Civil traducir turco
5,140 traducción paralela
The assassination of the Minister of Justice, Rodrigo Lara Bonilia has Colombia on the verge of a civil war.
Adalet Bakanı Rodrigo Lara Bonilla'ya yapılan suikast Kolombiya'yı bir iç savaşın eşiğine getirdi.
I mean, even that ought to entitle her to a civil hearing.
Böyle bir şey olsa bile onun da kendini savunmaya hakkı var.
Your parents were murdered during a Civil War.
Ailen İç Savaş sırasında öldürülmüş.
My parents were killed in the civil war in Sudan, and my sisters were taken as slaves.
Annem, babam Sudan'daki iç savaşta öldürüldü ve kız kardeşlerim de köle olarak alındılar.
If you are unable to survive under your current conditions, search for a place of refuge set up by civil and military authorities. Civil and military authorities are establishing relief centers in major metropolitan areas.
Şu anki durumunuzla hayatta kalmayı başaramıyorsanız sivil ya da ordu otoritelerince hazırlanmış sığınakları araştırın sivil ya da ordu otoriteleri ana metropol alanlarında yardım merkezleri kuruyor
Well, say you're at dinner, and there's a Civil War rifle that hasn't been shot in a hundred years, right over dinner, right over the potato salad.
Yemektesin ve hemen yanında İç Savaş'tan kalma 100 yıldır ateşlenmemiş bir tüfek var. Yemeğin ortasında olsan da, patates salatasını bitirmemiş de olsan sana önerim hemen oradan uzaklaşman.
- So, perhaps, now, you would like to return to the civil discussion we had originally agreed upon.
- Yani, belki de şimdi normalde üzerinde anlaştığımız gibi sivil konuşmamıza geri dönmek istersin.
Could be related to the civil war.
- İntikam cinayeti, infaz.
They're fearing a civil war.
İç savaş çıkmasından korkuyorlar.
We should have made the Civil Union only...
Şu detayları iyice konuşalım.
Me also states that the Administration violated civil law.
İdare'nin ayrıca... Medeni Kanun'u ihlal ettiğini öne sürüyor.
Having examined Mr Sergeyev's appeal, Pribrezhny Town Court has concluded that Mr Sergeyev failed to establish grounds to repeal the court ruling pursuant to article 330 of the Civil Procedural Code.
Temyiz detaylıca incelenirken, Pribrezhny Şehir Mahkemesi Bay Sergeyev'in Sivil Uygulama Yasası'nın 330. fıkrası uyarınca kurduğu temellendirmeyi başarısız bulmuştur.
As per articles 320-335 of the Civil Procedural Code, the court denies
Sivil Uygulama Yasası'nın 320-335 fıkraları gereğince, Mahkeme...
Civil Rights Act, 1963.
İnsan Hakları Yasası, 1963.
- Civil,
- Medenice,
First I would like to remind you that the marriage, as a social institution, gives you rights, but also obligations, that I want you to remember from reading articles 212-215 from the chapter 6 of the Civil Law.
Öncelikle size şunu hatırlatmak isterim ki,... evlilik bir sosyal kurum olarak size bazı haklar verir aynı zamanda sorumluluklar da Medeni hukukun 6.Bölümünün 212-215 maddelerini okumak istiyorum.
Well, after this Dr. Cabbie's trial, on behalf of the Mahmoods, our law firm is gonna launch a civil suit that will make sure that this hard-working, immigrant family... never has to work another day in their lives.
Dr. Taksici'nin duruşmasından sonra Mahmood'lar için hukuk firmamız, kamu davası açacaktır bu çalışkan, göçmen ailenin bir daha çalışmak zorunda kalmayacaklarına garanti veriyorum
- Zarah, Mr. Chopra was an irresponsible young man who failed in his basic civil duty.
- Zarah, Mr. Chopra sosyal görevini başaramayan sorumsuz genç bir adam.
Even so, I've never heard of anyone killing anyone else because they were a civil servant.
Gene de, kimsenin kimseyi devlet memuru olduğu için öldürdüğünü duymadım.
I'm a retired civil servant and that's it.
- Ben emekli bir memurum ve hepsi bu.
If you were a retired civil servant, you wouldn't come for a drink.
Emekli bir memur olsan içkiye gelmezdin.
I'm a civil servant looking for somewhere pleasant to retire.
Ben emkliliğimi geçirecek güzel bir yer arayan bir devlet memuruyum.
"Oh, I can't say, he's in the civil service."
"Söyleyemem, sivil serviste."
Goes back to the Civil War.
İç Savaşa kadar uzanır.
