Food for thought traducir turco
122 traducción paralela
It's food for thought.
Fikirler, beynin gıdasıdır.
Frozen food for thought.
Bundan ancak donmuş gıda olur.
That'll give them a little food for thought.
Bu da onlara üzerinde düşünecekleri bir şey verecek.
It wasn't a revolution yet, but it did give me food for thought.
Henüz bir devrim niteliğinde değildi ama düşünmek için bana yemek verdi.
That's... food for thought, Waterlow.
Bu düşünce için gıda, Waterlow.
Food for thought.
Düşündürücü.
# Everything is food for thought
# Herkes yemek düşünüyor. #
Food for thought.
Tam ağzına layık.
That was food for thought.
Bu da düşündürücü bir şey.
It's perfect food for thought on a bright midsummer's night.
Açık bir yaz gecesi için harika bir düşünce gemisi.
Food for thought. Chow down, Cicely.
Bunu yemek yerken düşünün Cicely.
Food for thought.
Düşünecek bir şey çıktı.
Poirot enough food for thought.
Bay Poirot'a yeterince düşünecek şey verdik.
Here's food for thought.
Bu da sana ilham olsun.
It gives me food for thought.
Düşünmeme yardım ediyor.
Food for thought?
Düşünmek mi?
So in this instance, a timely flat tire might raise... a few superstitious eyebrows... it's hardly food for thought for those of us professionally trained... to recognize the hand of God.
Doğru zamanda patlamış bir lastik, bazı batıl inançlıların şüpheyle kaşlarını kaldırmalarına yol açabilir. Ama aramızdaki profesyoneller, işin içinde Tanrı'nın eli olduğunu fark edeceklerdir.
Food for thought.
Hayli düşündürücü.
Well, here's food for thought.
Düşünmeye değer.
I mean, just a little food for thought?
Belki sana birkaç fikir verir.
Starving minds, welcome to Dr. Know where fast food for thought is served all day in 40,000 locations nationwide.
Aç zihinler! Dr. Know'a hoş geldiniz. Düşünceleriniz için günde 24 saat, tüm ülkede 40 bin noktada fast food servisi var.
- Just food for thought.
- Düşün bakalım.
Food for thought.
Bu, zihinlere ziyafet...
... let me give you some facts and figures, some food for thought.
... izin verin size bazı görüş ve fikirlerimi sunayım.
A little food for thought.
Biraz düşünün. İyi geceler, çocuklar.
Good food for thought!
Kafanın çalışmasına yardımı olur!
Food for thought.
- Hayır düşünmek için.
Oh... see, that's food for thought.
Oh evet düşünmeye değer.
Definitely food for thought.
Kesinlikle düşünce için yiyecek.
Interesting, lots of food for thought
İlginçti, düşünecek çok yemek var.
Just more food for thought
Düşünecek daha çok ayak var.
How about some food for thought instead?
Ya bu düşünceniz için biraz yemeğe ne dersiniz?
Food for thought.
İyi düşündün.
- Food for thought.
- Düşündürücü şey.
Food for thought.
Akılları başlarına gelsin.
Food for thought, folks.
Düşüncelerinizi besleyin, arkadaşlar.
Food for thought.
Düşüncelerinizi besleyin.
Well, now, there's food for thought.
- Evet, düşünmeye değer bir olay.
Food for thought.
Üzerinde düşünelim yeter.
And then I thought to myself : food is the basis for all human virtue.
Ve sonra kendi kendime düşündüm : Gıda tüm insan erdeminin temelini oluşturur.
What you did killing the ox has given me food for a great deal of thought lately.
Senin öküzü öldürmen...,... bizim uzun süre karnımızın doymasını sağladı.
I thought I'd give you a hand with the food for the Festival.
- Merhaba, arkadaşlar.
I thought he'd be beggin'me for food, but so far he's not.
Ben yalvarmaya gittiğini düşündüm ennivalóért için, ama değil vardır.
When you got sick last time, I thought my food was to blame, until I realized it was just a ruse for you to get close to the Doctor.
Geçen sefer hastalandığında yemeklerim yüzünden olduğunu düşünmüştüm, ama bunun nedeni Doktor'a yaklaşmak için çevirdiğin dalavere olduğunu anladım.
Already had thought as they pay for this house, food and for the cursed helicopter?
Hiç bu evin, yemeğin, helikopterin parasını nasıl ödediklerini düşündünüz mü?
I thought it would go nicely with the crudités platter. - Tell me you made food for the kids.
Lütfen çocuklara da yemek yaptığını söyle.
I'd never thought I'd say this but... apparently I'm not good enough for the dog food factory.
Bunu söyleyecegi hiç düsünmezdim. Fakat... Görünen o ki köpek mama fabrikasi için yeterince iyi degilmisim.
I thought it was "Will act for food."
Ben "Ekmek parası için rol yaparım" olduğunu sanıyordum.
I thought this was for you. You thought I wanted to sit by myself and eat an entire buffet of the world's most fattening food?
Tek başıma oturup dünyanın en çok şişmanlatan yiyeceklerinden bir açık büfe dolusu yiyeceğimi mi sandın?
But the house is full of food, so I just thought I'd spend it all on, you know, extra drinks for the party, so....
Ben de hepsini parti için içki almaya harcayayım dedim.
You thought, "I'm gonna lay down the law for this nigga, I put food on his table, clothes on his nigga baby backs, and he ain't gonna say shit."
Düşündün ki, "Bu zenci için kanunları çiğnerim, masasına yemeğini koyup siyah yumuşak kıçına pantolon aldığım sürece bir bok diyemez."