idea that Mars or other planets were habitable long before Earth, and that, uh, cosmic collisions on these planets blasted microbes into our solar system, some of which landed and flourished here.
Bu görüşe göre Mars veya diğer gezegenler Dünya'dan çok önce yaşama elverişliydi ve bu gezegenlerdeki kozmik çarpışmalar oralardaki mikropları güneş sistemimize saçtı. - Evet. Bazıları buraya indi ve burada gelişti.
Maybe he's willing to go to the world to come but if he's stuck here on this earth I know one thing that no man wants to go through life without.
Belki gitmek istiyor ama kalacaksa hiçbir erkeğin ayrılamayacağı bir şey var.
You want us to find this snake-head who, if he's here,..... would be hiding in one of six billion people on Earth?
Yani eğer buradaysa ve dünyadaki altı milyar insan arasında saklanıyorsa..... bu yılan-kafalıyı bulmamızı mı istiyorsunuz?
What we have here is the most magnificent golf resort on the face of God's good earth, and I am building'it right here in Savannah.
Biz de Tanrı'nın bahşettiği dünyanın en güzel golf sahasını, tam da buraya Savannah'a inşa ediyoruz.
We will ship you to an outpost 10 miles from here........ that is known throughout the Army as the second worst place on earth.
Sizi buradan 10 mil uzaktaki bir yere g * türeceğiz... ... orduda burası dünya üzerindeki en kötü ikinci yer olarak kabul edilir.
Anyway, I guess what I'm trying to say here is that, um, you know, this being my last night on Earth and everything, this could be a very precious memory for me.
Neyse... Demek istediğim şu ki bu benim dünyadaki son günüm ve hatırlayabileceğim çok güzel bir anımın olmasını isterdim.
Let's try to remain on planet Earth here, shall we, William?
Dünya'da kalmayı deneyelim olur mu? Tamam mı William?
And on this Christmas Eve, as we're filled with thoughts of peace on Earth it is here that the future of peace may well be determined.
Ben kariyerimi bir asker olarak yaptım ve söylemeliyim ki sen bana
Now, what on earth were you doing way over there in dreary London... when everyone loves you so much here?
Ne demeye o kasvetli Londra'ya gittiniz... herkes sizi burada bu kadar severken?
We got two young men here... executed inside one of the most secure rooms on earth.
İki adam dünyanın en güvenli odalarından birinde öldürüldüler.
Sure, I would love to have him now, but... people are put on this earth for a reason, and you utilize the time that you're here.
Elbette, şu anda ona sahip olmak isterdim, ama... insanlar dünyaya bir nedenle konuluyor, ve burada geçirdiğin zamanı değerlendiriyorsun.
What on earth's going on here?
Burada neler oluyor?
Pacey, I'm probably the last person on earth you should be out here with.
Bu dünyada buraya birlikte gelmen gereken son kişi benim.
on earth as it is in heaven 57
on earth 110
earth 546
earthquake 92
earthlings 24
earthquakes 51
earther 18
earthman 24
earth to earth 45
here we go 9033
on earth 110
earth 546
earthquake 92
earthlings 24
earthquakes 51
earther 18
earthman 24
earth to earth 45
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here he comes 618
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here he comes 618
here we are again 79
here i am 1287
here it goes 122
here i go 248
here i am again 16
here and now 71
here is 53
here he is 789
here she is 514
here i am 1287
here it goes 122
here i go 248
here i am again 16
here and now 71
here is 53
here he is 789
here she is 514