Chinese food traducir turco
719 traducción paralela
How about slipping into something comfortable like a few drinks and some Chinese food?
Rahat bir şeyler giyinip birkaç kadeh içki ile Çin yemeklerine ne dersin?
You had me eating that Chinese food!
Çin yemeği yememi sağlamandan!
You were eating Chinese food here.
Orada değildin.
- You like Chinese food?
- Çin yemeklerinden hoşlanır mısın?
- It's like Chinese food.
- Çin yemeği gibidir.
- I certainly don't want Chinese food.
- Çin yemeği falan istemiyorum.
I happen to like Chinese food, right?
Çin yemeğini çok severim.
So I may have to go to China to get Chinese food.
Yani, Çin yemeği yemek için Çin'e gitmek zorunda kalabilirim.
The man put them in a carton like you eat Chinese food out of. He was eating Chinese food out of a carton just like it.
Çin yemeklerinin konduğu kutulara koydu hatırlıyorum çünkü Çin yemeği yiyordu.
Do you like Chinese food?
Çin yemeği sever misin?
- You like Chinese food?
- Çin yemeği sever misiniz?
You get jeep, we be there in one hour. We be back by dinnertime. Soon-Lee, we go to Chorwon, we'll have Chinese food for dinner.
Umarım yarın sabah gözünü açtığında yanında biri olur ve ona artık bacak arasında hiç bir şeyin kalmadığını söyler.
- Chinese food?
- Çin yemeğine mi?
- Hey, Chinese food.
- Hey, Çin yemeği.
Do you like Chinese food?
Çin yemeğini sever misiniz?
Poisoned? He sent out for some Chinese food last night.
Mutlaka, beni öldürmeğe çalıştıysa, savunmasız bir kadını ödürmekte tereddüt etmeyecektir.
'I was having some Chinese food when a dark shadow fell on my chop suey.'
'Bir gölge yemeğimin üzerine düştüğü sırada Çin yemeği yiyiyordum.'
Pizza, Chinese food, any food.
Pizza. Çin yemeği.
Sixteen years of marriage and my wife still won't eat Chinese food.
On altı yıldır evliyiz ve karım hala Çin yemeği yemiyor. Bu çok saçma.
It's a protest on her behalf. She relates Chinese food to our marriage.
Çin yemeği ona evliliğimizi hatırlatıyor.
- Chinese food later? - Look forward to it.
- Daha sonra Çin yemeğine ne dersin?
Danny Kaye cooks better Chinese food than you.
Danny Kaye senden daha iyi Çin yemekleri pişiriyor.
Nothing like a stiff for making me crave Chinese food.
Hiçbir şey Çin yemeğine olan aşırı isteğim gibi olamaz.
While we're on the subject of subgum,..... how would you like to go out to Chinese food later?
Baksana hazır konu sebzeli Çin yemeklerinde açılmışken Çin yemeği yemeye ne dersin?
Cliff, I smell Chinese food.
Cliff, Çin yemeği kokusu alıyorum.
Do you like Chinese food?
Çin yemeği sever misiniz?
You like Chinese food?
Çin yemeği sever misin?
We get Chinese food. Come.
Bununla da Çin yemeği yiyeceğiz.
You better start thinking Chinese food, pal.
Çin yemeğini düşünmeye başlasan iyi olur ahbap.
Gimme some money, and on your way home, you can pick up Chinese food, and we'll have a nice dinner.
Biraz para ver ve eve gelirken şu Çin yemeğinden al ve güzel bir akşam yemeği yiyelim.
- You let me vote on Chinese food last week.
- Gecen hafta ne yiyelim diye sordun ama.
You're not leaving, are you? You wanna go get some Chinese food?
Çin yemeği alalım mı?
Would you like to go get some Chinese food?
Çin yemeğine ne dersin?
I wanna take you someplace right now and eat Chinese food.
Seni şu an alıp, Çin yemeği yemek istiyorum.
Does anyone else have a sudden desire for Chinese food?
Bana mı öyle geliyor yoksa herkesin canı Çin yemeği mi çekti?
I never liked that Chinese food but looking at you now, I like it even less.
Çin yemeğini asla sevemedim ama şimdi sana bakınca daha da az sevmeye başladım.
Briar hates Chinese food.
Briar Çin yemeğinden nefret eder.
CATHY, I LOVE CHINESE FOOD,
Cathy... Çin yemeklerine bayılıyorum.
Maybe they came back for Chinese food.
Belki de Çin yemekleri için geri döndüler.
- Chinese food?
- Çin yemeği?
If it was Chinese food, right on the money, but this... toasted almonds.
Çin yemeği olsaydı, haklı olurdun, ama bu... kavrulmuş badem.
It's Chinese food. The more the merrier.
Çin yemeği, ne kadar çok olursak o kadar eğlenceli olur.
I'm sure you'll miss the Chinese food when you return.
Eminim döndüğünüzde, Çin yemeklerini özleyeceksiniz.
Here we are in Cicely, Alaska, clean across the great Pacific Ocean, watching an Italian documentary on Chinese food-shoppers in action.
Burda Cicely, Alaska'da, Pasifik okyanusunun ta öbür ucunda, Çinli yemek dükkanları hakkında italyanca bir belgesel izliyoruz.
Chinese food in a cab?
Takside Çin yemeği?
- What about this Chinese food?
- Bu Çin yemeğinin durumu nasıl?
That's my Chinese food.
Çin yemeğim geldi.
The delight of these Chinese works, vessels for wine and food, in part playful, in part divine, is that they form an art that grows spontaneously out of its own technical skill.
Bu Çin eserlerinin özelliği, şarap ve yiyecek işleme araçları gibi,... bir yönüyle eğlenceli, bir yönüyle kutsal bir şekilde,... kendi tekniğinden kaynaklanan, doğal bir sanat formu getirmiş.
Your hobby is sailing, favourite food is Chinese.
Hobin yelkencilik, en sevdiğin yemek Çin yemeği.
We were doing Chinese at the food fair when we heard Martha Dumptruck tried to buy the farm.
Martha Dunnstuck'un intihar etmeye kalktığını duyduğumuzda Çin lokantasında yemek yiyorduk.
Like Chinese food?
Çin yemeği sever misin?