Buried traducir turco
10,537 traducción paralela
I'm just saying that maybe somebody else buried Jessica out there.
Belki de Jessica'yı oraya başkası gömmüştür diyorum.
We buried him... at Aunt Carol's.
Onu gömdük... Carol Halalara.
You didn't just bury Charles you buried your dirty secret.
Sadece Charles'ı gömmedin senin kirli sırrını da gömdün.
He's buried in the little town cemetery at Ruza.
Ruza'daki küçük kasaba mezarlığına gömüldü.
Wait! But at least you'll be buried in the homeland.
En azından memleketinde gömülmüş olursun.
They buried him in secret.
Gizli saklı gömdüler.
The landlord said Gideon was buried here, but all of these graves are ancient.
Pansiyoncu Gideon'un buraya gömüldüğünü söyledi ama bütün mezarlar tarihi.
The trouble is they've already buried him and Bertie's not sure what to do.
Ancak onu çoktan gömmüşler ve Bertie de ne yapacağını bilmiyor.
She was found in a warehouse yesterday half a mile from where Sally Fisher was buried.
Dün Sally Fisher'ın gömüldüğü yere yarım mil uzaklıkta bir depoda bulundu.
Three women, murdered, buried approximately 16 years ago.
Üç kadın, yaklaşık on altı sene önce öldürülüp gömüldü.
In the nineties, there were four streets backing onto the area the girls were buried in.
Doksanlı yıllarda kızların gömüldüğü bölgede dört cadde vardı.
Agota wasn't even buried.
Agota gömülmedi.
The original girls were all bound and buried in foetal position.
Kızlar cenin pozisyonunda bağlanıp yerleştirilmiş.
Two more days, and that bin would have been buried in a landfill.
İki gün daha ve o bidon yerin altına gömülecekti.
If you turn me over, I'll be lucky to be buried with my head.
Beni teslim ederseniz, kafamı kesmezlerse şanslı sayılırım.
Sergeant Odelle Ballard is buried with honor.
Çavuş Odelle Ballard onuruyla gömüldü.
They buried her.
Onu gömdüler.
What was buried beneath the ground in Black Sands was worth billions.
Black Sands'de toprak altında gömülü olan milyarlar değerinde.
Not buried. Cremated.
- Gömülmedi, yakıldı.
Ever since then, Sun Wukong has been buried under Wu Xing Mountain, for almost 500 years. ☻
O zamandan bu yana Sun Wu kong Wu Xing Dağı'nın büyük ağırlığı altında kaldı. 500 yıl geçti...
You go to trial, you'll be buried in paperwork for the next ten years.
Duruşmaya çıkarsınız önümüzdeki 10 sene evrak işlerine gömüleceksiniz.
I think the killer used it to hobble the people right before they were buried alive.
Bence katil bunu, engel olan insanlara karşı kullandı onları diri diri toprağa gömmeden hemen önce.
Forever buried in my digital cemetery.
Dijital mezarlığımda sonsuza dek gömülü kalacak.
These corpses need to be buried.
Bu cesetlerin gömülmesi lazım.
Still more gruesome discoveries and many more questions at the rural property of noted psychologist Van Holtzman as authorities continue to find the buried bodies of his victims.
Psikolog Van Holtzman adına kayıtlı kırsal arazide hala dehşet verici keşifler yapılıyor ve birçok soru cevaplanmayı bekliyor. Yetkililer, öldürdüğü kurbanların gömülü cesetlerini bulmaya devam ediyor.
Amelia's journal tells us that her invention is buried in the basement of the Springfield Suffragette Society.
Amelia'nın günlüğü bize icadın Springfield Oy Hakkı Derneği'nin bodrumunda olduğunu gösteriyor.
I buried my tip into him more times than I...
Ona bahşişimi gömdüm hem de...
- That can be buried.
- Sahte olabilir.
Now, I've learned it was buried in the Yucatan after being dragged around the earth for a few hundred years.
Öğrendiğime göre birkaç yüzyıl Dünya'da sürüklendikten sonra Yucatan'da gömülü kaldığını duydum.
I FOUND SOME VERY PUZZLING SIGNS THAT, BURIED IN THE EQUATIONS THAT I WAS STUDYING, THERE WAS ANOTHER SET OF EQUATIONS.
Çok kafa karıştırıcı bulgular elde ettim, ki bunlar çalıştığım matematik denklemlerine gömülü, bir başka denklem dizisinde mevcut.
BURIED WITHIN THE CONVOLUTED CALCULATIONS, JIM FOUND SOMETHING THAT LOOKED FAMILIAR.
Jim, anlaşılması güç hesaplamalar arasında, çok tanıdık bir şey fark etti.
Frederick invited a young duchess to the cotillion, and Beatrice buried herself alive in the radish garden.
Frederick baloya genç bir düşesi davet etti ve Beatrice turp bahçesinde kendini diri diri yaktı.
I mean, we are buried in debt.
Yani gırtlağa kadar borca battık.
- since you buried him yesterday.
-... sizi takip ediyordum.
Buried alive.
Canlı canlı gömmek.
You and the guys killed and buried a man? !
Sen ve arkadaşların bir adamı öldürüp gömdünüz mü?
You and the Guys Killed and Buried a Man.
"Sen ve Arkadaşların Bir Adamı Öldürüp Onu Gömdünüz."
So, someone is trying to tell me that there's something important buried in this garden.
Şimdi, birileri, bu bahçe çok önemli bir şeyin gömülü olduğunu söylemeye çalışıyor.
So during my little trip, I had a vision about the book being buried here.
Küçük seyahatim esnasında burada gömülü bir kitabın hayalini gördüm.
If The Book is just buried like before, then some other fool, like you, can come along and use it.
Eğer kitap daha önceki gibi gömülürse senin gibi başka bir dangalak gelip onu kullanabilir.
Our buried truths bind us.
Sakladığımız gerçek biri bağlar.
Our buried truths bind us.
Sakladığımız gerçek bizi bağlar.
The weight of secrets will sink us, and everything we've loved will be dead and buried.
Sırların ağırlığı bizi çökertecek ve sevdiğimiz her şey ölüp, toprağa karışacak.
Our buried truths bind us.
- Sakladığımız gerçek bizi bağlar.
The bombs... seven... strategically placed... were buried too many stories beneath the ground.
Yedi adet, stratejik olarak yerleştirilen bombalar yer altında birçok mağazanın altına konulmuş.
There was nothing we could do to bring those people back, so we buried the evidence.
İnsanları geri getirmek için yapabileceğimiz bir şey yoktu bu yüzden kanıtı ortadan kaldırdık.
Dead and buried.
Ölmüş ve gömülmüş olacak.
So you buried an entire village alive.
Yani diri diri bütün köyü gömdün.
All that agony and pain buried underground concentrated in one sip.
Tüm o ıstırap ve acı yeraltına gömüldü ve tek bir yudumda yoğunlaştı.
You buried bodies in'87, you did it again a few months ago.
87 de cesetleri toprağa gömdün, bir kaç ay önce yeniden gömmeye başladın.
Buried alive.
Canlı canlı gömüldü.