English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Cause if you did

Cause if you did traducir turco

115 traducción paralela
'Cause if you did, you'd sure see... what a beautiful piece of work this here thing is.
Bu kadar güzel bir parçanın... neyden yapıldığını görmek isterdim.
'Cause if you did, you'd know this woman knows absolutely nothing about business.
Çünkü tanısaydın, bu kadının işten hiç anlamadığını bilirdiniz.
It's probably a good thing, too,'cause if you did... you'd realize what a lousy... goddamn, shitty-ass parent you are.
Bu heralde iyi de bir şey, çünkü yapsaydın... ne kadar alçak, rezil... ve boktan bir anne olduğunu anlardın.
'Cause if you did this, you need some help.
Çünkü eğer bunu yapan sensen, yardıma ihtiyacın var.
You ain't got no money,'cause if you did... you wouldn't live in a trailer park.
Hiç paran yok, çünkü eğer olsaydı karavan parkında yaşamazdın.
'Cause if you did, we could just stand and wait until 3 : 00.
Eğer bilseydin, saat 3.00'e kadar orada bekleyebilirdik.
Cause if you did, you are in big trouble.
Çünkü dokunduysan, başın büyük belada.
'Cause if you didn't, why did you ever marry him?
Çünkü eğer sevmediysen neden onunla evlendin?
'Cause if you did, you couldn't do this.
Olsaydı bunu yapamazdın.
-'Cause if you did, Tommy...
- Eğer bu doğruysa, Tommy...
'Cause if you did, it's almost like we ate pizza with her.
Siz yediyseniz, onunla biz de yedik sayılır.
'Cause if you did, you'd know how close I am to coming over that desk and shoving that clipboard up your fat, pompous ass.
Çünkü tanısaydın, şu masanın üstüne çıkıp elindeki dosyayı kıçına sokmaya ne kadar yakın olduğumu bilirdin, küstah göt.
'Cause if you did... I was thinking that maybe we could dance.
Çünkü ara verirseniz... o zaman biz de dans edebiliriz.
See? You don't want to be here either, 'Cause if you did, would you be in the classroom every night?
Burada olmak istesen geç saatlere kadar sınıfta kalır mıydın?
And when he found out you didn't, he said it was a good thing,'cause if you did, he'd find it, plant a bomb in it, and quote,
Ve olmadığını öğrenirse, iyi olduğunu söyledi, çünkü var ise, bularak içine bomba koyacak, ve aynen tekrarlıyorum,
'Cause if you did somebody put it there.
Eğer öyleyse, birisi koymuştur.
No.'Cause if you did, you wouldn't agree.
Hayır. Çünkü olsaydı, hemfikir olmazdın.
Right,'cause if you did, you would have realized that it's not true.
Doğru, çünkü konuşsaydın,
Well, obviously you don't watch the news'cause if you did,
Şey, besbelli ki haberleri seyretmiyorsunuz, Çünkü izleseydin,
'Cause if he did win it fair, then why did you go after him for it?
Eğer öyleyse neden onu kovaladın?
I knew you did...'cause last night, out at the beach house... he lit a cigarette with a pack of matches... and he wouldn't have done that if his lighter had been working.
Bunu biliyordum, çünkü dün gece, sahil evinde o bir paket kibritle bir sigara yakmıştı. Eğer çakmağı çalışıyor olsaydı, bunu yapmayacaktı.
Frank, what would you think if I did something... for a good cause... that I wasn't real crazy about doing?
Frank, yapmaktan hoşlanmamama rağmen iyi bir şeye sebep olsaydım ne düşünürdün?
But if you did, I assure you, the sight of royalty... ... would cause you to dismiss thoughts of bloodshed. You would stand...
Ama çekseniz sizi temin ederim ki kralı görmenizle kan dökme isteği yok olur.
You couldn't have known my position,'cause you're not that stupid that if you did, you wouldn't have turned up here scratching your arse, with that "what's going on" look on your chevy chase.
Benim içinde bulundugum pozisyonu bilmiyorsun,'çünkü eger bilseydin buraya kadar gelip, götünü kasiya kasiya suratinda "neler oluyor" ifadesiyle duracak kadar salak degilsin.
'Cause I'm thinking that if, uh- - lt somebody went into this place right here... and did, you know, a little bump and grind tor the good old boys, they could, uh- - they could probably walk out ot there with that amount ot money in their pocket.
Düşünüyorum da eğer... Biri şuradaki şu yere girse ve biraz, şey, yaşlı adamcıklar için birkaç parça giysi çıkarsa, belki de yeterli parayla çıkabilir.
'Cause if you say it did then I believe you.
Eğer oldu dersen sana inanacağım.
Besides, even if I did tell her that... well you know. I'm not saying that I do,'cause I don't. She's a princess and I'm an Ogre.
Ayrıca ona söylesem bile, ki söyleyeceğim demiyorum, çünkü söylemeyeceğim, o bir prenses ve ben ise...
Although if you did tell her, she probably wouldn't understand much,'cause that flute thing banged her up pretty bad.
Ona anlatsan bile, muhtemelen pek bir şey anlayamaz çünkü flüt kafasına baya sert gelmiş.
You did. 'Cause I thought Miranda might feel more comfortable... if she knew you were gonna be here, so...
- Evet. çünkü Miranda senin de geleceğini bilirse daha rahat gelir dedim.
