Circles traducir turco
2,393 traducción paralela
Mystery circles are created by a UFO landing!
Bu çemberleri UFO'lar çiziyormuş!
In case Mom decides to drive us in circles for the rest of our lives.
Olur da annem hayatımız boyunca bizi böyle yaşatmaya karar verirse diye.
Circles are continuous, while humans are complex and hard to understand.
Daireler süreklidir. İnsanlar ise karmaşık ve anlaması zordur.
You have dark circles under your eyes.
Senin de gözaltında kararmalar başlamış.
- So you withheld crucial information so you could watch dumb cops run in circles?
- O yüzden... - O yüzden istihbaratı gizleyip sersem Boston Polisi'nin kendi kuyruğunu kovalamasını mı izlediniz?
We could go round in circles. Cos you've had a thought and it's taken hold, but... .. there's a way to really put this to rest, to really move on.
Aklında böyle bir düşünce olduğundan dolayı bu olayın içine girebiliriz, ama huzur içinde dinlenebileceğin bir yer var, gerçekten buraya gitmelisin.
Well, he created this giant pendulum that made circles in the sand below it, which was really the first tangible proof that the Earth actually rotated around the sun.
Yani altındaki kumu hareket ettirerek daireler çizen dev bir sarkaç yazmıştı bu da Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü gösteren ilk somut kanıttı.
We're running around in circles.
Boşu boşuna gezer dururuz.
Not a fan of circles.
Boşu boşuna gezmek istediğim yok zaten.
We're just goin'around in circles.
Dönüp duruyoruz.
We've wasted our particles going in circles...
Saldırılarımız hiçbir işe yaramıyor!
Hey, Janet. I knew we traveled in some of the same social circles, but I didn't know you came to parties like this.
Hey, Janet, daha önce bazı arkadaş çevrelerinde karşılaşmıştık.
- Then they go in circles?
- Daire mi çiziyor?
- Yes, they go in circles.
- Evet, daire çiziyor.
Like those big alien crop circles.
Aynı uzaylı halkaları gibi.
Like, if we ran in the same circles as people who claim to read the new yorker.
Sanki biz de, New Yorker dergisi okuduğunu söyleyen insanlar gibi yerimizde sayıyoruz.
The circles I move in are humbler by far
Benim gezdiğim yerler çok daha mütevazı
I could riot circles around these people.
Ben bile bu insanların etrafında kargaşa çıkarabilirim.
We're going in circles.
Daire çiziyoruz.
It's a series of faint, but very definite circles.
Bir dizi belirti. Hemde gayet net çemberler.
The small circles show where the animals were anchored to the ground.
Bu küçük çemberler hayvanların demir attığı yerin burası olduğunun işareti.
And even to the untrained eye, you look at this, and it's as if this being is wearing some type of a suit... with a helmet, some goggles, on the back there are all these weird buckles and circles, you know, straps.
Eğitim almamış bir gözle bile bakarsanız, sanki bir tür kıyafet giyiyormuş gibi... bir başlık ve gözlüklerle beraber, sırtında da garip izler ve daireler var yani bantlar.
- in circles everywhere.
- 300z'ler olurdu.
That's what we in Scrabble circles call a two-tile takedown.
Biz Scrabble Ustalarının dediği gibi :
'speed is the essence of war.'and this del sol might not be able to take the same kind of abuse as the el camino, but it will be able to run circles around it.
El Camino gibi kötü emellerine alet edemez... ama onun etrafında daireler çizebilecektir.
They know what's under the ground. Circles upon circles upon circles.
Daire üzerine daire, üzerinde daire.
Perfect circles in stone. And rising up out of those stone circles are huge, sculpted columns, 19 feet high, 15 tons per column.
Ve de o dairelerden yukarı doğru yükselen dev oyulmuş sütunlar ; her biri 5 metre yüksekliğinde ve 15 ton ağırlığında.
You're talking thousands of stones that are aligned in straight rows, aligned in circles, aligned in squares and rectangles.
Burada binlerce taş tan bahsediyorsunuz, düzgün sıralarda oluşturulmuş, dairesel şekillendirilmiş, kare ve üçgen şeklinde dizilmiş...
But there are hundreds of these, uh, henges, or stone circles, scattered all across Europe.
Ancak bunlardan yüzlerce var. dikili taşlar, taştan çemberler bütün avrupaya dağılmıştır.
If you look at the bottom right-hand corner of the woodcut, you will actually see a couple of circles in the ground, giving off smoke.
Eğer ahşap oymanın sağ alt köşesine bakacak olursanız, gerçekten de bir çift daire göreceksiniz, yerde gösterilmişler ve duman içindeler.
The bike is nothing more than circles turning circles.
Bisiklet, iç içe geçen dairelerden başka bir şey değildir.
One is pushing outward as it circles the planet and will eventually break free and continue on its journey through space.
Bir tanesi gezegenin etrafında tur atar gibi, sürekli yörüngesini dışa doğru zorluyor. Ve yakında da özgür kalacak. Ve uzaydaki yolculuğuna devam edecek.
I'm going round in circles answering the phone!
Telefon gelene kadar halka çiziyorum!
Try not to know too much about political circles. Or you will be injured.
Siyaseti fazla irdelememeye çalış, yoksa zarar görürsün.
His dark circles are like a panda's but how is he still so handsome?
Gözündeki mor halkalarla panda gibi oldu ama nasıl hala bu kadar yakışıklı olabiliyor?
We use again circles, to describe those features.
Bu özellikleri tanımlamak için tekrardan daire kullanabiliriz.
And all the circles used here have the same diameter.
Ve burada kullandığımız tüm daireler aynı çapa sahip.
Anonymous My friend drew two circles, circumscribed and inscribed one another pyramid base.
Gizli arkadaşım iki tane çember çiziyor. Piramit temelinin dışında ve içinde.
We indicate the presence of Pi circles.
Pi'nin varlığında, bize bir çemberi işaret eder.
15 more minutes, haven't you filled in any of those circles yet?
Sadece 15 dakika kaldı. Daha hiçbir soruyu işaretlememişsin.
Honestly, we probably run in the same circles.
Adımı daha önce duymuşsundur.
I have a feeling that we're going in circles.
Sanki bana daireler çiziyoruz gibi geliyor.
And it is very popular in some circles.
Ve bazı çevrelerde çok beğeni kazandı.
Life goes in circles, you know.
Hayat daireler çizer.
It's there, the circles.
Daireler orada işte.
All the reporters are focusing on you, not to mention, the literary circles might strike your name out.
Bütün muhabirler sana odaklanıyor ayrıca, edebiyat çevrelerinde adın karalanabilir.
Donnelly circles around the Roughneck goal.
Donnelly Roughnecks'lerin kalesini dolaşıyor.
Can you make those circles?
Biraz da çevrelerini ovabilir misin?
You do know we're going in circles.
Bence daireler çiziyoruz.
I prefer circles to humans.
Daireleri insanlara tercih ederim.
Fuck, we're going around in circles.
Çember çizmişiz