Now, you may not be aware, Jonah... but there is a debate currently raging in civil society about the efficacy of torture.
Şimdi, haberin var mı bilmiyorum ama Jonah halk arasında işkencenin tesiri konusunda ateşli tartışmalar gerçekleşiyor.
And California civil code 54.1 makes it illegal to deny lodging to anyone using a service animal.
California yasalarının 54. maddesi gereği bu hayvanı odaya almıyorum demeniz yasaktır.
It's a civil code, Kev.
Adam yasa diyor Kev.
Civil code 54.1 says you have to allow them.
Yasaların 54. maddesi onlara izin vermeni söylüyor.
While hunger and disease are a way of life for the people. Civil servants are stuffing themselves with food, silk, and jewels.
Açlık ve salgın hastalıklar halkın yaşam tarzı olmuşken devletin memurları kendilerini yiyecek ipek ve mücevherle donatmaktadırlar.
A major rebel, figure in the civil war... wanted for war crimes, genocide... and all that other Anderson Cooper bullshit.
İç savaşta isyancı güçlerin başını çekenlerden. Savaş suçları, soykırım... ve daha birçok suçtan aranıyor.
It was during the civil war, so there was no training, no physicals - nothing.
İç savaş zamanıydı. Onun için eğitim, muayene falan yoktu.
You deserve better than a Civil War reenactment.
İç Savaş yeniden canlandırma haberinden daha fazlasını hak ediyorsun.
I was a civil engineer.
İnşaat mühendisiydim.
Now back in civil war times dancing was enjoyed by everyone.
İç savaş zamanında, dansı herkes severdi.
Walsh, 45, a career civil servant and previously head of the service's Middle East department, made no comment this evening, which is perhaps only appropriate for the latest incumbent of that legendary nickname, C.
Walsh, 45 yaşında, devlet memuru kariyeri var ve önceleri Ortadoğu bölümünün başındaydı. Bu akşam hiçbir yorumda bulunmadı ki sanırım bu da efsanevi rumuz C'nin en yeni sorumlusu için uygun bir durum.
Please read our flyer against the civil war.
Lütfen savaş karşıtı broşürümüzü okuyun.
No civil war!
İç savaşa hayır!
Without evidence of threats, it's a civil matter, not criminal.
Herhangi bir tehdit kanıtı olmadıkça bu sivil bir olay, suç değil.
If the King dies without an heir, France will be plunged back into civil war.
Kral varisi olmadan ölürse Fransa'da iç savaç çikar.
To princes, it spells death... to kingdoms, many crosses... to all estates, inevitable losses... to herdsmen, rot, to plowmen, hapless seasons, to sailors, it brings storms, to cities, civil treasons.
Prenslere ölüm krallıklara kabirler tüm hanelere kaçınılmaz kayıplar çobanlara çürüme çiftçilere kurak mevsimler vaat ediyor. Denizcilere kasırgalar şehirlere ihanetler getiriyor.
I know a little bit about the code civil
İnsan haklarıyla ilgili biraz bir şey bilirim.
It was a 26-year-old minister that led the civil rights movement.
Sivil hakları hareketine öncülük eden adam 26 yaşında bir papazdı.
This man had come to Britain at 17, a German speaker still, and sailed through his civil service examinations.
Bu adam 17 yaşında Britanya'ya gelmiş, hâlâ Alman aksanlı ve devlet memurluğu sınavlarına girmiş.
Home rule will be resisted by Ulster, and the Tory leadership, and there will be a horrible civil war, that is obvious.
Özerk yönetim Ulster ve Tory liderliği tarafından karşı koyulacak ve korkunç bir iç savaş çıkacak, bu çok açık.
Bethmann-Hollweg had spent a lifetime in the Prussian civil service.
Bethmann-Hollweg, hayatını Prusya devlet memurluğunda geçirmiş.
The charge was reduced to disorderly conduct which is a civil offense, not a crime.
Senin bu tepkin suç değil,... başıbozuk sivil bir davranış olarak kabul edilir.
I don't expect civil servants to understand how impressive that is, but I do expect you to get them back.
Ne kadar etkileyici olduğunu anlamanızı beklemiyorum, ama geri getirmenizi umuyorum.
He went on and on about your Civil War models.
sizin ic savas modelinizden bahsetti.
All right, I run a civil meeting here.
Tamam, burada medeni bir toplantı yapmaya çalışıyorum.
I was a civil servant. Where?
Kamu hizmetindeydim.
I joined the civil services... everyone in the family made it to some government post... except Nikhil No... Dad is...
Hayır, babam polis.