I got to believe that I did everything humanly possible'cause if I can't believe that then these other possibilities that you talk about, that Mulder talks about, that Agent Scully talks about...
Bir insanın yapabileceği her şeyi yaptığıma inanmam gerekiyor... Çünkü eğer buna inanamazsam. Mulder'ın.
And I knew that if I sweet-talk you just right, you'd go see Fisher. And if you did go see Fisher, you'd see that awful truth. 'Cause...
Sana karşı yeterince tatlı dilli olursam, Fisher'a gideceğini ve bu korkunç gerçeği göreceğini biliyordum çünkü senin özelliğin bu.
If you think you're taking a siesta in the hospital just'cause White did, you're in for a rude awakening.
Sırf White yaptı diye, hastanede siesta yapacağını zannediyorsan boşuna hayal kurarsın.
I hope nothing happened to her after you left the loft...'cause if something did and you didn't tell anybody- -
Umarım onu çatı katında bıraktıktan sonra ona bir şey olmamıştır çünkü eğer bir şey olduysa ve kimseye söylemediysen...
Oh, well, that's a shame,'cause if Caleb did go to jail, then you'd be out on the street, and I could go back to living with Dad.
Oh, Peki, Çok yazık, çünkü Caleb hapise gitseydi, sen de sokağa atılırdın, ve ben de babama dönüp tekrar onunla yaşardım.
I was wondering if maybe she thinks she has to work here'cause you did and Ronnie did, and...
Biliyorum. Sen ve Ronnie burada çalıştınız diye belki de kendini de burada çalışmak zorunda hissediyordur.
Did you think, like, I couldn't handle it, or...'cause if you were keeping it from me, then - -
Benim bunu kaldıramaycağımı mı düşündün? Çünkü bunu benden sakladıysan...
I really wish I had the most perfect and... beautiful words in the world to say to you - cause if I did I'd say them but...
Keşke dünyadaki en güzel ve mükemmel sözleri bilseydim. Çünkü bilsem hepsini sana söylerdim, ama...
Of course, if you did, everything would be ruined'cause you wouldn't be as pure.
Tabii ki eğer söylersen, her şeyin büyüsü bozulurdu. Çünkü o zaman bu denli saf kalamazdın.
I meant, if we searched for Costi, We would find him at the TV station, cause that's where he wanted to go. Did I beat you up?
Dövdüm mü?
Now, you guys really want to focus on learning these plays'cause these are the exact same plays that we run, and if you learn it right here like we all did, you'll have a pretty solid understanding of what's gonna be expected
Buradaki oyunları öğrenmeye odaklansanız iyi olur. Çünkü bunlar bizim oyun planlarımızın aynıları. Ve eğer bunları burada öğrenirseniz ki hepimiz burada öğrendik.
You know,'cause if we were, you should know that I did take a handwriting personality course at the Learning Annex last summer.
Çünkü bahsediyorsak, geçen yaz ek öğrenimle el yazısı kişilik kursu aldığımı bilmelisiniz.
Cause, I mean if you did, then who'd be the lame married couple I get to make fun of?
Demek istediğim, eğer ayrılsaydınız dalga geçeceğim evli çift kim olacaktı?
She's trying to kill me. Look, I'm calling you'cause I want you to know if something happens to me, I want y'all to know she did it.
Bak seni aradım, çünkü bilmeni istiyorum bana bir şey olursa sorumlusu Angela'dır.
On the plus side, the EMTs seem to think he's going to be just fine and, as you saw, they did admit that I did not cause the heart attack, even if they said it a bit begrudgingly.
Ve ayrıca, doktorlar da onun iyi olacağını ve gördüğünüz gibi, onun kalp krizine benim neden olmadığımı söylediler, bunu istemeyerek söyleseler de.
'Course not,'cause if you did, you would've said,
Eminim.
'Cause if I did, if I told you tucker moved out, if I told you I haven't slept alone in 12 years, if I told you that my heart hurt so much sometimes, I want to rip it from my chest with my own little hands... I would fall apart.
Çünkü yaparsam, sana Tucker'ın evden ayrıldığnı söylersem, sana 12 yıldır..... yalnız yatmadığımı söylersem, sana kalbimin bazen o kadar çok acıdığını ve göğsümden çıkarıp atmak istediğimi söylersem, hem de ellerimle, güçsüz düşerim.
-'Cause you know how he would get if he saw what they did to me.
- Çünkü bana yapılanları görürse deliye dönüp bir şeyler yapmasından korktum.
- I did. 'Cause, um, I've had a lot of weird conversations tonight... and if you really mean that, I think I'm gonna start crying.
Çünkü bu gece oldukça tuhaf görüşmelerim oldu eğer gerçekten ciddi söylüyorsan, sanırım şimdi ağlamaya başlayacağım.
Uh, no,'cause if she did, she'd remember - what a jerk you were. - Oh, I'm sorry.
Çünkü hatırlarsa ne kadar pislik bir insan olduğunu da hatırlar.
Oh,'cause I saw you had shoes on, So I didn't know if you did anything.
Ayakkabıyla gördüm de seni bir şey yapıp yapmadığını anlayamadım.
And if I did, I would've returned it'cause I'm not a thief like you
Eğer görmüş olsaydım geri verirdim çünkü ben senin gibi bir hırsız değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]