English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Chapter one

Chapter one traducir turco

362 traducción paralela
Chapter One.
" Bölüm Bir.
Chapter One.
Birinci Bölüm.
Book of Amos, chapter one.
Amos kitabı, bölüm bir.
Appetite, chapter one.
İştah, bölüm bir.
Chapter One
1. Bölüm 1. Kısım
" Chapter one.
"Bölüm Bir"
Chapter One :
Birinci bölüm ;
I'm gonna make the last chapter one long kiss.
Son bölümde uzun uzun, tek bir öpücüğü anlatacağım.
Chapter One :
Bölüm - 1 :
" Chapter one -
Birinci bölüm :
Chapter One, verse twenty-two, Mayor.
Bölüm 1, ayet 22 :
"Chapter one."
"Birinci Bölüm."
"Chapter one."
"Birinci bölüm."
" Chapter one.
" Birinci bölüm.
This is after the preface but before chapter one :
Bu önsözden sonra ama birinci bölümden önce.
We'll start with chapter one.
Bölüm bir ile başlayacağız.
Chapter One
1. Bölüm
Avigdor, we've argued the Bible straight back to Genesis, chapter one, verse one.
İncilden Tevrata kadar her konuyu tartıştık, her bölümünü, bire bir.
Chapter one, "Bad News."
Birinci Bölüm : "Kötü Haber."
Chapter one, "Bad News."
Birinci bölüm : "Kötü Haber."
CHAPTER ONE.
Bölüm 1.
READ FROM CHAPTER ONE TO CHAPTER 20- - INHALE ALL OF IT AND THEN THE NEXT MORNING GO TAKE THE TEST AND PASS.
Bölüm 1 den Bölüm 20'ye kadar hepsini yuttun ve sonra sabah da sınava gittin ve geçtin.
"Chapter one."
Bölüm 1.
"Chapter one, love is like a pizza."
Bölüm bir, aşk pizzaya benzer.
The first 20 questions at the end of chapter one are due tomorrow.
Birinci bölümün sonundaki ilk 20 soruyu yarına kadar bitireceksiniz.
This book simply chokes the reader's brain... Before he has even finished chapter one.
Bu kitap okuyucuların beynini daha ilk bölümü dahi bitiremeden köreltiyor.
" Chapter One :
" Bölüm Bir :
Caine manual, page one, chapter one.
Caine kılavuzu, sayfa bir, bölüm bir.
Chapter One.
Birinci bölüm.
" Chapter One :
Bölüm Bir :
Chapter one, page one, paragraph one.
Bölüm 1. Sayfa 1.
Chapter One.
Birinci Ders.
We're just one chapter.
Biz sadece bir koluyuz.
- Line one, chapter seven.
- Yedinci bölüm ilk satır. - Evet.
Now then, there's only one more chapter to do.
Hadi bakalım, sadece bir bölüm kaldı.
You use to write a whole chapter in one sitting.
Eskiden bir oturuşta koca bir bölüm bitirirdin.
A whole chapter devoted to telephones and one more joke for the world to laugh at!
Telefonlara hasredilen müstakil bir bölüm. Dünyanın dalga geçip güleceği bir şey daha!
Let us now observe one minute of silence in memory of seven of our members from Chicago, North Side Chapter, who are unable to be with us tonight on account of bein'rubbed out.
Şikago, Kuzey Yakası üyelerimiz vefat ettiği için bu gece bizimle olamayan yedi üyeminizin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunalım.
You made my life, Holly, but I'm just one chapter in yours.
"Sen, hayatımın tamamı oldun, Holly ama ben seninkinde sadece bir bölümüm."
'Chapter 8- - page one.
Bölüm sekiz, sayfa bir.
But no, you see, in one chapter the book talks about a very particular bad smell.
- Pek sayılmaz. Örneğin o kitap, iğrenç bir kokudan bahsediyor.
One more chapter.
Bir bölüm daha.
This morning we take our text from First Corinthians... the 13th chapter, verses one through eight.
Bugün İlk Korintoslular'dan başlayacağız bölüm 13, birden sekize kadar ayetler.
- One chapter left.
- bir bölüm kaldı.
"Chapter four, you break up Won't you give it one more chance?"
"Dördüncü bölüm : Ayrıldınız. Ona bir şans daha vermeyecek misin?"
"When one man dies, one chapter is not torn out of the book..."
" Biri öldüğünde, kitaptan bir bölüm koparılıyor...
Just one chapter.
Sadece bir bölüm.
- One chapter.
- Bir bölüm.
- One chapter then.
- O zaman, bir bölüm.
Well, there is one last chapter.
- N'oldu? Geçen gece yaşanan son bir bölüm daha var.
Eleven-one. Chapter eleven, verse one.
On bir, bir. 11'inci bap, birinci mısra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]